SON DAKİKA

#Terörsüz Türkiye

HABER DEĞER - Terörsüz Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Terörsüz Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erdoğan’dan Barzani cephesine: Bahçeli’ye yönelik bu hadsiz açıklamadan derhal dönülmeli Haber

Erdoğan’dan Barzani cephesine: Bahçeli’ye yönelik bu hadsiz açıklamadan derhal dönülmeli

“Asla tasvip etmiyoruz, diplomatik girişimler başlatıldı” AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Mesud Barzani cephesinden gelen ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan açıklamaya sert sözlerle tepki gösterdi. Erdoğan, açıklamayı “kabul edilemez” olarak nitelendirdi; AKP Sözcülüğü ve Dışişleri Bakanlığı üzerinden gerekli diplomatik adımların atıldığını, konuyla ilgili izahat talep edildiğini söyledi. Erdoğan, TBMM kürsüsünden Bahçeli’ye destek verdi Erdoğan, grup konuşmasının siyaset gündemine damga vuran bölümünde, Barzani’nin ofisinden Bahçeli’ye yönelik gelen mesajı doğrudan hedef alarak, “Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim” dedi. Erdoğan, söz konusu açıklama sonrasında parti sözcüsünün ve Dışişleri Bakanlığı’nın devreye girdiğini, Türkiye’nin rahatsızlığının muhataplara açık bir biçimde iletildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, bu aşamadan sonra atılması gereken adımı da netleştirerek, “Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir” ifadesini kullandı. Böylece Ankara’dan, Barzani cephesine yönelik doğrudan ve sert içerikli bir uyarı mesajı verilmiş oldu. Cumhur İttifakı vurgusu: “Hedef, anlayış ve fikir birliği içindeyiz” Konuşmasında uzun bir bölüm ayırdığı “Terörsüz Türkiye” sürecine değinen Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi ile kurulan Cumhur İttifakı’na da özel vurgu yaptı. Erdoğan, “Cumhur İttifakı hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir” diyerek ittifakın stratejik birlikteliğinin altını çizdi. Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadelede “yarım asırlık bir prangayı kırma” iddiası taşıdığını, bu süreçte hem kendi partisi hem de ittifak ortaklarının ağır siyasi risk aldığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı, bu riskin Türkiye toplumunun geleceği için göze alındığını belirterek, amaçlarının “evlatlara terör gölgesinden arınmış bir ülke bırakmak” olduğunu söyledi. Muhalefete ve CHP lideri Özgür Özel’e sert eleştiriler yöneltildi Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı konuşmada ana muhalefet partisi CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel’i de hedef alan sert ifadeler kullandı. Özel’in açıklamalarını, “hedef saptırma” olarak niteleyen Erdoğan, CHP’nin tarihine atıf yaparak, özellikle Kürt yurttaşlara yönelik geçmiş politikalar üzerinden ağır eleştirilerde bulundu. Erdoğan, CHP’nin “Türkiye toplumunu umutsuzluğa ve karamsarlığa sürüklemeye çalıştığını” savundu; parti içi çekişmelerin ve yolsuzluk iddialarının üzerini örtmek için bu dilin kullanıldığını iddia etti. Cumhurbaşkanı, AKP’nin ise Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz dâhil tüm yurttaşları kapsayan bir siyaset yürüttüğünü, ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir çizgide durduklarını dile getirdi. Ekonomi mesajları: “21 çeyrektir büyüme, hedef 1,9 trilyon dolarlık ekonomi” Erdoğan, grup toplantısında yalnızca siyasal tartışmalar ve Barzani cephesinden gelen açıklamaya tepkiyle yetinmedi; ekonomiye dair başlıkları da ayrıntılı şekilde anlattı. Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı, 2025’in üçüncü çeyreğinde ekonomik büyümenin yıllık bazda yüzde 3,7 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında dördüncü, G20 ülkeleri arasında ise beşinci sırada yer aldığını söyleyen Erdoğan, ülkenin yıllıklandırılmış millî gelirinin 1,5 trilyon doları aştığını belirtti. Erdoğan, 2028 hedefini ise “1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi ve 375 milyar dolarlık mal ihracatı ile 100 milyar dolarlık turizm geliri” olarak özetledi. Ayrıca KOBİ’lere sağlanan desteklerden söz eden Erdoğan, özellikle emek yoğun sektörlerde çalışan başına verilen desteğin 2026 yılında 3.500 liraya yükseltileceğini, bu yolla 1 milyondan fazla istihdamın korunmasının hedeflendiğini ifade etti. Dış politika ve Afrika vurgusu: “Türkiye alan el değil, veren el konumunda” Konuşmasında G20 Zirvesi ve Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerine de geniş yer ayıran Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası platformlarda “dik ve dirayetli bir duruş” sergilediğini söyledi. Afrika kıtasında Türkiye’nin büyükelçilik sayısının 12’den 44’e çıkmasının, ticaretin ise 5 milyar dolardan 37 milyar dolara yükselmesinin altını çizen Cumhurbaşkanı, hedeflerinin 50 milyar dolarlık ticaret hacmi olduğunu belirtti. Türkiye’nin, Gazze ve Sudan başta olmak üzere pek çok kriz bölgesine insani yardım ulaştırdığını anımsatan Erdoğan, Türkiye’nin artık “alan el değil, veren el” konumunda olmasının, ülkenin son 20 yıldaki dönüşümünün göstergesi olduğunu vurguladı. Savunma sanayii ve KIZILELMA mesajı: “Hava savunmasında tarihi eşik aşıldı” Erdoğan, savunma sanayii alanındaki gelişmelere de değinerek, KIZILELMA insansız savaş uçağının MURAT radarıyla tespit edilen bir hedefi GÖKDOĞAN füzesiyle havadan havaya vurduğunu anımsattı. Bu testle KIZILELMA’nın “görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı” olarak kritik bir eşiği geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin hava savunmasında yeni bir döneme girdiğini kaydetti. Bu testlerin Sinop’ta yapılmasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “balıklar rahatsız oluyor” sözleriyle itiraz ettiğini hatırlatan Erdoğan, Sinoplu Diyojen’in “Gölge etme, başka ihsan istemez” sözüyle yanıt verdi ve savunma projelerine yönelik eleştirileri geri püskürttü. “Terörsüz Türkiye” vurgusu ve Meclis’e çağrı: “Elleri taşın altına koyma zamanı” Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde bir kez daha “Terörsüz Türkiye” hedefini yineleyerek, Meclis’te temsil edilen tüm partilere ve milletvekillerine çağrıda bulundu. Türkiye’nin yarım asırdır devam eden terör sarmalından tamamen çıkması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bu süreçte “iffetli, sabırlı ve tahriklere kapılmayan” bir siyaset üslubu beklediğini söyledi. Erdoğan, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili olarak “Bu sefer başaracağız” ifadesini kullanırken, Türkiye toplumuna da “umut ve özgüveni koruma” çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı, “İnanıyorsanız üstünsünüz, inanıyorsanız zafer sizindir” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Bahçeli ‘rezalet’ dedi, Cizre Ticaret Odası’ndan yanıt gecikmedi Haber

