SON DAKİKA

#Uluslararası Hukuk

HABER DEĞER - Uluslararası Hukuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uluslararası Hukuk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Beyaz Saray'daki kritik zirveden "savaş" kararı çıktı! Haber

Beyaz Saray'daki kritik zirveden "savaş" kararı çıktı!

Trump’a “askeri seçenekler” sunuldu Amerikan CBS News’in haberine göre, Beyaz Saray’da yapılan toplantıya ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Dan Caine ve çok sayıda üst düzey askeri yetkili katıldı. Toplantıda, Venezuela’ya yönelik olası saldırı dahil tüm güncellenmiş askeri senaryoların Başkan Trump’a sunulduğu öne sürüldü. Görüşmede, Karayipler ve Güney Amerika açıklarındaki güvenlik stratejileri masaya yatırıldı. Kaynaklara göre, Trump henüz Venezuela’ya doğrudan bir askeri müdahale kararı almadı ancak bölgedeki askeri varlığın artırılması yönünde talimat verdi. Hegseth: “Güney Mızrağı Operasyonu’nu başlattık” Toplantının ardından açıklama yapan ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, sosyal medya üzerinden “Batı Yarımküre’de uyuşturucu kaçakçılığı ve terörle mücadele kapsamında Güney Mızrağı Operasyonu’nu başlattık” ifadelerini kullandı. Operasyonun Güney Mızrak Ortak Görev Gücü (Joint Task Force South Spear) ve ABD Güney Komutanlığı (SOUTHCOM) koordinasyonunda yürütüleceği bildirildi. Hegseth açıklamasında, “Bu operasyon, ABD anakarasını korumayı, uyuşturucu teröristlerini etkisiz hale getirmeyi ve uyuşturucu kaynaklı ölümleri önlemeyi hedefliyor” dedi. Denizaltılar, savaş gemileri ve uçak gemisi bölgeye gönderildi Trump yönetimi, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartellerine karşı “yerinde mücadele” stratejisini devreye soktu. ABD, Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz filosu gönderdi. Ayrıca dünyanın en büyük uçak gemilerinden USS Gerald R. Ford, bölgeye ulaştı. Washington yönetimi, operasyonun “sınır ötesi suç örgütlerine yönelik” olduğunu savunurken; Caracas yönetimi bu adımı “egemenliğe saldırı” olarak nitelendirdi. Maduro’dan misilleme: 4,5 milyon milis seferber edildi Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ülkesinin herhangi bir dış müdahaleye karşı “hazır” olduğunu belirtti. Maduro, “Her karış toprak için savaşacağız. Halk ordumuzla birlikte vatanı savunacağız” diyerek 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini açıkladı. Maduro ayrıca ABD’nin Karayipler açıklarında “uyuşturucu gerekçesiyle” hedef aldığı tekneleri uluslararası hukuka aykırı saldırılar olarak değerlendirdi. Uluslararası hukuk tartışması büyüyor ABD’nin Güney Amerika’da artan askerî varlığı, uluslararası hukukçular ve Birleşmiş Milletler çevrelerinde endişe yaratıyor. Eleştiriler, “uyuşturucuyla mücadele” bahanesiyle rejim değişikliği operasyonu yürütüldüğü yönünde. Latin Amerika’daki birçok ülke, bölgenin yeniden “soğuk savaş dönemini hatırlatan” bir askeri bloklaşma riskiyle karşı karşıya olduğunu savunuyor.

Dnipro'da karanlık iddia: Mahsur kalan yaklaşık 5.100 Rus askeri açlıktan öldü Haber

