Ünlü Haberleri - Son Dakika Ünlü Haber Güncel Gelişmeler

Radiohead geri döndü: 28 yıl sonra Billboard listelerinde!

Diziden TikTok’a uzanan yolculuk Şarkının yeniden gündeme gelmesinde, son dönemin en çok konuşulan yapımlarından “The Bear” dizisi etkili oldu. İlk sezonun soundtrack’inde yer alan “Let Down”, diziyle birlikte hem eleştirmenlerden övgü topladı hem de sosyal medyada patlama yaşadı. Özellikle TikTok’ta, yapay zekâ ile kurgulanan “hayalî çocuklarla poz veren çiftler” temalı videolar şarkıyı milyonlara ulaştırdı. Video şimdiden 4,2 milyon beğeniyi aşmış durumda. 17 yıl sonra ilk kez Radiohead, ABD listelerine en son 2008’de In Rainbows albümünden çıkan “Nude” ile girmiş, şarkı 37. sıraya kadar yükselmişti. Bu dönüş, grubun tam 17 yıl aradan sonra Hot 100’deki ilk varlığı oldu. Creep hala zirvede Her ne kadar “Let Down” büyük bir geri dönüşe imza atsa da, Radiohead’in ABD’deki en büyük hiti hâlâ 1993 tarihli “Creep”. Şarkı, o dönemde Billboard’da 34. sıraya kadar yükselmişti ve grup için adeta bir imza parça haline gelmişti.

Sanat dünyasında taciz iddiaları: Kadınlar konuşuyor, erkek düzen çöküyor

Sanat camiası, günlerdir ardı ardına gelen taciz ifşalarıyla çalkalanıyor. Sosyal medyada paylaşılan mesajlar ve kişisel deneyimler, uzun süredir dillendirilmeyen pek çok iddianın gün yüzüne çıkmasına yol açtı. Fotoğrafçı Mesut Adlin iddiası Ünlü fotoğrafçı Mesut Adlin, küçük yaşta biriyle yaptığı öne sürülen yazışmaların ifşasıyla gündeme geldi. Adlin ise yaptığı açıklamada, “Karşımdaki kişinin yaşını öğrendiğimde sohbeti kestim. Bu kısım özellikle kesilmiş” diyerek kendini savundu. Doğa Lara Akkaya’dan Tayanç Ayaydın iddiası Oyuncu Doğa Lara Akkaya, 2022’de rol aldığı Tozluyaka dizisinin setinde Tayanç Ayaydın tarafından sözlü ve yazılı tacize uğradığını öne sürdü. Akkaya, yapım şirketine şikâyetini ilettiğinde ise “‘Büyüğündür, sus’ dediler” diyerek sessiz bırakıldığını aktardı. Mehmet Yılmaz Ak’a ağır suçlama Fotoğraf sanatçısı Dilan Bozyel, gençlik yıllarında oyuncu Mehmet Yılmaz Ak’ın kendisine silah zoruyla yaklaşmaya çalıştığını iddia etti. Bozyel’in açıklaması sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Ertunç Uygun’a hapis cezası Oyuncu Gizem Güçlü, menajer ve oyuncu Ertunç Uygun’un kişisel verilerini izinsiz kullanarak sahte hesaplar üzerinden istismar ettiğini açıkladı. Güçlü, 2021’de açtığı davada Uygun’un 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu. Aslıhan Gürbüz’den dayanışma çağrısı Oyuncu Aslıhan Gürbüz, sosyal medya üzerinden kadınlara seslenerek, “Eğer sizi istismar eden birisiyle arkadaşsam bana yazın ve bu durum değişsin. Senelerin sindirilmişliği ile artık dayanışma zamanı” dedi. Gürbüz, kadın hakları paylaşımları yapan ama iddiaların odağında olan isimlerin “ikiyüzlülüğünü” de eleştirdi. İlhan Şen iddiaları reddetti X platformunda bazı mesajların kendisine ait olduğu iddia edilen oyuncu İlhan Şen, iddiaları sert dille yalanladı. Depremzede bir gençle yaptığı yazışmaları da paylaşarak, “Artık yeter! Ortada hiçbir kanıt yokken ismimi karalama listelerine ekleyemezsiniz” ifadelerini kullandı. Sanat dünyasında yankı bulan bu ifşalar, “susma” hareketinin büyüyerek devam edeceğine işaret ediyor.

