SON DAKİKA

#Tatil

HABER DEĞER - Tatil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tatil haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Almanya Başbakanı Merz: Siyasi ve dini gerekçelerle zulme uğrayanları sınır dışı etmeyeceğiz Haber

Almanya Başbakanı Merz: Siyasi ve dini gerekçelerle zulme uğrayanları sınır dışı etmeyeceğiz

“Zulüm görenler kalacak” Almanya Başbakanı Friedrich Merz, CDU ve CSU’nun Yerel Siyaset Birliği etkinliğinde yaptığı konuşmada, ülkenin iltica politikasına ilişkin önemli mesajlar verdi. “Siyasi veya dini nedenlerle takip edilenleri, zulme uğrayanları sınır dışı etmeyeceğiz” diyen Merz, bu kişilerin Almanya’da güvenli şekilde kalmaya devam edeceğini vurguladı. Savaş sonrası geri dönüş vurgusu Merz, iç savaş nedeniyle Almanya’ya sığınanların durumu hakkında da açıklamalarda bulundu. Suriye örneğini hatırlatan Merz, savaşın sona ermesinin ardından geri dönüşün zorunlu olacağını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Orada yeniden yapılanma için bu insanlara ihtiyaç var. Geri dönmeleri için teşvik edici yollar bulmalıyız.” Başbakan Merz, bu konuda Suriye Devlet Başkanı ile temas kurulacağını da belirtti. Entegre olanlara kalıcı oturum fırsatı Merz, Almanya’da eğitim almış, meslek sahibi olmuş, kendi geçimini sağlayan göçmenlere kalıcı oturum perspektifi sunulacağını açıkladı: “Birçok kişi burada okudu, doktor oldu, farklı mesleklerde çalışıyor. Entegre olan, ailesinin geçimini sağlayanlara Almanya’da kalma imkânı vermek istiyoruz.” İçişleri Bakanı Dobrindt: “İyi entegre olan Suriyeliler sınır dışı edilmeyecek” Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt de Merz’in mesajını destekleyen açıklamalarda bulundu. Uyum sağlayan Suriyelilerin yakın zamanda sınır dışı edilmeyeceğini ifade eden Dobrindt, entegrasyon başarısının Suriyelilerin kendi çabalarına bağlı olduğunu vurguladı. Dobrindt ayrıca, ülkesine “tatil için giden” Suriyelilerin koruma statülerini kaybedebileceğini hatırlatarak: “Kendi ülkesine gidebilen biri için tehlike olmadığı açıktır. Dolayısıyla koruma hakkı da sona erer.” dedi.

Kumpir ve midye faciasında tablo ağırlaşıyor: Anne de yaşamını yitirdi, restoran süresiz mühürlendi Haber

Kumpir ve midye faciasında tablo ağırlaşıyor: Anne de yaşamını yitirdi, restoran süresiz mühürlendi

