SON DAKİKA

#Toplu Katliam

HABER DEĞER - Toplu Katliam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toplu Katliam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BM: Sudan’daki çatışmalar “acımasız ve insanlık dışı” Haber

BM: Sudan’daki çatışmalar “acımasız ve insanlık dışı”

BM: “Hayatta kalanların yanında olmalıyız” Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, Sudan’da süren iç savaşın “acımasız ve insanlık dışı” olduğunu söyledi. Fletcher, bir haftalık Sudan ziyareti kapsamında yaptığı açıklamada, yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısında bulunarak, “Hayatta kalanların yanında olmalıyız” ifadelerini kullandı. Fletcher, Port Sudan’daki temaslarının ardından çatışmaların yoğunlaştığı bölgelere de gideceğini açıkladı. BM İnsan Hakları Komiseri Volker Türk: “Faşir bir kan gölüne döndü” BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Darfur’un başkenti Faşir’de yaşananları “önlenebilir ama engellenmeyen bir vahşet” olarak nitelendirdi. Türk, geçtiğimiz yıl boyunca BM’nin Faşir’deki kuşatma ve açlık tehlikesine ilişkin 20’den fazla uyarı yayımladığını hatırlatarak, “İnsanlar hayvan yemi ve fıstık kabuğu yiyor, açlıktan ölüyor. HDK’nin şehri ele geçirmesi Faşir’i kan gölüne çevirdi” dedi. Türk, uyarıların dikkate alınmamasını eleştirerek, “Uluslararası toplum çok fazla rol yaptı ama çok az şey yaptı” ifadesini kullandı. “Faşir’deki kan lekeleri uzaydan bile görülüyor” Volker Türk, “Faşir’de yerdeki kan lekeleri uzaydan fotoğraflandı” sözleriyle durumun vahametini gözler önüne serdi. Uluslararası toplumu acil eyleme geçmeye çağıran Türk, sivillerin korunması, güvenli geçişlerin sağlanması ve yardımların kesintisiz ulaşması için somut adımlar atılması gerektiğini belirtti. Türk ayrıca, bu savaştan çıkar sağlayan kişi ve şirketlerin tespit edilip cezalandırılmasını, silah ambargosunun sadece Darfur’da değil tüm Sudan’da uygulanmasını istedi. “Bu bir insanlık ve insan hakları felaketidir” Afrika Birliği Özel Temsilcisi Adama Dieng, BM Soykırımın Önlenmesi Ofisi’yle yaptığı ortak açıklamada, “Bu, gözlerimizin önünde yaşanan bir insanlık felaketidir” dedi. Dieng, özellikle Faşir, Darfur ve Kordofan bölgelerinde durumun “kritik ve trajik” bir noktaya ulaştığını belirtti. BM verilerine göre, Nisan 2023’te başlayan çatışmalarda: 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 14 milyondan fazla kişi yerinden edildi, Binlerce kişi yargısız infaz, toplu katliam ve cinsel saldırı gibi ağır ihlallere maruz kaldı. “Faşir Üniversitesi katliam alanına çevrildi” BM Sudan Araştırma Misyonu Üyesi Mona Rishmawi, HDK güçlerinin sivillerin sığındığı Faşir Üniversitesi’ni bir katliam alanına çevirdiğini açıkladı. Rishmawi, tanık ifadeleri, dijital kanıtlar ve görüntülerin “yargısız infazların ve toplu gömülerin” boyutunu kanıtladığını belirtti: “Hayatta kalanlar, sokaklarda yığılı cesetleri ve kazılan toplu hendekleri anlattı. Bu, doğrulanmış kanıtlarla desteklenmiş bir insanlık trajedisidir.” Sudan’daki savaşın seyri Sudan’da ordu ile dış destekli Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan 2023’te başlayan çatışmalar, ülkeyi iç savaşa sürükledi. Darfur’un stratejik kenti Faşir, kısa süre önce HDK’nin kontrolüne geçti. Kentten gelen görüntülerde sivillerin zorla yerinden edildiği, silahsız insanların öldürüldüğü ve işkence sahnelerinin HDK mensuplarınca videoya alındığı görüldü. BM’nin çağrısı: “Artık eylem zamanı” Birleşmiş Milletler, uluslararası topluma şu çağrıda bulundu: “Sudan’daki bu felaket, insanlığın gözleri önünde yaşanıyor. Artık gösteriş değil, eylem zamanı. Faşir’deki siviller korunmalı, yardımların önü açılmalı, suçlular adalet önüne çıkarılmalı.”

