SON DAKİKA

#Tarihi Eser

HABER DEĞER - Tarihi Eser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarihi Eser haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yolun altından 1500 yıllık tarih çıktı Haber

Yolun altından 1500 yıllık tarih çıktı

Kapadokya’nın gizli hazinesi Kapadokya’nın eşsiz coğrafyası peribacalarıyla olduğu kadar, toprak altındaki tarihi mirasıyla da dikkat çekiyor. Göreme ile Ortahisar arasındaki kara yolunun 2022’de ulaşıma kapatılmasının ardından başlatılan arkeolojik kazılar, bölgenin bilinmeyen geçmişine ışık tuttu. Nekropol alanı ortaya çıktı Nevşehir Müze Müdürlüğü ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin bilimsel danışmanlığında yürütülen çalışmalarda, kayaya oyulmuş mezarlar, kilerler, yaşam alanları ve yaklaşık 50 mezardan oluşan geniş bir nekropol alanı gün yüzüne çıkarıldı. İncelemeler, yerleşimin Milattan Sonra 5. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koydu. “Bölgenin tarihini geriye çekiyor” Kazı Başkanı ve Nevşehir Müze Müdürü Gökhan Maskar, elde edilen bulguların Kapadokya tarihi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı: “2022 yılından bu yana sürdürdüğümüz kazılarda 50’ye yakın mezar tespit ettik. Bu mezarların bir kısmı bölgede ilk kez görülen türden yapılar. 2025 yılı çalışmaları, yerleşimin 10-11. yüzyıldan da daha eskiye giderek Milattan Sonra 5. yüzyıla tarihlendiğini ortaya koydu. Ayrıca din adamlarına ait olduğu düşünülen mezarların yanı sıra bebek ve yetişkin definleri de bulundu. Röliker haçlar, sikkeler, küpeler ve bilezikler bu yılki keşifler arasında.” Yolun kapatılması tarihi korudu Maskar, kazılar sırasında geçmiş dönemlerde kullanılan taşların mezar yapımında yeniden değerlendirildiğini de belirtti. Göreme Açık Hava Müzesi’ne uzanan bu yolun uzun yıllar açık kalmasının ve alt yapı çalışmalarının bölgede ciddi tahribata yol açtığını söyledi. UNESCO’nun raporlarında “doğal dokuya zarar verdiği” gerekçesiyle kapatılması önerilen yol, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle 2022’de trafiğe kapatılmış, ardından kurtarma kazıları başlatılmıştı. Arkeopark hedefi Elde edilen bulguların ardından, alanın arkeopark olarak düzenlenmesi planlanıyor. Proje kapsamında yürüyüş yolları ve cam teraslarla ziyaretçilerin bölgeyi gezebilmesi hedefleniyor.

Diyarbakır’da şaşırtan keşif: Mezar kazısında mozaik üzerinde 6 satırlık dilekçe bulundu Haber

Diyarbakır’da şaşırtan keşif: Mezar kazısında mozaik üzerinde 6 satırlık dilekçe bulundu