Dnipro'da karanlık iddia: Mahsur kalan yaklaşık 5.100 Rus askeri açlıktan öldü

Ukrayna istihbaratının iddiasına göre, Dnipro Nehri deltasında diğer Rus güçlerinden tamamen izole halde mahsur kalan birliklerde ocak ayından bu yana yaklaşık 5.100 asker açlık, susuzluk ve devam eden saldırılar nedeniyle yaşamını yitirdi. Olay, nehrin sağ yakasının Ukrayna, sol yakasının ise Rus kontrolünde olduğu cephe hattında, deltadaki küçük bataklık adacıkların stratejik bir tuzağa dönüşmesiyle ortaya çıktı. Ukrayna istihbaratı, Dnipro Nehri deltasında izole kalan Rus birliklerinin yiyecek ve su tedarikinin sürdürülemediğini, bu nedenle çok sayıda askerin açlık ve susuzluktan öldüğünü bildiriyor. İddialara göre askerler, kamuflajla küçük botlarla sazlık ve bataklıklara saklanmaya çalışsa da hem lojistik yetersizlik hem de Ukrayna dronlarının hedeflemesi nedeniyle ağır kayıplar verildi. Ukrayna Deniz Piyadeleri’nden Albay Oleksandr Zavtonov, bölgeyi “Rus askerleri için ölüm bölgesi” olarak nitelendiriyor. Sahadaki koşullar ve taktikler Deltadaki adacıklar, küçük keşif ve iletişim operasyonları için bazı avantajlar sağlasa da alçak ve açıktır; bu da askerleri kolay hedef haline getiriyor. İddialara göre yiyecek ve mühimmat eksikliği, gizli geçiş ve sızma girişimlerini zorunlu kıldı; bazı askerler nehirden su içmek zorunda kaldı. Güvenlik kameralarına ve ortaya çıkan videolara yansıyan görüntülerde, kaçmaya çalışan askerlerin çamur ve kamışla kamufle olmaya çalıştığı, fakat intihar dronları veya diğer hava saldırılarıyla hedef alındığı görülüyor. Kaynaklar ve açıklamalar İddialar Ukrayna tarafına dayandırılıyor: hem Ukrayna istihbarat kaynakları hem de sahadan gelen komutan açıklamaları bu durumu aktarıyor. Ukrayna Güvenlik ve İş Birliği Merkezi’nden Oksana Kuzan, deltadaki birliklerin yiyecek, mühimmat ve takviye eksikliğiyle karşı karşıya olduğunu ve bunun hayati risklere yol açtığını belirtti. Bu bilgilerin bağımsız doğrulaması ise uluslararası kaynaklarca henüz teyit edilmedi. Stratejik sonuçlar Deltadaki adacıklar, Ukrayna için hem gözlem hem de hedefleme avantajı sağlıyor; karşı taraftaki birliklerin izole edilmesi hem insani bir trajedi iddiasını gündeme getiriyor hem de cephede taktiksel bir üstünlüğe işaret ediyor. Eğer iddialar doğrulanırsa, bu durum hem savaşın seyrine hem de sahadaki lojistik ve insani koruma meselelerine ilişkin yeni soruları gündeme taşıyacak. Soruşturma ve doğrulama gereği Şu aşamada söz konusu rakamlar Ukrayna kaynaklı iddialar olarak değerlendirilmeli; uluslararası gözlemciler ve bağımsız kuruluşların bölgeden alacağı doğrulanmış bilgiler, iddiaların kesinleşmesi için belirleyici olacak. Hem tarafların açıklamaları hem de bağımsız teyitler bekleniyor; insani yardım, esir muamelesi ve uluslararası hukuk açısından durumun aydınlatılması aciliyet taşıyor.

Bahçeli’den çarpıcı çıkış: KKTC Türkiye’ye katılmalı, 82’nci il olmalı! Haber

Bahçeli’den çarpıcı çıkış: KKTC Türkiye’ye katılmalı, 82’nci il olmalı!

Kıbrıs vurgusu: “Bu dava ecdadımızın alın teriyle yazılmıştır” Konuşmasına Türkiye’nin geleceğine ve milli birlik anlayışına dair değerlendirmelerle başlayan Bahçeli, Kıbrıs meselesine “milli bir dava” olarak yaklaştıklarını vurguladı. Bahçeli, “Kıbrıs, ecdadımızın alın teri, göz nuru, gönül suru, hatıra ve hafıza yurdudur. Bu haklı ve hakikatli davadan geri dönüş yoktur.” diyerek, Kıbrıs’ta federasyon fikrinin Türkiye açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün öz vatanıdır. Federasyon tez ve tekliflerinin geçerliliği ve geleceği kesinlikle yoktur. Kıbrıs milli davamızdır. Bu haklı davadan dönülmesi asla söz konusu olamaz.” Seçim sonuçlarına eleştiri: “Bu katılım Kıbrıs Türkü’nü temsil edemez” Bahçeli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de değerlendirdi. Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman’ın %62,8 oyla seçimi kazanmasına değinen Bahçeli, “Seçim sonuçları çok düşük katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türkü’nün kaderi, bu katılımla temsil edilemez.” ifadelerini kullandı. Bahçeli, KKTC Meclisi’nin vakit kaybetmeden toplanması gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Seçim sonucu açıklanmış olsa dahi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosu acilen toplanmalı; seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır.” “82’nci il KKTC olmalı” çıkışı büyük yankı uyandırdı Bahçeli’nin konuşmasında en dikkat çeken cümle, “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması artık hayat memat meselesidir” sözleri oldu. Bu ifade, hem Türkiye kamuoyunda hem de uluslararası basında tartışma yaratacak nitelikte değerlendirildi. MHP lideri, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonuna vurgu yaparak, Meclis’te kabul edilen “egemen eşitliğe dayalı çözüm” kararını da destekledi: “Cumhuriyet Meclisi’nin iradesi federasyon değil; iki devletli çözüm yönündedir. Bizim görüşümüz de aynıdır. KKTC’nin Türkiye’ye katılması bölgesel barışın da teminatı olacaktır.” “Cumhur İttifakı’nda çatlama yok” mesajı Konuşmasının ilerleyen bölümünde Cumhur İttifakı içindeki birliktelik tartışmalarına da değinen Bahçeli, son dönemde dillendirilen “çatlak” iddialarını kesin bir dille yalanladı: “Cumhur İttifakı’nda çatı uçtu, vazo çatladı diyenler boşuna heveslenmesin. Türkiye güvenli, huzurlu ve refah dolu günlere ulaşıncaya kadar bu birlik devam edecektir. Çatlama, patlama, uçma yoktur; sadece mücadele vardır.” Atatürk’ten alıntıyla mesaj: “Hakikati söylemekten vazgeçmeyeceğiz” Bahçeli, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hakikati arayan, onu buldukça da söylemeye cüret eden insanlar olmalıyız” sözünü hatırlatarak, “Bizim siyasetimiz hakikat üzerinedir. Hakikat neredeyse biz oradayız.” dedi. MHP lideri, millî birlik, inanç, fazilet ve ülkü ahlakının rehberliğinde siyaset yürüttüklerini vurguladı ve “Kim rahatsız olursa olsun, hakikati söylemekten vazgeçmeyeceğiz” ifadeleriyle konuşmasını sürdürdü. Kıbrıs çıkışının yankıları Bahçeli’nin “KKTC Türkiye’ye katılmalı” çağrısı, hem Türkiye siyasetinde hem de Kıbrıs’ta geniş yankı buldu. Siyaset yorumcuları, bu çıkışın Kıbrıs’ta iki devletli çözüm politikasını destekleyen bir adım olarak görülse de, uluslararası hukuk açısından tartışmalı olabileceğini ifade ediyor. Bahçeli’nin önerisinin, önümüzdeki günlerde Ankara-Lefkoşa hattında diplomatik yansımalar yaratması bekleniyor. Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup konuşması, yalnızca bir siyasi mesaj değil, Kıbrıs meselesinde yeni bir stratejik çıkış olarak değerlendiriliyor. “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün öz vatanıdır. KKTC Türkiye’ye katılmalıdır. 82’nci il KKTC olmalıdır.” sözleri, MHP’nin hem milli kimlik hem de dış politika duruşunu yeniden gündemin merkezine taşıdı.

