Hakan Çakır cinayetinde kan donduran itiraflar: Gözüne çivili sopayla vurdum
Merdiven kavgası ölümle bitti
Ankara’nın Keçiören ilçesinde 27 yaşındaki Hakan Çakır, annesi ve kız kardeşini taciz eden iki kardeşle tartışmaya girdi. Tartışma kısa sürede kanlı bir kavgaya dönüştü. Çakır, defalarca bıçaklanarak hayatını kaybetti.
Çelişkili ve dehşet verici ifadeler
Ekol TV’nin ulaştığı ifadelere göre, tutuklu baba Cemal, olay yerine vardığında 6-7 kişinin elinde pala ve sopalar olduğunu iddia etti. Ancak serbest bırakılan 19 yaşındaki Ahmet Emir’in sözleri bambaşka bir tablo çizdi.
Ahmet Emir, cinayet sonrası duyduklarını şöyle anlattı:
“Taha, ‘5-6 defa bıçağı soktum, ben ne yapacağım?’ dedi. Babası Cemal de ‘Ben de birinin gözüne çivili sopayla vurdum’ diye söyledi.”
Bu sözler, şüphelilerin cinayeti kendi aralarında açıkça kabul ettiklerini ortaya koydu.
Suç makinesi aile: 14 yaşında 5 sabıka kaydı
Soruşturma dosyasına giren bilgiler, zanlıların kabarık sabıka kayıtlarını da gün yüzüne çıkardı.
Baba Cemal’in 2 sabıka kaydı bulundu.
19 yaşındaki Ahmet Emir’in tam 9 suç kaydı var.
17 yaşındaki Samet’in de 9 sabıka kaydı bulundu.
Cinayeti işlediği iddia edilen 14 yaşındaki Taha’nın ise 5 sabıka kaydı olduğu ortaya çıktı.
Kardeşlerin sosyal medya hesaplarında uzun namlulu silahlar, tabancalar ve bıçaklarla poz verdikleri görüntüler de tespit edildi.
“Abla bu kan davası”
Cinayet günü 14 yaşındaki Taha’nın olay yerine yakın bir köfteci dükkânına girerek aşçı tezgâhındaki bıçağı aldığı da ortaya çıktı. Köfteci ifadesinde, “Yapma ablam” diye uyardığını ancak Taha’nın, “Abla bu kan davası” diyerek bıçağı alıp dükkândan çıktığını söyledi. Bu anlar güvenlik kameralarına da yansıdı.
Çakır ailesi isyan etti
Oğlunu kaybeden baba isyanını şu sözlerle dile getirdi:
“13 yaşında çocuğun 20 tane dosyası var. Bu çocuk dışarıda benim oğlumu öldürüyor. Niye dışarıda bu çocuk? Bir Hakan, bir Ahmet gitmesin artık. Şu cezaları yükseltin!”
Anne ise gözyaşları içinde, “Avucumun içinde kanını tutamadım, tişörtümü bastırdım ama bebeğimi kurtaramadım” diyerek yaşadığı acıyı anlattı.
Bu cinayet yalnızca bir aileyi değil, Türkiye’deki adalet sistemini de tartışmaya açtı