Bahçeli ‘rezalet’ dedi, Cizre Ticaret Odası’ndan yanıt gecikmedi

Bahçeli’den egemenlik vurgusu: Bu bir rezalettir Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme gelen görüntülere ilişkin çok sert ifadeler kullandı. Türkiye sınırları içerisinde yabancı bir gücün üniformasını giyen kişilerin silahla dolaşmasını egemenlik haklarına bir saldırı olarak değerlendiren Bahçeli, "Vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla ortalıkta dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir" diyerek tepkisini dile getirdi. Bahçeli’nin bu çıkışı, milliyetçi kanatta geniş yankı uyandırırken, terörsüz Türkiye ve üniter devlet yapısı konusundaki hassasiyetlerin altını bir kez daha çizmiş oldu. Cizre Ticaret Odası: Asıl rahatsızlık silah değil bayrak Bahçeli’nin ve milliyetçi çevrelerin tepkisine yanıt ise Cizre Ticaret Odası’ndan geldi. Oda yönetimi, tartışmaların odağındaki silahların bahane olduğunu, asıl rahatsızlığın Irak Anayasası ile tanınan Kürdistan Bölgesi bayrağına yönelik olduğunu savundu. Yapılan açıklamada, "Korumaların omuzunda o bayrak olmasaydı, roket bile taşısalar sorun edilmezdi" ifadelerine yer verilerek tepkilerin siyasi olduğu öne sürüldü. Barzani’nin Türkiye ile olan otuz milyar dolarlık ticaret hacmine ve stratejik ortaklığına dikkat çeken oda, bu tür polemiklerin Türk ve Kürt yurttaşlar arasındaki ticari ve sosyal bağlara zarar verebileceği uyarısında bulundu. Birlik ve beraberlik zemininde hassas denge Ziyaret, Türkiye’nin güneydoğusunda yaşayan Kürt yurttaşlar tarafından ilgiyle karşılanırken, Ankara’daki siyasi atmosferde "birlik ve beraberlik" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bir yanda terörsüz bir Türkiye hedefiyle bölgesel aktörlerle kurulan diplomatik ilişkiler, diğer yanda ulusal güvenlik ve egemenlik sembollerine duyulan hassasiyet masaya yatırıldı. Süreç, Türk ve Kürt yurttaşların ortak geleceği, bölgesel barış ve Türkiye’nin üniter yapısının korunması ekseninde hassas bir dengede ilerliyor.