İran’dan Cenevre çıkışı: Gazze’deki soykırımın failleri yargılanmalı! Haber

İran’dan Cenevre çıkışı: Gazze’deki soykırımın failleri yargılanmalı!

İran Parlamentosu Başkan Yardımcısı Hamid Rıza Hacı Babaey, İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan 151. Parlamentolararası Birlik Genel Kurulu’na katılarak, Gazze’de devam eden savaş suçlarına ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Hacı Babaey, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkeler Parlamento Birliği’nin (İKİT) özel oturumunda yaptığı konuşmada, “Herhangi bir ateşkes, adaletin unutulması veya savaş suçlularına dokunulmazlık sağlanması anlamına gelmemelidir” dedi. “Gazze, insan vicdanının sınavıdır” İranlı yetkili, Gazze’de yaşananların yalnızca bir bölgesel kriz olmadığını vurgulayarak, “Bugün büyük bir sınavla karşı karşıyayız; Gazze’deki insani felaket, insan vicdanının ve uluslararası sistemin etkinliğinin testidir” ifadelerini kullandı. İsrail’in, ABD ve bazı Batılı ülkelerin doğrudan desteğiyle uluslararası hukuk ve insanlık değerlerini hiçe saydığını belirten Hacı Babaey, “Bu suçlar yalnızca küresel düzenin temellerini zayıflatmakla kalmıyor, uluslararası kurumları da itibarsızlaştırıyor” diye konuştu. “BM Güvenlik Konseyi işlevsiz hale geldi” İran temsilcisi, İsrail’in bölge ülkelerine yönelik tekrar eden saldırılarının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin küresel barış ve güvenliği sağlama rolünü fiilen işlevsiz hale getirdiğini söyledi. Hacı Babaey, “Gazze’de adaletin tesisi, ancak Müslüman ülkelerin birlik içinde hareket etmesi, parlamentolar arası dayanışmanın güçlendirilmesi ve küresel barışın yeniden tesis edilmesiyle mümkündür” ifadelerini kullandı. “İran, Filistin halkının haklı mücadelesini destekliyor” İran Meclis Başkan Yardımcısı, ülkesinin Filistin meselesine ilişkin tutumunun değişmediğini yineledi. Hacı Babaey, “İran İslam Cumhuriyeti, soykırımın durdurulması, işgal güçlerinin çekilmesi, Filistinli tutukluların serbest bırakılması ve Filistin halkının temel haklarının sağlanması yönündeki her türlü uluslararası çabayı desteklemektedir” dedi. İran’ın çağrısı, İsrail’in Gazze’deki saldırılarının devam ettiği ve bölgede insani krizin derinleştiği bir dönemde geldi. Cenevre’deki toplantıda yapılan bu açıklama, “uluslararası adaletin Filistin dosyasında sınavı” olarak yorumlandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.