SON DAKİKA

#Turizm

HABER DEĞER - Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KKTC’den Türkiye toplumuna çağrı Haber

KKTC’den Türkiye toplumuna çağrı

İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen 11. Dünya Helal Zirvesi ve Helal Expo kapsamında konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye toplumuna “kendi adana yatırım” çağrısı yaptı. Ataoğlu, konut başta olmak üzere yatırım tercihlerinin KKTC’ye yönelmesinin ada ekonomisini güçlendireceğini vurgularken, turizmden sağlığa birçok alanda işbirliği mesajı verdi. “Ada Kıbrıs” markasıyla ziyaretçi sayısı arttı Ataoğlu, KKTC’nin turizmde markalaşma hamlesi olarak hayata geçirilen “Ada Kıbrıs” tanıtımlarının sonuç verdiğini belirterek, son bir yılda adamıza gelen ziyaretçi sayısının yüzde 30–40 aralığında yükseldiğini söyledi. Türk Hava Yolları ve Pegasus’un bilet fiyatlarında yaptığı düzenlemelerin erişimi kolaylaştırdığını, reklam ve tanıtım çalışmalarının da talebi büyüttüğünü aktardı. Konut yatırımı ekonomik çarpan etkisi yaratıyor Bakan, konut alımının sadece emlak sektörünü değil; perakendeyi, inşaatı, turizmi ve eğitim hizmetlerini de beslediğini kaydederken, “Bir kez konut sahibi olunduğunda geri dönüşler kalıcı hale geliyor, bu da sürdürülebilir bir ekonomik bağ kuruyor” dedi. Sağlık turizmi yatırımlarının da son 11 yılda ivme kazandığını ve ada ekonomisine çeşitlilik getirdiğini vurguladı. Eğitim ve inşaat birlikte büyütülüyor Ataoğlu, eğitim sektöründeki öğrencilerin önemli bölümünün Türkiye’den geldiğini, bunun konut talebini de artırdığını belirterek; inşaat, eğitim ve turizmin birlikte planlandığı bir büyüme stratejisi izlediklerini söyledi. “KKTC’nin potansiyelini anlatmak yetmez; yaşamak gerekir” ifadesiyle, Türkiye toplumunu adada üretmeye, çalışmaya ve yatırım yapmaya davet etti. “Birlikte sahip çıkma” vurgusu Açıklamalarında tarihsel bağlara ve ortak geleceğe dikkat çeken Ataoğlu, Kıbrıs Barış Harekâtı’na da atıf yaparak, ada ile Türkiye arasındaki dayanışmanın ekonomik işbirliğiyle güçlenmesi gerektiğini ifade etti. KKTC’nin, yatırımcıyı koruyan ve kolaylaştıran düzenlemelerle süreci desteklediğini belirten Bakan, “Hep birlikte sahip çıkacağız, birlikte büyüyeceğiz” mesajını verdi. Sektör temsilcileri B2B masasında Fuarda KKTC’nin sanayi ve ticaret odalarının üreticilerle birlikte stant açtığını hatırlatan Ataoğlu, B2B görüşmelerin yeni ortaklıkların önünü açtığını ve ticaret ağlarını genişleteceğini söyledi. Ada ekonomisinin, hem KKTC’ye hem de Türkiye’deki üreticilere katma değer yaratacak bir işbirliği zeminine sahip olduğunu sözlerine ekledi.