En az 2 bin kişiyi öldürdüğünü itiraf eden ‘Ebu Lulu’ kimdir? Haber

En az 2 bin kişiyi öldürdüğünü itiraf eden ‘Ebu Lulu’ kimdir?

Sudan’ın Darfur bölgesi, El-Faşir’de yaşanan kitlesel şiddetin merkezindeki isimlerden biri olarak anılan El-Fatih (al-Fateh) Abdullah İdris —nam-ı diğer “Ebu Lulu” veya “El-Faşir Kasabı”— bir çevrim içi yayında “2 bin kişiyi öldürdüğünü” ve daha fazlasını öldürme niyetinde olduğunu söyledi; sosyal medya videolarında gördüğü ve bazı tanıkların aktardığı görüntüler İdris’in sivillere yönelik infazlara karıştığı iddialarını güçlendiriyor. Bu iddialar hem saha raporları hem de uydu verileriyle birlikte uluslararası alarma yol açtı. Ebu Lulu, Darfur’da savaş başlamadan önce yerel bir savaşçı olarak biliniyordu ve El-Faşir’in HDK/RSF tarafından ele geçirilmesiyle kısa sürede öne çıktı. Uzun yıllara yayılan Darfur çatışma geçmişinde bilinen bir aktör olarak görünmeyen İdris’in ismi, El-Faşir’in paramiliter güçlerin kontrolüne geçmesiyle sosyal medyada yayılan infaz görüntüleriyle geniş yankı buldu; bazı medya analizleri ve bölge uzmanları onun daha önce yerel düzeyde tanındığını, ancak son saldırılarla görünürlüğünün dramatik biçimde arttığını belirtiyor. Sosyal medyada dolaşan videolar ve tanık ifadeleri Ebu Lulu’yu “infaz sembolü” haline getirdi. Çok sayıda kısa klipte, El-Faşir civarında İdris’e atfedilen kişilerin sivillere yönelik şiddet uyguladığı ve bazı kayıtların doğrudan çevrim içi hesaplardan yayıldığı iddia ediliyor; bağımsız doğrulamayı zorlaştıran iletişim kesintilerine karşın uluslararası haber kuruluşları ve insan hakları gözlemcileri söz konusu görüntüleri, tanıklıkları ve sağlık kuruluşu raporlarını karşılaştırarak ciddi insan hakları ihlali iddiaları olduğunu vurguladı. BM ve uluslararası kuruluşlar olayları toplu infaz, tecavüz ve etnik hedefleme bağlamında değerlendiriyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, El-Faşir’de toplu katliam ve sivillere yönelik cinsel şiddet iddialarına dair “güvenilir raporlar” aldıklarını bildirirken, bazı kurumlar ve uzmanlar yaşananları savaş suçu veya etnik temizlik/soykırım riski çerçevesinde ele alıyor; uydu görüntüleri ve saha raporları olayların ölçeğine dair kaygıları artırdı ve bağımsız soruşturma çağrılarını tetikledi. Ebu Lulu tek “suçlu” mu sorusu, HDK/RSF içindeki sorumluluk tartışmasını gündeme getirdi. El-Faşir’den gelen görüntüler ve raporlar İdris’in öne çıkan bir isim olduğunu gösterse de BM ve insan hakları gözlemcileri, benzer eylemlere karışan farklı milis grupların ve yerel komutanların da sorumlu olduğunu belirtiyor; bazı açıklamalarda HDK/RSF yetkilileri başlangıçta bağlantıyı reddetti, ardından gözaltılar ve tutuklama haberleri geldi ancak gözlemciler bunun kapsamlı bir hesap verebilirlikten çok “günah keçisi” gösterimi olabileceği uyarısında bulunuyor. İdris’in iddialarının bağımsız doğrulanması iletişim ve erişim engelleri nedeniyle halen sınırlı; resmi soruşturmalar ve uluslararası incelemeler bekleniyor. Saha erişiminin kısıtlı olması, iletişim hatlarının kopması ve çatışma koşulları nedeniyle çeşitli kaynaklar ölü sayıları ve olay ayrıntıları hakkında farklı rakamlar veriyor; bu nedenle uluslararası medya, insan hakları örgütleri ve uydu analizleri şu aşamada en önemli doğrulama kaynakları olarak takip ediliyor. Bağımsız soruşturmalar tamamlandıkça iddiaların kesin çerçevesi netleşecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.