Bahçeli’den tarihi rest: Gemileri yaktık, gerisi fasa fiso Haber

Bahçeli’den tarihi rest: Gemileri yaktık, gerisi fasa fiso

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜRKGÜN Gazetesi’ne verdiği özel röportajda Türkiye’nin gündemine oturan konulara dair çok net konuştu. Başlatılan yeni sürecin Cumhuriyet tarihinin en önemli adımı olduğunu ve "gemilerin yakıldığını" belirten Bahçeli, geri dönüşün asla söz konusu olmadığını ilan etti. Şırnak’ta düzenlenen sempozyumda yabancı üniformalı kişilerin silahla dolaşmasına çok sert tepki gösteren MHP Lideri, şahsına yönelik parti içi darbe söylentilerini ise "gülümseyerek karşıladığını" belirterek kesin bir dille yalanladı. Bahçeli, Türkiye toplumunun huzuru için yakalanan bu tarihi fırsatın heba edilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı. Ok yaydan çıktı geri dönüş yok TÜRKGÜN Gazetesi'ne konuşan Devlet Bahçeli, "Terörsüz Türkiye" hedefinin milli ve tarihi bir zorunluluk olduğunu belirterek bu yolda en küçük bir tereddüt yaşanmadığını vurguladı. Türkiye’de yaşayan tüm yurttaşların ortak geleceği için atılan bu adımda "Ok yaydan çıkmıştır" ifadesini kullanan Bahçeli, sürecin tartışmaya kapalı olduğunu kaydetti. Kürt yurttaşlar dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, ayrışmayı değil birleşmeyi hedefleyen bu yüzyılın, acı dolu yılları geride bırakmak için eşsiz bir fırsat sunduğunu belirten MHP Lideri, devlet ve milletin bu konuda tam bir mutabakat içinde olduğunu ifade etti. Şırnak’taki görüntüler rezalet Röportajda Şırnak’taki sempozyuma katılan Mesut Barzani’nin ziyareti sırasında ortaya çıkan görüntülere de değinen Bahçeli, yaşananları sert sözlerle eleştirdi. Barzani'nin misafir edilmesinde bir beis görmediğini ancak organizasyonun şova dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Bahçeli, vatan topraklarında yabancı üniformalı kişilerin uzun namlulu silahlarla gezmesini "tek kelimeyle rezalet" olarak tanımladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarının ihlal edildiğini savunan Bahçeli, devletin itibarına yönelik bu tutumun asla hoş görülemeyeceğini, misafirperverliğin suistimal edilmesine ve sınırlar içinde kuşku uyandıracak müdahalelere geçit vermeyeceklerini vurguladı. Darbe lafları bayatlamış oyun Kamuoyunda dillendirilen "Süreç başarısız olursa MHP içinde darbe mekaniği devreye girer" iddialarına da TÜRKGÜN Gazetesi aracılığıyla yanıt veren Bahçeli, bu senaryoları "fasa fiso" olarak niteledi. Demokrasiye inanmış bir hareketin içinden darbeci çıkmasının mümkün olmadığını belirten Bahçeli, bu tür iddiaların bayatlamış söz oyunlarından ibaret olduğunu söyledi. Türkiye'de artık silahların gölgesinde siyaset yapma döneminin kapandığını hatırlatan Bahçeli, iftiraların kendilerini yollarından döndüremeyeceğini, Türk ve Kürt yurttaşların ortak geleceğinin çok daha güçlü bir şekilde inşa edileceğini sözlerine ekledi. Provokatörler avucunu yalar Süreci baltalamak isteyen odaklara ve KCK kanadından gelen açıklamalara karşı da uyarılarda bulunan Devlet Bahçeli, yapılan provokasyonların emperyalist planların bir parçası olduğunu belirtti. İmralı süreciyle çelişen açıklamalar yapanların barış ortamını bozmaya çalıştığını söyleyen Bahçeli, bu tür girişimlerin "heveslerinin kursaklarında kalacağını" ifade etti. Türkiye toplumunun ve bölge halklarının en doğal hakkının huzur içinde yaşamak olduğunu vurgulayan Bahçeli, bu hedefin sadece ülke sınırları içinde değil, tüm bölgede bir vicdan uyanışını tetikleyeceğini dile getirdi.