Usta sanatçı Banu Kırbağ hayatını kaybetti

Türk Halk Müziği’nin önemli sanatçılarından Banu Kırbağ, 74 yaşında hayatını kaybetti. Acı haberi sanatçı Melike Demirağ sosyal medya hesabından paylaştı. Demirağ mesajında, "Gençlik yıllarımın can arkadaşı, meslektaşım, eski eltim, dostum Banu’cuğum veda etmiş bu aleme. Ruhu ışıklarda olsun. Başka boyutlarda sevdikleriyle buluşsun. Seni çok sevdik. Unutulmaz şarkınla unutulmayacaksın" ifadelerine yer verdi. Banu Kırbağ’ın sanat yolculuğu Müzik hayatına 1969’da okul orkestrasında solistlik yaparak başlayan Kırbağ, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda şan ve solfej eğitimi aldı. 1972’de kardeşi Hülya Kırbağ ve Zafer Dilek’le birlikte kurduğu üçlü müzik grubuyla profesyonel sahne hayatına adım attı. Üç yıl süren bu yolculukta dört 45’lik ve bir albüm yayımladılar. Ardından solo kariyerine yöneldi. Dönüm noktaları 1978: “Ölsem de Bir Kalsam da Bir” ve “Unutulur” şarkılarıyla büyük bir çıkış yakaladı. 1980’ler: Timur Selçuk yönetiminde şan ve armoni eğitimleri aldı, Moskova ve Bakü’de konserler verdi. 1984: “Anlatamıyorum” albümünde kendi besteleriyle Türkiye’nin ilk kadın aranjörü unvanını kazandı. 1987: Kuşadası Altın Güvercin Yarışması’nda Ayşegül Aldinç’in seslendirdiği “Bir Bahar Aşkısın” ile ilk kadın orkestra şefi olarak tarihe geçti. 1991: TRT tarafından “Bırak Ellerimi” ile yılın en iyi bestesi ödülünü aldı. Unutulmaz eserleri “Ölsem de Bir Kalsam da Bir”, “Unutulur”, “Az Bana”, “Kırık Hava” ve “Sevgi Kuşun Kanadında” gibi şarkılarla hafızalara kazınan Kırbağ, aynı zamanda Livaneli’nin bazı eserlerine de hayat verdi. 15 albüme imza atan sanatçı, yurt içi ve yurt dışında sayısız festival ve konserde sahne aldı. 2000 yılında Ankara Büyükşehir Kent Orkestrası’nda solist olarak görev aldı, ayrıca MESAM’da denetim kurulu üyeliği yaptı. Müzikte kadın izleri Banu Kırbağ, sadece güçlü sesiyle değil; ilk kadın aranjör ve ilk kadın orkestra şefi unvanlarıyla da Türk müzik tarihinde özel bir yere sahip oldu. Sanatçının vefatı, müzik dünyasında derin bir üzüntü yaratırken, geride bıraktığı eserler onu sevenlerin kalbinde yaşamaya devam edecek.

Kızılcık Şerbeti'nde yeni sezon heyecanı: İki sürpriz isim kadroya katıldı

Dizi dünyasının fenomen yapımlarından Kızılcık Şerbeti, yeni sezon hazırlıklarını hızlandırdı. Sezon finalinde yaşanan çarpıcı gelişmelerin ardından gözler Eylül ayına çevrilmişken, diziye katılacak yeni isimler de belli olmaya başladı. Çekimler bu ay başlıyor Bu sezon yönetmen koltuğuna Özgür Sevimli’nin oturacağı dizide çekimlerin 20 Ağustos’ta başlaması planlanıyor. Kızılcık Şerbeti, 19 Eylül Cuma akşamı yeni sezon ilk bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Hikâye, sezon finalindeki dramatik olayların hemen ardından kaldığı yerden devam edecek. Açelya Akkoyun ve Mehmet Bilge Aslan sürprizi Gazeteci Birsen Altuntaş’ın haberine göre, daha önce kadroya katıldıkları açıklanan Erkan Avcı ve Serkan Rutkay Ayıköz’ün ardından iki güçlü isim daha diziye dahil oldu. Açelya Akkoyun ve Mehmet Bilge Aslan, "Nilgün" ve "Hakan" karakterleriyle hikâyeye dahil olacak. Yeni karakterlerin, hamile olan Kıvılcım’ın doktorları olarak diziye katılacağı öğrenildi. Bu ikilinin gelişiyle, Kıvılcım’ın hikayesinde de önemli bir dönüşüm yaşanacağı konuşuluyor.