KKTC’den Türkiye halkına konut çağrısı: kendi adamıza sahip çıkalım Haber

KKTC’den Türkiye halkına konut çağrısı: kendi adamıza sahip çıkalım

İstanbul’daki zirvede verilen mesaj, konut politikasını gündemin merkezine taşıdı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda yaptığı açıklamalarla KKTC’de konut edinimine ilişkin yeni bir çağrıyı kamuoyuna duyurdu. Ataoğlu, “KKTC’ye hep beraber sahip çıkmalıyız” diyerek, yatırımların başka ülkelere değil KKTC’ye yönelmesini istedi. “Başka ülkelerde yaşayanların değil, Türkiye halkının konut almasını istiyoruz” dedi. Ataoğlu, mesajını şu sözlerle netleştirdi: “Esas isteğimiz, başka ülkelerde yaşayan insanların o topraklarda mülk ya da konut sahibi olması değil; ana vatan Türkiye’de yaşayan kardeşlerimizin o topraklardan mülk ve konut sahibi olmasıdır.” Açıklamalar, KKTC’nin konut alanında yerli-yakın pazar önceliğini öne çıkaran bir perspektif sundu. Turizm ve yatırım vurgusu “Ada Kıbrıs” markasıyla pekiştirildi. Bakan, KKTC’nin turizmde markalaşma atağı olarak görülen “Ada Kıbrıs” tanıtımlarına atıf yaptı. Havayolu fiyatlarına yönelik düzenlemelerin ve reklam kampanyalarının turizm talebini artırdığını söyleyen Ataoğlu, geçen yıla kıyasla ziyaretçi sayısında yüzde 30–40’lık artış yaşandığını ifade etti. “Artan ziyaretçi, üretim ve ihracata da ivme kazandırıyor.” Ataoğlu’na göre turizmdeki yükseliş yalnızca döviz girdisi değil; üretim zinciri açısından da çarpan etkisi yaratıyor. “Turizm büyüdükçe tüketim artıyor. Bu, KKTC’li üreticilerin yanında Türkiye’den yapılan ihracatın da hacmini yükseltiyor” diyen Ataoğlu, iki ekonominin karşılıklı kazanç sağladığını savundu. Eğitim ve inşaat, iki lokomotif sektör olarak işaret edildi. Bakan, ülkedeki yükseköğretim alanına da dikkat çekerek öğrencilerin önemli bölümünün Türkiye’den geldiğini hatırlattı. İnşaat ve eğitim sektörlerinin birlikte büyümesinin konut ihtiyacını artırdığını kaydeden Ataoğlu, bu nedenle Türkiye halkına konut yatırımı çağrısını yineledi. Tarihsel bağ vurgusu geleceğe çağrı olarak sunuldu. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na değinen Ataoğlu, iki toplum arasındaki tarihsel bağın bugün ekonomik ve sosyal dayanışmaya dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. “KKTC’nin önemini anlatmakla değil, yaşamakla daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum” sözleriyle Türkiye halkını adaya davet etti. KKTC’den net davet: Yatırım rotası Kuzey Kıbrıs olsun. Açıklamalar, KKTC’nin konut ve turizm ekseninde Türkiye halkına güçlü bir davet sunduğunu ortaya koydu. Yetkililer, yatırımlar için bürokratik kolaylıkların sürdürüleceğini belirtirken; kamuoyu, bu çağrının konut piyasasına nasıl yansıyacağını izlemeye başladı.

Ordu Altınordu rıhtımı yeniden canlanıyor Haber

Ordu Altınordu rıhtımı yeniden canlanıyor

Ordu Büyükşehir Belediyesi, Altınordu Rıhtımı’nı yeniden canlandırmak ve şehri önemli bir kruvaziyer merkezi haline getirmek için başlattığı çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, sahadaki son durumu yerinde inceleyerek hem teknik ilerlemeyi hem de çalışmanın stratejik önemini değerlendirdi. Yapımına 1952’de başlanan ve 1957’de tamamlanarak hizmete giren Altınordu Rıhtımı, ekonomik ömrünü tamamlaması nedeniyle 2017 yılında faaliyetleri durdurulmuştu. Başkan Güler’in “Ordu yeniden denizle kucaklaşacak” hedefi doğrultusunda 140 metre uzatılacak olan rıhtım kapsamlı bir dönüşüme alındı. Çalışma tamamlandığında Ordu’nun turizmin vizyonunda yeni bir sayfa açılacak. BAŞKAN GÜLER: “ORDU’NUN GELECEĞİNE ÇOK YÖNLÜ KATKI SAĞLAYACAK” Çalışmaların devam ettiği alanda Başkan Güler incelemelerde bulundu. Altınordu Rıhtımı’nın Ordu’nun geleceğine çok yönlü katkı sağlayacağını belirten Başkan Güler şunları kaydetti: “Sadece turizm ile değil ekonomik olarak da önemli katkı sunacak. Burada yüzer dubalar ile çalışmalar yapılıyor. Burası kurvaziyerlerin yanaşabileceği bir rıhtım olacak. Şu an kazık çalışmaları yapılıyor. İleriye doğru mesafe almış olacağız. Bu bölge harikulade bir çekim merkezi olacak. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası da belki burası güzel bir lojistik merkezi olacak.” SAHADA ÇALIŞMALAR HIZLANDI Su içi beton uygulamaları tamamlanırken, kazıklı sistem için ilk kazık imalatı da başladı. Gümrük binasında ise temel çalışmaları sürüyor. Çalışmanın ilerlemesiyle birlikte rıhtım, modern kruvaziyer gemilerinin yanaşabileceği güvenli ve kapsamlı bir liman yapısına kavuşacak. ORDU DENİZİYLE YENİDEN BULUŞACAK Çalışmalar kapsamında rıhtımın uzunluğu 140 metre artırılarak toplam 410 metreye çıkarılıyor. Yeni rıhtımda 3 bin 900 metrekare rıhtım alanı, 2 yat ve yolcu iskelesi, uluslararası standartlarda yolcu kabul merkezi ile Altınordu’nun haftada 1–2 kruvaziyer ağırlaması ve aylık yaklaşık 10 bin turist çekmesi hedefleniyor.