Bahçeli’den Şırnak’taki görüntülere sert tepki: Tek kelimeyle rezalet Haber

Bahçeli’den Şırnak’taki görüntülere sert tepki: Tek kelimeyle rezalet

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başlattığı "Terörsüz Türkiye" sürecinin tarihi bir milli hedef olduğunu belirterek geri adım atılmayacağını ilan ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’nin Şırnak ziyareti sırasındaki güvenlik görüntülerine çok sert çıktı. Türkgün gazetesine konuşan Bahçeli, yabancı üniformalı korumaların uzun namlulu silahlarla Türkiye sokaklarında dolaşmasını egemenlik haklarına saygısızlık olarak niteledi. Yabancı üniforma ve silaha geçit yok Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Bahçeli’nin hedefinde, Barzani’nin ziyareti sırasında objektiflere yansıyan peşmerge korumaları vardı. Vatan topraklarında başka bir ülkenin veya yönetimin askeri unsurlarının gövde gösterisi yapamayacağını vurgulayan MHP lideri, o görüntüleri "Tek kelimeyle rezalet" olarak tanımladı. Bahçeli, yabancı üniformalı kişilerin ellerinde uzun namlulu silahlarla yurttaşların arasında dolaşmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Ok yaydan çıktı gemiler yakıldı Türkiye toplumunun merakla takip ettiği "Terörsüz Türkiye" süreci hakkında kararlılık mesajları veren Bahçeli, bu yoldan dönüş olmadığını net ifadelerle dile getirdi. Hedefin milli ve tarihi olduğunu savunan Bahçeli, sürecin provokasyonlarla engellenemeyeceğini vurgulayarak okun yaydan çıktığını ve gemilerin yakıldığını ifade etti. Tarihi bir fırsat eşiğinde olunduğunu belirten MHP lideri, bu yüksek seviyeyi heba etmeye kimsenin hakkı olmadığının altını çizdi. Kimseye af vadedilmedi KCK yürütme konseyi üyesi Bese Hozat’ın açıklamalarına da değinen Devlet Bahçeli, örgütten gelen tehditvari söylemlere "Af vadeden yok" diyerek kapıyı kapattı. Tarih ve vicdan önünde işlenen suçların açık olduğunu belirten Bahçeli, sürecin pazarlık üzerine değil, terörün bitirilmesi üzerine kurulu olduğunu ima etti. Ayrıca son günlerde kamuoyunda dolaşan darbe iddialarını "fasa fiso" olarak nitelendiren Bahçeli, bu tür iftira ve isnatların Türkiye’yi yolundan döndüremeyeceğini sözlerine ekledi.

Mehmet Uçum: Türkiye Yüzyılı, terörsüz bir ülkede bütünleşmiş bir toplumla mümkün olacaktır Haber

Mehmet Uçum: Türkiye Yüzyılı, terörsüz bir ülkede bütünleşmiş bir toplumla mümkün olacaktır