Almanya’dan tatile gelen 4 kişilik ailenin iki çocuğunun ardından anne Çiğdem B. de hayatını kaybetti. Baba Servet B. yoğun bakımda entübe edilerek yaşam mücadelesi veriyor. Olayla bağlantılı restoran, Beşiktaş Belediyesi tarafından süresiz olarak mühürlendi. Ortaköy gezisi faciaya dönüştü Almanya’da yaşayan Böcek ailesi, tatil için geldikleri İstanbul’da 12 Kasım günü Ortaköy’deki bir restoran ve seyyar satıcıdan yemek yedi. Kısa süre sonra fenalaşan aile, hastaneye kaldırıldı. 3 yaşındaki Kadir Muhammet ve 6 yaşındaki Masal yaşamını yitirirken, bugün de anne Çiğdem B.’nin hayatını kaybettiği açıklandı. Ailenin babası Servet B.’nin entübe halde yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü öğrenildi. Kamera kayıtları incelemede, 4 kişi ifade verdi Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında polis ekipleri, ailenin yediği yerleri belirledi. Ailenin hem bir seyyar midye satıcısından hem de bir restorandan ürün aldığı tespit edildi. Otelin güvenlik kameraları incelenmeye alınırken, dört kişinin ifadesine başvuruldu. Tarım ve Orman Müdürlüğü: 135 bin işletme denetlendi İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, olay sonrası geniş kapsamlı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “İstanbul genelinde 2025 yılı içinde 135.717 gıda işletmesinde 192.148 resmi kontrol yapılmıştır. 8.026 işletmeye idari para cezası uygulanmış, 79 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Beşiktaş ilçesindeki 138 işletmede toplam 202 kontrol yapılmış, yalnızca 1’ine ceza kesilmiştir.” Ayrıca İl Tarım Müdürlüğü ekiplerinin olayla ilgili işletmeden numune aldığı ve laboratuvar incelemelerinin sürdüğü belirtildi. Beşiktaş Belediyesi: İşletme süresiz mühürlendi Beşiktaş Belediyesi de yaptığı açıklamada kamu sağlığını korumak amacıyla olaya karıştığı düşünülen işletmenin süresiz olarak mühürlendiğini duyurdu. Belediye açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Olay hepimizi derinden üzmüştür. İlçe Tarım Müdürlüğü ve Emniyet birimleriyle koordineli şekilde çalışıyoruz. Kamu sağlığı açısından risk oluşturan işletme mühürlenmiş, hijyen koşulları ve numuneler üzerinde inceleme başlatılmıştır.” Soruşturma çok yönlü sürüyor Savcılık tarafından yürütülen adli ve idari soruşturmalar devam ederken, polis ekipleri hem restoran çalışanlarının hem de seyyar satıcının bağlantılarını araştırıyor. Böcek ailesinin yakınlarının Türkiye’ye gelerek cenazeleri teslim alması bekleniyor. Yetkililer, olayın “gıda zehirlenmesi kaynaklı toplu zehirlenme” olup olmadığının laboratuvar sonuçlarıyla kesinleşeceğini bildirdi.

Dokuz gün sürecek beklenmedik mola öğrencileri sevindirecek! Haber

Dokuz gün sürecek beklenmedik mola öğrencileri sevindirecek!

Yoğun ders temposu, sınav kaygısı ve yorucu okul günleri arasında öğrencilerin dört gözle beklediği kısa molaların zamanı geldi. Milli Eğitim Bakanlığı, 2024-2025 eğitim öğretim yılının tatil takvimini paylaştı. Açıklanan tarihlerle birlikte öğrenciler, okul koridorlarının telaşından uzaklaşıp dinlenebilecekleri günlere kavuşacak. Kasım ayında sınıflar sessizleşecek Bakanlığın yayımladığı plana göre ilk ara tatil Kasım ayında gerçekleşecek. Hafta sonlarıyla birleştiğinde toplam 9 güne ulaşacak olan bu ara, öğrenciler için adeta küçük bir yarıyıl tatili havası taşıyacak. Bu süreçte tüm kademelerdeki öğrenciler ders yükünden uzaklaşıp kendilerine vakit ayırabilecek. Baharda bir mola daha geliyor Takvime göre ikinci ara tatil ise Mart sonunda başlayacak. Yine hafta sonlarıyla birleşerek 9 gün sürecek olan bu mola, öğrencilerin bahar yorgunluğunu atmasına fırsat tanıyacak. Eğitim uzmanları, bu tür araların yalnızca dinlenme değil; eksikleri kapatma ve sosyal etkinliklere yönelme açısından da değerli olduğunu vurguluyor. Yarıyıl ve yaz tatili tarihleri netleşti MEB’in paylaştığı takvimde yarıyıl tatili 20 Ocak’ta başlayıp 31 Ocak’ta sona erecek. İkinci dönem 3 Şubat’ta açılacak ve 20 Haziran’da tamamlanacak. Bu tarihten sonra öğrenciler uzun yaz tatiline çıkacak, yeni bir döneme tazelenmiş bir şekilde hazırlanacak. Kısa molalar büyük faydalar sağlıyor Uzmanlara göre ara tatiller, öğrencilerin zihinsel ve bedensel olarak dinlenmesini sağlarken, ders başarısına da olumlu katkıda bulunuyor. Motivasyonun yükselmesi, sosyal hayatın canlanması ve öğrenme isteğinin artması, bu kısa tatillerin en önemli kazanımları arasında gösteriliyor.