Travel Expo'da Erciyes rüzgarı Haber

Travel Expo'da Erciyes rüzgarı

Türkiye’nin önemli turizm buluşmalarından biri olarak kapılarını açan Travel Expo Ankara Fuarı’nda Kayseri Büyükşehir Belediyesi Erciyes A.Ş. de yerini aldı. Stantta, Erciyes Kayak Merkezi’nin yanı sıra Kayseri’nin tarihi ve kültürel değerleri ile alternatif turizm seçenekleri yoğun ilgi gördü. 20-22 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek fuarda Kayseri Büyükşehir Belediyesi Erciyes A.Ş., Erciyes Dağı’nın dört mevsim turizm imkânlarını, kış turizmi, spor turizmi, doğa turizmi, kültür turizmi ve sağlık turizmi gibi zengin potansiyelini, ulusal düzeyde tanıtıyor. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı ve Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun ile birlikte Travel Expo Ankara fuarında bulunan Kayseri Erciyes standını ziyaret etti. Alpaslan ve Cıngı, stantta görevlilerden, yapılan çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Valiliği, Kayseri Erciyes A.Ş., Kayoted, Astuder, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliği ile kurulan stant içerisinde bulunan gondol ve suni kar da katılımcıların yoğun ilgisini gördü. Katılımcılar, Kayseri standında Erciyes Kayak Merkezi’nin yanı sıra Kayseri’nin tarihi ve kültürel değerleri ile alternatif turizm seçeneklerine şahit oldu. “Dünyanın En İyi 25 Kayak Merkezi” listesinde, Türkiye’den tek merkez olarak yer alan Erciyes Kayak Merkezi, 112 kilometrelik pist uzunluğu, 19 mekanik tesisi ve 41 farklı pistiyle, dağ turizminin en önemli destinasyonlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Çin'de “Türkiye ile Hikayem” yarışmasının kazananları ödüllerini aldı Haber