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Anadolu Ajansı için yazdığı son analizinde Terörsüz Türkiye sürecini değerlendirdi. Uçum, sürecin yalnızca silahlı yapıların tasfiyesiyle sınırlı olmadığını; devlet, millet ve toplum bütünlüğünü kalıcı biçimde kurma hedefi taşıdığını vurguladı. Yazı, yaklaşan yasal düzenlemelere ve Meclis’te yürütülecek sürece dair dikkat çekici mesajlar içerdi. “Türkiye tarihsel bir eşikte” Uçum’a göre Türkiye, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yeni bir kırılma noktasında bulunuyor. Yazısında, 20. yüzyılı kurucu dönem, 21. yüzyılı ise “yükseliş çağı” olarak tanımlayan Uçum, bu dönemi “Türkiye Yüzyılı” misyonu çerçevesinde okuyor. “Türkiye, bir kez daha tarihsel dönüşümlerin eşiğine gelmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra en büyük siyasal ve toplumsal dönüşüm süreçlerinden biri yaşanmaktadır.” “Terörsüz Türkiye bir güvenlik projesi değil, rejim inşasıdır” Uçum, süreci yalnızca bir güvenlik veya operasyon politikası olarak ele almanın eksik olduğunu belirterek, Terörsüz Türkiye’nin devlet aklının uzun vadeli bir bütünleşme stratejisi olduğunu savundu. “Bu süreç, sadece silahlı yapıların tasfiyesi değildir; devletle, milletle ve toplumla bütünleşmenin sağlanmasıdır.” “Dil sabotajı sürece zarar verir” Yazının dikkat çeken bölümlerinden biri de siyasi söylemlere yönelik uyarılar oldu. Uçum, sürece zarar veren “ayrımcı”, “üstenci” ve “zafer dili”yle kurulan politik dilin tehlikesine işaret etti. “Üstencilik dili, zafer dili, ayrılıkçılık dili reddedilmelidir. Bütünleşme yerine parçalanmayı çağrıştıran dil sürece zarar verir.” Uçum, özellikle bölgesel kimlik siyasetinin, demokratik siyaseti daraltan ve süreci zedeleyen bir unsur haline geldiğini savundu. “İmralı dinlemesi ve Meclis süreci yaklaşan kritik aşamadır” Yazıda, İmralı dinlemesinin yapıldığına ve hukuk politikası raporunun tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekildi. Uçum, bu rapora dayanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasal düzenlemelerin gündeme geleceğini belirtti. “Bu aşamada kurulacak dil son derece önemlidir. Meclis iradesiyle yapılacak düzenlemeler, geçiş sürecinin hukuki zeminini oluşturacaktır.” “Amaç: Terör vesayetinin tamamen ortadan kaldırılması” Uçum, sürecin temel hedefini üç başlıkta özetledi: Sistematik terörün tasfiyesi, şiddete dayalı siyasetin sona erdirilmesi ve terör vesayetinin tüm alanlardan silinmesi. “Açıklamalar yetmez; sürecin teknik boyutu güçlendirilmelidir. Pratik teyitlerle ilerleme sağlanmalıdır.” “Bütünleşme tamamlanmadan Türkiye Yüzyılı tam olmaz” Yazının finalinde Uçum, ortak geleceğin inşasının ancak toplumsal bütünleşme yoluyla mümkün olduğunu ifade ederek, sürecin “tarihsel fırsat penceresi” sunduğunu kaydetti. “Bu tarihsel fırsat penceresi heba edilmemelidir. Türkiye’nin tüm kesimleri bu sürecin kazananı olacaktır.”