Günlük defin sırasında ortaya çıktı Kırsal Özbilek Mahallesi’nde 8 Mart’ta yapılan defin sırasında işçiler mozaik kalıntılarına rastladı. Kalıntıların tarihi olabileceğini düşünen mahalleli cenazeyi başka yere defnedip durumu jandarmaya bildirdi. Alan kısa sürede güvenlik çemberine alınarak Diyarbakır Müze Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Roma ve Bizans dönemine tarihleniyor Diyarbakır Müzesi Müdür Yardımcısı Mehmet Çelebi, mozaikli alanın Geç Roma – Erken Bizans dönemine ait olduğunun tespit edildiğini açıkladı. 11 Mart’ta başlayan kurtarma kazıları, arkeolog, sanat tarihçisi, antropolog ve restoratörlerden oluşan ekibin çalışmasıyla 3 haftada tamamlandı. Çelebi, “Mozaiğin bir yapının zemin döşemesi olduğu değerlendiriliyor. Villa ya da farklı bir mimari yapıya ait olabilir. Geometrik motiflerin yanı sıra haç içeren Davut Yıldızı ve 6 satırlık eski Yunanca dilekçe dikkat çekici” dedi. Alan yerinde koruma altına alındı Kazı sonrası alan jeotekstil malzemelerle kapatıldı ve Koruma Kurulu kararıyla yerinde korunmasına karar verildi. Bölgenin “Memalan Antik Kenti” sınırları içinde bulunduğu ve gelecekte kapsamlı kazılar yapılabileceği belirtildi. Köylüler için yeni defin alanı Mevcut alanın artık mezarlık olarak kullanılamayacağını kaydeden Çelebi, “Koruma Kurulu yeni definlerin mozaik alanından uzağa yapılmasına karar verdi. Yeni bir alan belirlenene kadar defin işlemleri geçici olarak farklı bir noktada gerçekleştirilecek” diye konuştu. Arkeologlar, dilekçenin içeriğine dair çözümleme çalışmalarının sürdüğünü, yazının dönemin sosyal ve dini yaşamına ışık tutabileceğini belirtiyor.

Nemrut’un dev heykellerine nano teknoloji dokunuşu: Tarihi miras geleceğe taşınıyor Haber

Nemrut’un dev heykellerine nano teknoloji dokunuşu: Tarihi miras geleceğe taşınıyor

“Tarihin sessiz tanıklarını geleceğe emanet ediyoruz” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ilk etap çalışmalarının üç haftada tamamlandığını belirterek, “Nemrut’un binlerce yıllık mirasını çağımızın en ileri teknikleriyle geleceğe taşıyoruz. Nano teknoloji sayesinde taşların dokusu güçlendirildi, çatlaklar kapatıldı. Nemrut’un zirvesinde başlattığımız bu çalışmalarla eserleri gelecek yüzyıllara güvenle emanet ediyoruz” dedi. İlk adımda Apollon ve Antiochos heykelleri 7–27 Temmuz 2025 tarihleri arasında yürütülen ilk uygulamada, Doğu ve Batı teraslarında yer alan Antiochos ve Kartal başları ile Apollon heykeli üzerinde çalışmalar yapıldı. Apollon heykelinin daha önce kopmuş başlık kısmı kalıcı biçimde birleştirilerek yeniden bütünlüğüne kavuşturuldu. Nano malzemelerle dayanıklılık sağlandı Kireçtaşı eserlerde temizlik işlemlerinin ardından nano kalsiyum hidroksit çözeltisiyle taş bünyesi güçlendirildi. Kumtaşı rölyeflerde ise nano etil silikat çözeltisi kullanılarak su alma özelliği engellendi. Böylece heykellerin doğal koşullara karşı direncinin artırıldığı kaydedildi. Beş yıllık yol haritası Proje, 2022’de başlatılan deneme çalışmalarının ardından 2025’te uygulama aşamasına geçti. Beş yıl sürecek proje tamamlandığında, Nemrut’un dev heykelleri yalnızca geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de koruyucuları olarak varlıklarını sürdürecek.

Kayıp Tiwanaku halkının sırrı çözüldü: Bin yıllık tapınak And Dağları’nda bulundu Haber

Kayıp Tiwanaku halkının sırrı çözüldü: Bin yıllık tapınak And Dağları’nda bulundu