2026’da 14 gün izinle 43 gün tatil yapmak mümkün! Haber

2026’da 14 gün izinle 43 gün tatil yapmak mümkün!

Türkiye’de 2026 yılı resmi tatil takvimi çalışanlara büyük bir avantaj sunuyor. Yıllık izin günlerini resmi tatillerle birleştirenler, neredeyse bir buçuk ayı bulan tatil fırsatı yakalayabilecek. İşte detaylı plan: Yılbaşı: 1 Ocak Perşembe gününe denk geliyor. 2 Ocak Cuma günü izin alındığında hafta sonu ile birleşerek 4 günlük tatil yapılabilecek. Ramazan Bayramı: 20-22 Mart (Cuma-Pazar). 16-19 Mart arasında 4 gün izin alındığında toplam 9 gün tatil mümkün olacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: Perşembe gününe denk geliyor. 24 Nisan Cuma izin alınırsa hafta sonu ile birleşip 4 gün tatil sağlanacak. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü: Cuma gününe denk geliyor. 4 Mayıs Pazartesi izin alınırsa 4 gün tatil yapılabilecek. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı: Salı günü kutlanacak. 18 Mayıs Pazartesi izinle birleştiğinde 4 günlük tatil fırsatı doğacak. Kurban Bayramı: 27-30 Mayıs (Çarşamba-Cumartesi). 25-26 Mayıs’ta (Pazartesi-Salı) izin alınırsa toplam 8 gün tatil yapılabilecek. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü: Çarşamba gününe denk geliyor. 10 Temmuz Cuma ve 13-14 Temmuz (Pazartesi-Salı) izin alındığında toplam 6 gün tatil yapılabilecek. Cumhuriyet Bayramı: 29 Ekim Perşembe günü kutlanacak. 30 Ekim Cuma izin alındığında hafta sonu ile birleşerek 4 gün tatil fırsatı sunacak. Tüm bu planlamalar yapıldığında, çalışanlar sadece 14 gün yıllık izinle toplam 43 gün tatil yapabilecek.

Plajlar parayla, deniz görmek lüks oldu: Antalya sahillerinde 'ücretli plaj' tepkisi Haber

Plajlar parayla, deniz görmek lüks oldu: Antalya sahillerinde 'ücretli plaj' tepkisi

Halk plajı yok, deniz parayla Antalya’nın Kemer ilçesinde bir aile, sahilde yüzmek için yer bulamayınca cep telefonuyla çektikleri görüntüleri sosyal medyada paylaşarak isyan etti. Ücretli işletmelerin sahili kaplaması nedeniyle denize girecek alan bulamayan yurttaşlar, halk plajlarının yetersizliğinden ve sahillerin şezlonglarla parsellenmesinden şikâyetçi. “Bu işgalin adı turizm değil” Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, sahillerin anayasaya göre kamuya ait olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Vatandaş almadığı bir hizmetin parasını ödemek zorunda değil. Plaja girişte ücret istenmesi, yiyecek-içecek yasakları tamamen hukuksuz. Denize ulaşamıyoruz. Belediyeler ve valilikler denetim görevini yapmıyor. Sahil parklarına gidin, otoparkından şezlonguna her şey parayla. Oysa bu alanlar halka ait. Devletin bu işgale dur demesi gerekiyor.” “Şirketlerin koyduğu yasak geçersiz” Plajlara asılan “Yiyecek ve içecek getirmek yasaktır” yazılarının hiçbir yasal dayanağı olmadığını vurgulayan Gündüz, “Yasak koyma yetkisi mahkemelere aittir. Hiçbir işletme ya da belediye keyfi kural koyamaz. Vatandaş plaja kendi yiyeceğini de içeceğini de getirir. Parasını ödediyse ve hizmet alamadıysa da Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurabilir” dedi. “Toplumsal gerilime yol açabilir” Sahillerin paralı hale getirilmesiyle birlikte, vatandaşın denize ulaşmasının zorlaştığını söyleyen Gündüz, bu uygulamaların toplumsal huzuru bozabileceğini ifade etti.