Bakan Uraloğlu’ndan Mardin’e yeni çevre yolu müjdesi Haber

Bakan Uraloğlu’ndan Mardin’e yeni çevre yolu müjdesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti Mardin İl Kadın Kolları Danışma Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Derik Çevre Yolu’nun ihalesinin gerçekleşeceği müjdesini paylaştı. Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kadın siyasetin nesnesi değil, öznesidir” sözünü hatırlatarak kadınların iletişimdeki başarısına dikkat çekti. Konuşmasında son 23 yılda ulaşımdan sağlığa, eğitimden savunma sanayine kadar birçok alanda Türkiye’nin büyük ilerleme kaydettiğini vurguladı. BÖLÜNMÜŞ YOL AĞI 29 BİN 992 KİLOMETREYE ÇIKTI Uraloğlu, Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, İstanbul Havalimanı’ndan Yavuz Sultan Selim, Osmangazi ve 1915 Çanakkale Köprüleri’ne; İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları’na kadar projeleri hatırlatarak, bölünmüş yol ağını 6 bin 101 kilometreden 29 bin 992 kilometreye, otoyol ağını bin 714 kilometreden 3 bin 796 kilometreye çıkardıklarını belirtti. Uraloğlu, ayrıca Türkiye’nin 2 bin 251 kilometrelik hızlı tren ağına kavuştuğunu, aktif havalimanı sayısının 26’dan 58’e yükseldiğini ifade etti. Savunma Sanayii’nde ürün arayan bir ülke değil, aranan bir ülke olduklarını dile getiren Bakan Uraloğlu, milli elektrikli tren setlerini hizmete aldıklarını belirtti. Uraloğlu, “225 kilometre hıza sahip trenimizi de önümüzdeki aylarda test sürüşleri için raylara indireceğiz.” diye konuştu. Terörsüz Türkiye sürecinden de bahseden Bakan Uraloğlu, “Teröre 2 trilyon liralık harcama yapmışız. Bunu teröre değil de yatırıma yapmış olsaydık neler yapmazdık. Ama bundan sonra yaptıklarımızın daha fazlasını da sizlere hizmet olarak en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine inşallah yapacağız.” açıklamasında bulundu. MARDİN’E 31 MİLYAR LİRALIK YATIRIM Ulaştırma Bakanlığı’nın resmi internet sitesindeki açıklamasında, Mardin’in AK Parti Hükümetleri nezdinde çok ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Mardin’in ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 31 milyar liralık yatırım hayata geçirdik.” dedi. Kızıltepe-Viranşehir, Kızıltepe-Nusaybin, Mardin-Diyarbakır, Mardin-Kızıltepe, Midyat Şehir Geçişi ve Bağlantı Yolları gibi önemli projeleri tamamladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Artuklu Üniversitesi ve Kızıltepe Şehir Geçişi Köprülü Kavşaklarını inşa ettik. Özellikle Mardin-Midyat Yolumuz, Kızıltepe’den Nusaybin’e giden yolumuz gibi 6 önemli karayolu projemizin de yapımına devam ediyoruz.” diye konuştu. Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanı’nın yolcu kapasitesinin 3 milyona yükselttiklerini belirten Uraloğlu, hızlı tren projeleriyle Mardin’in demiryolu ağında da güçleneceğini ifade etti. Diyarbakır-Mazıdağı İltisak Hattı ve lojistik merkez projelerinin de bölge ticaretine katkı sağlayacağını dile getirdi. BAKAN URALOĞLU’NDAN MÜJDE Bakan Uraloğlu, Mardin’de Savur Yolu için ihalenin yapıldığını hatırlatarak sürecin devam ettiğini gelecek yıl yapım çalışmalarına başlamayı hedeflediklerini kaydetti. Bakan Uraloğlu, ayrıca Derik Çevre Yolu’nun ihalesinin ise bugün gerçekleşeceği müjdesini salondakilerle paylaştı.

İmralı kararının ardından komisyonda ilk istifa! Haber

İmralı kararının ardından komisyonda ilk istifa!

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı Adası’na gitmeyi kararlaştırmasının ardından komisyonda ilk istifa geldi. Oylamada “hayır” diyen Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, kararın ardından komisyondan çekilme iradesini açıklayarak bugün TBMM Başkanlığı’na resmi dilekçesini sunacağını duyurdu. Komisyonun İmralı ziyareti kararı siyasette yeni bir kırılma anı yarattı Komisyonun 32 evet, 3 hayır ve 2 çekimser oyla aldığı İmralı kararı, Türkiye toplumunda ve siyasette geniş yankı uyandırdı. CHP ve Yeniden Refah’ın katılmadığı oylamada AK Parti, MHP, DEM Parti, TİP ve EMEP’in onay vermesi dikkat çekerken; Demokrat Parti, DSP ve HÜDA-PAR ret oyu kullandı. Demokrat Parti adına komisyonda bulunan Altıntaş, İmralı ziyaretinin “millet vicdanını yaralayacağını” ifade ederek istifa sürecini başlattı. Altıntaş: ‘İmralı Adası derin acıların mekânı, pazarlığın yeri olamaz’ Sözcü’ye konuşan Altıntaş, İmralı’nın Türkiye toplumunda taşıdığı ağır hafızaya vurgu yaparak, ziyareti sakıncalı bulduklarını belirtti. “Genel Başkanımız Gültekin Uysal ile yaptığımız değerlendirme sonrası komisyondan çekilme kararı aldık” diyen Altıntaş, İmralı’da kurulacak her tür temasın yurttaşların adalet duygusunu zedeleyebileceğini vurguladı. “Biz teröristle pazarlık olmaz diyoruz. Şimdi ne konuşulacak? İmralı’da bir anlaşma masası mı kurulacak?” ifadeleriyle kararı sert sözlerle eleştirdi. ‘Egemenlik tartışmaya açılıyor, talepler akla hayale gelmez boyutta’ Altıntaş, son dönemde süreç etrafında dillendirilen çeşitli siyasi taleplerin Türkiye toplumunda kaygı yarattığını da dile getirdi. Ana dilde eğitimden yerinden yönetime uzanan bazı tartışmaların “egemenlik hakkını tartışmaya açtığını” savunarak, İmralı kararının bu talepleri yeniden canlandırmasından endişe duyduklarını belirtti. Demokrat Parti yönetiminin bu sebeple sürece “net bir mesafe” koyduğunu aktardı. Komisyondaki ilk ayrılık yeni tartışmaların kapısını aralayabilir Komisyonun bu hafta İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmesi öngörülürken, Altıntaş’ın istifasının siyasi dengeler üzerinde nasıl bir etkisi olacağı merak ediliyor. Ziyareti savunan partiler “Terörsüz Türkiye” hedefi çerçevesinde adımı desteklerken; karşı çıkan kesimler sürecin Türkiye toplumunun hassasiyetlerini zedeleyebileceği görüşünde. Demokrat Parti’nin kararı, komisyonda yeni istifaların veya yeni tutum değişikliklerinin de habercisi olabilir.