Çin'de “Türkiye ile Hikayem” yarışmasının kazananları ödüllerini aldı

Çin’de Türkiye sevgisini ve iki ülke arasındaki kültürel bağları yansıtan önemli bir etkinlik tamamlandı. “Türkiye ile Hikayem” adlı video ve resim yarışmasında dereceye giren katılımcılar, Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği’nde düzenlenen törenle ödüllendirildi. Kısa video yarışmasına büyük ilgi Yetişkinlere yönelik kısa video kategorisinde bu yıl birbirinden yaratıcı eserler yarıştı. Birincilik ödülü, Şanghay Ciao Tong Üniversitesi’nden Şın Şin’in “Kutu Açılımı – Türkiye’nin Dört Katmanlı Cazibesinin Kilidini Açmak” adlı videosuna verildi. İkincilik ödülleri Gao Çao’nun “Amasra” videosu ve Çü Şaşa’nın “İstanbul ve Kapadokya’yı Keşfetmek” çalışması arasında paylaşıldı. Üçüncülük ise üç farklı videoya verildi: Cang Huaning – “Mavi Türkiye” Su Yan – “Büyülü Türkiye” Vang Yişüen – “Dört Mevsim Mektubu” Çocukların renkli dokunuşu: Resim yarışması Çocuklar arasında düzenlenen resim yarışması da büyük ilgi gördü. Birincilik ödülünü Pekin’den 12 yaşındaki Şing Tienyünyi, “Panda ve Kedi'nin Yolculuğu” adlı resmiyle kazandı. İkincilik ödülleri: Ciang Vındong (Çingdao) Vang Youçıng (Pekin) Üçüncülük ödülü ise şu beş çocuk arasında paylaştırıldı: Cien Ciaşi (Guangcou) Cang Yüçın (Pekin) Cang Kayvey (Pekin) Say Zinuo (Qingdao) Cing Yüşin (Qingdao) “Sanat, iki ülke arasında yeni bir kültür köprüsü” Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Selçuk Ünal, törende yaptığı konuşmada tüm katılımcıları tebrik ederek yarışmaya gösterilen yoğun ilgiden memnuniyet duyduklarını söyledi. Büyükelçi Ünal, Türk ve Çinli jüri üyelerinin, iki ülke arasındaki tarihsel dostluğu ve kültürel bağları en iyi yansıtan eserleri büyük titizlikle seçtiğini belirtti. Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin yüzyıllar öncesine dayanan güçlü bir geçmişi olduğunu vurgulayan Ünal, bu dostluğun günümüzde ticaret, eğitim, turizm ve kültürel etkileşimlerle daha da güçlendiğini ifade etti. Ünal, yarışmanın iki ülke arasında sanat yoluyla yeni bir kültür köprüsü kurduğunu dile getirerek Türkiye-Çin ilişkilerinin liderler düzeyinde de daha ileriye taşınması yönünde güçlü bir irade bulunduğunu söyledi.

Çin’in yeni kalkınma yol haritası ve Türkiye için stratejik fırsatlar: 15. beş yıllık plan ne anlama geliyor? Haber

Çin’in yeni kalkınma yol haritası ve Türkiye için stratejik fırsatlar: 15. beş yıllık plan ne anlama geliyor?