Çeşme'de su kesintileri başlıyor Haber

Çeşme'de su kesintileri başlıyor

Türkiye'nin turizm merkezlerinden olan İzmir'e bağlı Çeşme'de sezonun en yoğun döneminde içme suyu kesintileri yaşanacak. CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, yazılı bir açıklama yaparak ilçedeki su krizine ilişkin kamuoyunu bilgilendirdi. Su temininde yaşanan sorunların kaynağında DSİ’nin projeyi zamanında devreye almamasının yattığını kaydeden Denizli, kesintilerin zorunlu hale geldiğini belirtti. Projenin geçen yıl tamamlanması bekleniyordu Denizli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Devlet Su İşleri’nin (DSİ) İzmir Karaburun Karareis Barajı ve Salman Gölü ortak deposu projesinin başlangıç noktasından bahsetmek istiyorum. İZSU’dan aldığım resmi yazışmalar doğrultusunda Ekim 2023 tarihinde İZSU’nun projenin hangi aşamasında olduğunu sorması üzerine Devlet Su İşleri’nden Ekim 2023 tarihinde bizlere projenin yüzde 72 oranında tamamlandığına ve 5 Ağustos 2024 tarihinde baraja su iletimi sağlanacağına ilişkin bilgi verilmiş. Daha sonra projede çıkan bazı aksaklıklar sonucunda projenin ileri bir tarihe aktarılması ve Ağustos 2025 tarihine sarkabileceği bilgisi İZSU ile paylaşılmış. 20 Ocak 2025 tarihinde İZSU Genel Müdürlüğü tarafından Devlet Su İşleri’ne mevcut kullanımda olan barajdaki su seviyesinin artık kritik seviyeye ulaştığına dair bir uyarı yazısıyla birlikte projenin hangi aşamada olduğuna ilişkin bir tarih istemişler. Bunun üzerine Devlet Su İşleri tarafından Şubat 2025 tarihinde İZSU Genel Müdürlüğü’ne şu bilgi verilmiş; ‘Proje yaklaşık yüzde 95 tamamlanmış olmakla birlikte tesisin 2025 yaz sezonuna kadar hazır hale getirilmesi planlanmaktadır.’ Aslında Ağustos 2024 yılında tamamlamayı planladıkları tesisin 2025 yaz sezonuna kadar tamamlanmış ve suyun verilmiş olmaya başlanacağı bilgisi sunulmuş. İZSU, Nisan ayında Devlet Su İşleri’ne barajdaki su seviyesinin yüzde 7 oranına geldiğini, çok ciddi kritik bir seviyede olduğunu belirterek, tesisin hangi aşamada olduğuna ilişkin bilgi istemiş. Bu talep cevapsız kalmış ve İZSU tekrar üçüncü bir uyarı yazısını 10 Temmuz 2025 tarihinde Devlet Su İşleri’ne iletmiş. İZSU, yaz sezonuna girmiş olmamız sebebi ile su seviyesinin artık ciddi ve kritik bir seviyeye ulaştığını, bu nedenle zorunlu kesintilere başlamak durumunda kalacaklarını bildirmiş. Devlet Su İşleri, su iletme tarihi belirtmeksizin ucu açık bir cevap vermiş.” 'Barajımızdaki mevcut su kesintilerle birlikte 7 Eylül tarihine kadar suyu idare edebilir' Başkan Denizli, Çeşme’nin içme suyu ihtiyacını karşılayacak tesis için İZSU’nun 100 milyon liralık yatırım yaptığını ancak bu tesise su aktarımının DSİ tarafından sağlanamadığını ifade ederek şu ifadeleri kullandı: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU, kendisine ait, mevcut Devlet Su İşleri’nin yaptığı barajdaki suyun ilçeye iletilecek olan tesise yaklaşık 100 milyonluk bir yatırım yaptı ve bu proje Ocak 2025 tarihinde tamamlandı. Biz resmi olarak bu tarihten bu yana Devlet Su