Mehmet Uçum: Tek Devlet ve Tek Millet Türkiye’nin tek gerçeğidir Haber

Mehmet Uçum: Tek Devlet ve Tek Millet Türkiye’nin tek gerçeğidir

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Anadolu Ajansı için kaleme aldığı pazar yazısında “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan yeni döneme ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Uçum, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı dinlemesi kararı, Kürtlerle devlet ilişkisi, yerel yönetim reformu ve geçiş sürecinin hukuki aşamaları gibi başlıklarda net mesajlar verdi. Yazı boyunca “Tek Devlet ve Tek Millet Türkiye’nin tek gerçeğidir” vurgusu öne çıktı. “İmralı dinlemesi yeni ve somut bir durum yaratacak” Uçum, Komisyonun aldığı İmralı dinlemesi kararının süreci dönüştüreceğini belirterek şu ifadeyi kullandı: “İmralı dinlemesinden sonra yeni ve somut bir durum oluşur. Soyut karşı çıkışlar ortaya çıkan somut durum karşısında anlamsızlaşır.” Uçum’a göre bu adım, uzun süredir devam eden siyasi tartışmalara pratik bir veri sunacak ve hem lehte hem aleyhte görüşlerin “gerçeklik zemininde” yeniden şekillenmesini sağlayacak. “Geçiş sürecine yönelik fikri sabotajlar devam ediyor” Uçum, geçiş süreci hızlanırken buna karşı yürütülen “fikri sabotajlara” dikkat çekti: “Temel hedef geçiş sürecinin birikimini ve sonuca ulaşma imkanını değersizleştirmektir.” Bununla birlikte her eleştirinin kötü niyetli olmadığını ifade eden Uçum, samimi endişelerle dile getirilen görüşlerin ayırt edilmesi gerektiğini vurguladı. Tarihsel provokasyonlar ve liderlik vurgusu Uçum, geçmişteki acı olayların sürekli gündeme getirilmesini “fikri provokasyon” olarak nitelendirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rolüne özel bir vurgu yaptı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtlere yönelik inkar ve ret politikalarını bitiren liderliği yok sayılamaz.” Ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’ten bu yana attığı adımların “bilgece ve cesur” hamleler olduğunu söyleyerek bunları hedef alan görüşlere karşı “net tutum alınması gerektiğini” belirtti. Geçiş süreci hukukunda yeni aşama Mehmet Uçum yazısında, geçiş süreci hukukunun artık daha sistematik bir faza girdiğini ifade etti: “Komisyon, dinleme faaliyetine son verecek. Ardından geçiş süreci hukukuna ilişkin raporunu hazırlayacak.” Bu raporda, terörün “her boyutuyla sona erdiğine dair pratik teyit mekanizmaları” ile Meclis ve yürütmeye yönelik önerilerin yer alması bekleniyor. Uçum ayrıca Komisyonun demokrasiye dair ayrı veya birleşik bir rapor hazırlayabileceğini belirtti. Devlet–Kürt ilişkilerinde yeni tanım: ‘Sorun değil konu’ Uçum’un yazısındaki en dikkat çekici bölümlerden biri devlet ile Kürtler arasındaki ilişkiye dair yaptığı tanımlama oldu: “Türkiye’de Devlet ile Kürtler arasındaki gündem, Erdoğan yönetimlerinde mesele olmaktan çıkmaya başladı ve giderek ‘konu’ya dönüştü.” Bu dönüşümü şöyle detaylandırdı: Ayrılıkçı eğilimlerin tamamen sıfırlanması Kürtlerin tamamının devletle eksiksiz bütünleşmesi Kürtçenin özgürlüğünün güçlendirilmesi ve kalıcılaştırılması Eşitlik duygusunun pratikte yerleşmesi Dil konusuna dair ise şu vurguyu yaptı: “Türkçenin kapsayıcılığı ile Kürtçenin özgürlüğü arasında bir uyumsuzluk yoktur.” Yerel yönetimlerde kapsamlı reform ihtiyacı Yazıda yerel yönetimlerin yeniden yapılanmasının “Türkiye geneli için zorunlu” olduğu ifade edildi: “Üniter yapıyı destekleyecek, tek teşkilat, tek bütçe ve tek icra yaklaşımını hayata geçirecek bir yerel yönetimler reformu kaçınılmaz hale geldi.” Bu reformun hem denetimi hem de yerel meclislerin yetkisini yeniden düzenlemesi gerektiğini belirtti. “Tek Devlet, Tek Millet” vurgusuyla bitirdi Mehmet Uçum yazısını, sürecin ideolojik merkezine işaret eden cümlelerle sonlandırdı: “Tek Devlet ve Tek Millet Türkiye’nin tek gerçeğidir.” Ve bu gerçeğin kabullenilmesinin tüm unsurların geleceğini birlikte şekillendirmesi için zorunlu olduğunu ifade etti. Son bölümde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgesel bütünleşme vizyonuna atıf yapan Uçum, Türkiye’nin güçlenmesinin “Türklerin, Arapların ve Kürtlerin bu yüzyıldaki bütünleşmesini başlatabileceğini” savundu.