Bolivya’nın Caracollo bölgesinde ortaya çıkarılan Palaspata tapınağı, hem mimarisi hem de ticaret yollarının kalbinde yer almasıyla bu kayıp medeniyetin izlerini gün yüzüne çıkardı. 210 kilometre uzakta, bilinmeyen bir merkez Keşif, Tiwanaku İmparatorluğu’nun bilinen başkentinden yaklaşık 210 kilometre güneyde yapıldı. Arkeolog José Capriles, tapınağın Titicaca Gölü çevresindeki yapılarla benzer özellikler taşıdığını belirtti. Teraslar, gömülü avlular ve ekinokslara hizalanmış girişleriyle Palaspata, dini ritüellerin merkezi olduğuna işaret ediyor. Ticaret yollarının kesişiminde Tapınağın bulunduğu nokta, günümüzde La Paz–Cochabamba Otoyolu olarak bilinen eski ticaret güzergâhlarının birleştiği yerde. Bu stratejik konum, Tiwanaku halkının yalnızca tarımla değil, lama kervanlarıyla yürüttükleri ticaretle de güçlü bir etki alanı oluşturduğunu gösteriyor. Kazılarda bulunan özel kupalar, burada toplu kutlamalar yapıldığını ve mısır bazlı alkollü içecek “chicha”nın içildiğini ortaya koyuyor. Sosyo-politik güç için inşa edilmiş Yaklaşık 125x145 metre büyüklüğündeki tapınak, 15 farklı bölümüyle adeta küçük bir şehir bloğu büyüklüğünde. Araştırmacılar, yapının yalnızca dini değil, aynı zamanda bölgedeki topluluklar üzerinde siyasi etki kurmak ve ticareti kontrol etmek için inşa edildiğini düşünüyor. Kayıp medeniyetin akıbeti Tiwanaku’nun çöküşüne dair kesin bilgiler bulunmasa da, uzmanlar çölleşme ve çevresel bozulmaların sosyal huzursuzluğu artırdığını ve toplumsal ayaklanmalara yol açmış olabileceğini öne sürüyor. Çalışma, arkeoloji dergisi Antiquity’de yayımlandı ve kayıp Tiwanaku uygarlığının sırlarını çözme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Antik Mısır mezarında 4 bin yıllık el izi bulundu Haber

Antik Mısır mezarında 4 bin yıllık el izi bulundu

Cambridge Üniversitesi'nden dikkat çeken keşif İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, Antik Mısır’a ait bir mezarda 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen nadir bir el izi keşfetti. Keşif, Fitzwilliam Müzesi’nde açılması planlanan “Antik Mısır’da Üretildi” adlı serginin hazırlıkları sırasında yapıldı. El izi, bir “ruh evi”nin yüzeyinde tespit edildi Tarihlendirme çalışmalarına göre el izi, M.Ö. 2055–1650 yılları arasına, Orta Krallık dönemine ait. İz, pişmiş topraktan yapılmış bir “ruh evi”nin dış yüzeyinde yer alıyor. Müzenin baş Mısır bilimcisi Helen Strudwick, bu kadar belirgin ve bütün bir el izine çok nadir rastlandığını belirterek, “Nesneye, kil henüz kurumamışken dokunulmuş” dedi. Ruh evleri Antik Mısır’da ne anlama geliyor? Antik Mısır’da ruh evleri, ölen kişilerin mezarlarına yerleştirilen ve ruhlarına sunular bırakılması için kullanılan küçük yapılar olarak biliniyor. Açık bölümlerine ekmek, marul ve sığır başı gibi sembolik yiyecekler konulurdu. Bu yapılar, öteki yaşamda ruhun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sembolik bir ritüelin parçasıydı. Seramik ustalarının emeği görünür hâle geliyor El izinin bulunduğu nesnenin, önce tahta iskelet üzerine kil ile şekillendirildiği, ardından fırınlama sırasında içindeki tahtaların yanmasıyla boş bir yapı hâline geldiği belirtiliyor. El izinin, büyük ihtimalle kurumadan önce taşıma sırasında ya da kazara bırakıldığı düşünülüyor. Sergi, sanatçılar yerine zanaatkârlara odaklanıyor 3 Ekim’de açılacak olan sergi, geleneksel olarak firavunlar ve saraylara odaklanan anlatıların aksine, Antik Mısır’daki zanaatkârların emeğini ön plana çıkaracak. Helen Strudwick, seramik ustalarının diğer el işçilerine göre daha az bilindiğini ve bu keşfin onların izini günümüze taşıdığını vurguladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.