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin’in açıklamaları, Pekin’in yeni kalkınma planının yalnızca iç politika değil, aynı zamanda küresel ekonomi ve jeopolitik dengeler açısından da stratejik bir belge olduğunu gösteriyor. 2026’da yürürlüğe girecek 15. Beş Yıllık Plan, Çin’in ekonomik modelini “üretim ağırlıklı sanayi ekonomisinden, inovasyon ve yüksek teknoloji merkezli bir yapıya” dönüştürmeyi hedefliyor. Bu dönüşüm, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) çerçevesinde Türkiye’ye doğrudan yansıyan alanları da beraberinde getiriyor: enerji, finans, lojistik, 5G altyapısı, biyoteknoloji ve nadir maden tedarik zincirleri. Çin yüksek teknoloji, yapay zekâ ve yeşil enerji yatırımlarını ulusal öncelik ilan etti Pekin yönetimi, 14. Plan döneminde (2021–2025) entegre devreler, kuantum teknolojisi, biyolojik ilaç ve yeni nesil enerji sistemlerinde kritik ilerleme kaydetti. Yeni plan bu süreci “özerk teknoloji üretimi” seviyesine taşımayı hedefliyor. Bu, Çin’in ABD ile süren teknoloji rekabetinde dışa bağımlılığı azaltma stratejisinin resmileşmiş hali olarak okunuyor. Yenilenebilir enerji yatırımları planın omurgasını oluşturuyor. 2030’a kadar güneş ve rüzgâr kapasitesinin, mevcut seviyenin iki katına çıkarılması hedefleniyor. Bu durum, enerji ekipmanları, şebeke sistemleri ve lityum-iyon pil tedarik zincirinde Çin merkezli bir küresel hakimiyet olacağını gösteriyor. Kuşak ve Yol Girişimi’nin ikinci fazı, Türkiye’yi lojistik merkez olmaya zorluyor Çin'in 15. Planı, Kuşak ve Yol Girişimi’ni "yüksek kaliteli iş birliği" aşamasına taşıyor. Bu kapsamda, yalnızca altyapı değil; finans, veri akışı, e-ticaret ve dijital gümrük entegrasyonu gibi alanlar sürece dahil ediliyor. Türkiye, Orta Koridor’un en kritik kara hattı olması nedeniyle bu dönüşümün dışında kalması mümkün olmayan ülkelerden biri. Çin-Türkiye ilişkilerinde en hızlı büyüyen alanlardan biri olan demir yolu taşımacılığı, gelecek yıllarda sadece yük taşımakla kalmayacak; dijital ticaret, blockchain tabanlı gümrükleme ve 5G destekli lojistik altyapılar için de merkez işlevi görebilecek. Çin, Türkiye ile enerji, 5G ve biyoteknoloji alanlarında “yeni iş birliği kulvarı” açmaya hazırlanıyor Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin’in açıklamasındaki en kritik unsur, iki ülke arasındaki iş birliğinin “geleneksel ticaretten teknolojik ortaklığa” evrilme niyetiydi. Bu kapsamda öne çıkan üç başlık dikkat çekiyor: Yeni Enerji: Lityum piller, güneş paneli teknolojileri, elektrikli araç şebekeleri 5G ve Dijital Dönüşüm: Huawei'nin Türkiye’deki Ar-Ge ısrarı, yerli üretim şartı ile yeniden konuşulabilir Biyoteknoloji ve İlaç: mRNA tabanlı ilaç Ar-Ge’si, klinik test altyapıları, sağlık turizmi bağlantılı yatırımlar Bu alanlar, yalnızca dış ticareti değil; Türkiye’de doğrudan teknoloji transferi ve ortak üretim modelleri açısından da kritik eşik oluşturuyor. Çin, Türk ekonomisinde üç alana özellikle odaklanıyor: finansal altyapı, turizm, liman yatırımları Çin’in Türkiye’de yürüttüğü somut projeler üzerinden bakıldığında tablo netleşiyor. ICBC Türkiye, resmî RMB takas bankası olarak çalışıyor; bu, Türkiye’de Çin Yuanı ile ticaret hacminin büyümesini destekleyecek. Kumport Limanı, Çinli konsorsiyumun devralmasından sonra Doğu Akdeniz’in Asya bağlantılı transit limanlarından biri hâline geldi. Hunutlu Termik Santrali, Çin’in Türkiye’de gerçekleştirdiği en büyük tekil enerji yatırımı olarak öne çıkıyor. Turizmde 410 bin Çinli ziyaretçi, 2025’te Çin’i Türkiye için en hızlı büyüyen pazar hâline getirdi. Bu tablo, iki ülke arasındaki ekonomik bağların artık “ticaret hacminden” çok, “altyapı ve uzun vadeli sermaye transferi” boyutuna taşındığını gösteriyor. Türkiye için fırsatlar kadar stratejik riskler de var Çin’in yüksek teknoloji ve enerji alanındaki küresel etkisi, Türkiye’ye büyük fırsatlar sunarken, ekonomik bağımlılık, dış ticaret açığı ve veri güvenliği gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin Çin’den ithalatı ihracatından yaklaşık dört kat fazla; bu dengesizlik, teknoloji ortaklığı ile giderilmediği sürece derinleşebilir. Aynı şekilde, 5G ve dijital altyapıda Çin teknolojisinin payı arttıkça ABD ve AB ile siyasi gerilimler artabilir. Bu nedenle Türkiye’nin önünde kritik bir denklem bulunuyor: Çin ile iş birliği, Batı ile ilişkilerden kopmadan nasıl derinleştirilir? Çin’in yeni kalkınma dönemi, Türkiye için bir yol ayrımı niteliğinde Çin, 15. Beş Yıllık Plan ile küresel ekonomide yalnızca üretici değil, teknoloji ve sermaye ihraç eden bir “sistem kurucu güç” hâline gelmeye hazırlanıyor. Bu dönüşümün dışında kalmak Türkiye için ekonomik kayıp, içinde konumlanmak ise uzun vadeli yatırım ve teknoloji edinimi anlamına geliyor. 2026 sonrası dönem, Çin–Türkiye ilişkilerini “stratejik ortaklık mı, yoksa tek yönlü ticaret bağı mı” sorusuna verecek yanıt üzerinden şekillendirecek.

Karadağ Türkler’e vizesiz girişi durdurdu: Geçici askıya alma kararı acil prosedürle alınacak! Haber

Karadağ Türkler’e vizesiz girişi durdurdu: Geçici askıya alma kararı acil prosedürle alınacak!