Erdoğan’dan Bahçeli’nin İmralı çıkışına ilk yorum Haber

Erdoğan’dan Bahçeli’nin İmralı çıkışına ilk yorum

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la yüz yüze görüşmeye hazır olduğunu söylemesi, ne zaman ve hangi bağlamda ifade edildiğiyle birlikte siyasetin bir numaralı tartışması hâline gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda konuya ilk kez yanıt verdi. Erdoğan, Bahçeli’nin çıkışını hem cesur hem de sürece katkı sunan bir yaklaşım olarak değerlendirdi. Erdoğan: “Bahçeli’nin açıklamaları cesurca, komisyon fikir birliği içinde” Erdoğan, Bahçeli’nin ifadelerini “cesur, ufuk açıcı” sözleriyle tanımlayarak, Terörsüz Türkiye sürecinde atılacak adımların dikkatli şekilde planlandığını söyledi. Gazi Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını önemsediklerini vurgulayan Erdoğan, sürecin geniş toplumsal katılımla ilerlediğini ifade etti. “Terörsüz Türkiye hedefine çok yaklaştık” Erdoğan, Türkiye’nin iç sorunlarını çözdükçe dışarıda da güç kazandığını belirterek sürecin siyasi değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizdi: “86 milyonun omuzlarımızdaki mesuliyetine uygun davranıyoruz. Süreci siyaset üstü bir zeminde ele alıyoruz.” DEM Parti heyetinin komisyona katkı sunduğunu da söyleyen Erdoğan, önümüzdeki toplantının cuma günü yapılacağını hatırlattı. Bahçeli’nin çıkışı siyasette deprem etkisi yarattı Bahçeli’nin grup toplantısında söylediği “Alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmam” sözleri Ankara’nın gündemini belirlemişti. Bahçeli, muhatapla doğrudan temas kurulmadıkça ilerleme sağlanamayacağını savunmuştu. DEM Parti’den Bahçeli’ye destek: “Tarihi sorumluluk” DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin çıkışını “takdire değer” olarak yorumlayarak, Meclis Komisyonu’nun vakit kaybetmeden İmralı’ya gitmesi gerektiğini söyledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise, cuma günü Komisyon’da İmralı gündemiyle oylama yapılacağını, ardından en kısa zamanda ziyaretin gerçekleşeceğini açıkladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.