İşleri’nin bizlere halihazırda dolu olan barajdan su aktarmasını bekliyoruz ve bugün bizlerin en büyük sıkıntısı da bu. DSİ’nin bizlere yazılı olarak yaz sezonundan önce tamamlamayı planladıklarını söyledikleri resmi yazılarımız mevcut. Fakat bugün bir tarih veremiyorlar. Sözlü olarak bazı tarihlerden bahsediyorlar ama yazılı olarak bizlere hiçbir tarihi bildiremiyorlar. Bu nedenle İZSU Genel Müdürlüğü, yarından itibaren Çeşme’de gece saat 23.00 ile sabah 06.00 arasında zorunlu kesintileri yapmayı planlamaktadır. Bunun da nedeni barajımızdaki mevcut su, bu kesintilerle birlikte 7 Eylül 2025 tarihine kadar suyu idare edebilecek düzeydedir. Bu kesintiler yapılmadığı takdirde, 15 Ağustos’tan sonra gündüz de zorunlu kesintilere geçilmek durumunda kalma riski olduğundan gece bu kesintileri yapmayı planlamaktadır. DSİ, en başından beri bizlere vadettiği tarihlerde bu projeyi tamamlamış olsaydı Çeşme, zaten bu kadar ekonomik darlığın olduğu dönemde esnafımızın, pazarcımızın, turizm yatırımcımızın para kazanmayı dört gözle beklediği sezonun ortasında böyle bir su krizi ile karşı karşıya olmayacaktı. Bu nedenle bizlerin yetkililerden ısrarla tarih istemesinin sebebi de budur.” 'Vatandaşların beklediği şey DSİ’nin projeyi hazır hale getirmesi' Başkan Denizli, Çeşme Belediyesi olarak su tüketimine ilişkin çeşitli kısıtlama kararlarını Meclis kararıyla uygulamaya koyduklarını da hatırlatarak, şöyle devam etti: “Çeşme Belediyesi olarak Mayıs 2025 Meclisi’nde vatandaşların su tüketimine ilişkin belli kısıtlama kararları aldık. Ev bahçelerinde ve iş yeri önünde motorlu taşıtların yıkanmaması, kilim, halı, paspas gibi eşyaların balkon, bahçe, kapı önü gibi alanlarda yıkanmaması, işyeri ve konutların kapı önlerinin yıkanmamasına ilişkin özellikle bahçesi bulunan evlerimizde sulama yapılacak saatlerin mevsimsel olarak kısıt getirilmesi gibi vatandaşlarımızın tedbir alması konusunda belli kararlar aldık ve bunun da tebliğini sağlamıştık. Kurumlar olarak, suyu verme yetkisi ve su tüketimine ilişkin yetkiler, İZSU ve DSİ’ye ait. Fakat biz vatandaşların da özellikle tedbir noktasında üzerine düşen bazı vazifeler vardır. Biz yeniden bu tasarruf tedbirlerini açıklayacağız ama vatandaşların beklediği şey DSİ’nin bizlere ‘2025 yaz sezonuna kadar hazır hale getirilmesi planlanmaktadır’ sözünü yerine getirmesi. Çünkü aksi halde buradan doğacak sonuçlar, hiç hak etmediğimiz halde, turizm sezonunun tam ortasında ne yazık ki etki edecek. Kesintiler gece yarısında başlıyor. Genelde vatandaşlarımızın daha çok uyku halinde olduğu saatlerde. Bunu da az önce belirttiğim gibi Eylül ayını huzurla görebilmemiz ve gündüz kesintileri yaşanmaması için alınan bu tedbiri, DSİ elini biraz hızlı tutarsa ümit ve temenni ediyorum ki bu krizi yaşamak durumunda kalmayacağız. Çünkü ciddi kurak bir kış geçirdik. Ne yazık ki beklediğimiz hiçbir yağışı alamadığımız bir sene oldu. Ama çözümü varken çözümsüzlüğe gitmenin kimseye bir faydası olmadığını düşünüyorum," dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.