Bıçaklama olayı iki ülke arasında krize yol açtı Karadağ’da üç Türk yurttaşının karıştığı iddia edilen bir darp ve bıçaklama olayı, iki ülke arasında diplomatik gerilime neden oldu. Olayda bir Karadağ vatandaşının bıçakla yaralandığı, ardından başkent Podgorica ve sahil kentlerinde Türk karşıtı protestoların düzenlendiği belirtildi. Olay sonrası Karadağ güvenlik güçleri geniş çaplı operasyon başlattı ve 45 Türk yurttaşını gözaltına aldı. “Olay sadece bireysel bir suç değil, kamu düzenini tehdit eden organize bir kavga görüntüsü oluşturdu.” — Karadağ İçişleri yetkilisi, yerel basına Başbakan Spajić duyurdu: “Vizesiz rejim geçici olarak askıya alınacak” Karadağ Başbakanı Milojko Spajić, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye ile yürürlükte olan vizesiz seyahat uygulamasının geçici olarak askıya alınacağını duyurdu. “Türk vatandaşları için vizesiz rejimin geçici olarak askıya alınmasına ilişkin kararı acil bir prosedürle alacağız. Ekonomik faaliyetlerin ve iyi ikili ilişkilerin korunması amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ile yoğun görüşmeler başlatacağız. İki ülke arasındaki dostane ilişkilerin ve müttefiklik ruhunun zarar görmemesi için her iki tarafın da çıkarına olacak bir model bulmaya çalışacağız.” — Milojko Spajić, Karadağ Başbakanı Spajić’in açıklaması, Karadağ’ın Türkiye ile NATO müttefikliği ve turizm temelli ekonomik ilişkilerini sürdürmek istediğine işaret etse de, kararın Türk yurttaşları için önemli bir kısıtlama anlamına geldiği değerlendiriliyor. Vizesiz seyahat askıya alınıyor: Türkiye’den açıklama bekleniyor Türkiye ile Karadağ arasında 2008 yılından bu yana yürürlükte olan karşılıklı vizesiz seyahat anlaşması, Türk yurttaşlarına 90 güne kadar serbest giriş hakkı tanıyordu. Karadağ’ın aldığı bu karar, Batı Balkanlar’da Türk yurttaşlarına yönelik seyahat serbestisinin ilk kez askıya alınması anlamına geliyor. Ankara’nın karara nasıl yanıt vereceği henüz netlik kazanmazken, Dışişleri Bakanlığı’nın önümüzdeki saatlerde açıklama yapması bekleniyor. “Karadağ’ın bu adımı, iki ülke arasındaki güvenlik ve diplomasi dengesini yeniden şekillendirebilir.” — Dış politika analisti, Balkan Haber Ajansı Olay sonrası protestolar büyüdü, polis alarma geçti Bıçaklama olayının ardından Karadağ’ın sahil kentlerinde Türk plakalı araçlara yönelik saldırı girişimleri ve Türk işletmelerine karşı protestolar yaşandı. Karadağ polisi, ülkede yaşayan Türk yurttaşlarının can güvenliği için ek önlemler aldığını duyurdu. “Polis, olayları provoke eden gruplara müdahale etti. Türk toplumuna yönelik herhangi bir şiddet eylemine izin verilmeyecek.” — Karadağ İçişleri Bakanlığı açıklaması Diplomatik ilişkilerde hassas dönem Karadağ’ın aldığı karar, iki ülke ilişkilerinde son yılların en kritik diplomatik sınavı olarak değerlendiriliyor. Türkiye, Karadağ’ı hem yatırım hem turizm açısından stratejik bir ortak olarak görüyor; ancak bu olay, karşılıklı güvenin sorgulanmasına yol açtı. “Üç kişinin işlediği bir suç, milyonlarca insanın ilişkisini gölgelememeli. Umarız karar kısa sürede gözden geçirilir.” — Bir Türk turizm işletmecisi, Budva Karadağ’ın vizesiz seyahat kararını “geçici” olarak tanımlaması, iki ülke arasında krizin diplomasi yoluyla çözülebileceği yönünde umutları canlı tutuyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.