Black Sabbath efsanesi Ozzy Osbourne’un ölüm nedeni açıklandı

22 Temmuz’da yaşamını yitiren Ozzy Osbourne’un resmi ölüm nedeni kamuoyuyla paylaşıldı. The Sun ve The New York Times’ın aktardığına göre, Osbourne’un ölümüne kalp durması, kalp krizi, koroner arter hastalığı ve Parkinson neden oldu. Ölüm belgesinde dikkat çeken bir detay ise, meslek hanesine “şarkı yazarı, sanatçı ve rock efsanesi” ifadelerinin yazılmış olması. Bu ifadelerin, sanatçının 41 yaşındaki kızı Aimee Osbourne tarafından belgelere işlendiği öğrenildi. Son konserinde Black Sabbath ruhunu yeniden yaşattı Osbourne, vefatından sadece üç hafta önce Birmingham’daki Villa Park Stadyumu’nda binlerce hayranının karşısına çıktı. 2005’ten bu yana ilk kez Black Sabbath’ın orijinal kadrosuyla aynı sahneyi paylaşan sanatçı, unutulmaz performansıyla hafızalara kazındı. Konser, 42 bin kişinin katılımıyla adeta bir veda törenine dönüştü. Konserin sonunda Osbourne, “Nasıl hissettiğim hakkında hiçbir fikriniz yok. Kalbimin en derinlerinden teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek sahneye veda etti. Rock dünyası yasta: Son yolculuğu Buckinghamshire’da Ozzy Osbourne için cenaze töreni, İngiltere'nin Buckinghamshire bölgesindeki malikanesinde yapıldı. Törene eşi Sharon Osbourne, çocukları, yakın dostları Marilyn Manson, Zakk Wylde ve pek çok rock müzisyeni katıldı. Hayranları ise Black Sabbath’ın memleketi Birmingham’da bulunan ünlü Black Sabbath Bench etrafını çiçekler, posterler ve notlarla donatarak duygularını dile getirdi.

Ayşe Barım: Türk eğlence sektörünün görünmez baronesi mi?

Türk film ve televizyon endüstrisinin derinliklerinde, bir isim yıllardır fısıltıyla anılıyor: Ayşe Barım. ID İletişim'in kurucusu ve ortağı olan Barım, sektörün en güçlü yetenek menajerlerinden biri olarak biliniyor. Ancak son dönemde artan iddialar, onun sadece bir menajer olmadığını, adeta bir "endüstri baronu" gibi hareket ederek piyasayı tekelleştirdiğini ve mafya benzeri bir ağ kurduğunu öne sürüyor. Tutuklu yargılandığı Gezi Parkı olayları davası sürerken, eski çalışanlar, yapımcılar ve sektör insider'ları Barım'ın sektördeki hakimiyetini ifşa etmeye başladı.Ayşe Barım'ın yükselişi, 2002 yılında kurduğu ID Danışmanlık Limited Şirketi ile başladı. Şirket, kısa sürede Türkiye'nin önde gelen ünlülerini portföyüne kattı: Oyuncular, müzisyenler ve televizyon yıldızları, Barım'ın ağına dahil oldu. IMDb profiline göre, 15 yılı aşkın süredir medya sektöründe menajerlik, iletişim danışmanlığı ve PR yöneticiliği yapan Barım, başlangıçta "ketum ve keskin" bir iş kadını olarak tanınıyordu. Ancak, bu imajın altında yatan gerçekler, sektördeki tekelleşme iddialarıyla gölgeleniyor. Tekelleşmenin izleri: Dağıtım, PR ve engellemeler Sektör kaynaklarına göre, Barım'ın gücü, sadece temsil ettiği ünlülerle sınırlı değil. Bir yapımcı-yönetmen olan Jandae Perçem'in yakın zamandaki itirafları, bu hakimiyeti gözler önüne seriyor. Perçem, 1 milyon dolarlık filmini Barım'ın 100 bin dolara satın almak istediğini, reddedince dağıtımcıların projeyi iptal etmeye başladığını iddia etti. "Dağıtımcıyı aramış, adam 'iptal edelim' demeye başladı. O kadar korkuyorlar kadından," diyen Perçem, PR şirketlerinin bile "Ayşe Barım istemiyorsa hiç zorlama, kaldırtırlar filmini her yerden" uyarısında bulunduğunu aktardı. Sonuç? Film gala yapamadı, sadece 7 kişi izledi ve dijital platformlar tarafından reddedildi. Perçem, Barım'ı "endüstri mafyası" olarak nitelendirerek, "Herkes bana şunu diyordu: Ayşe Barım bir endüstri mafyasıdır, hiç bulaşma kazanamazsın," diye ekledi. Bu tür engellemeler, izole vakalar değil. Müzik sektöründe de benzer iddialar var. Hande Yener gibi isimlerin ilk albümlerinde Barım'ın parmağı olduğu söyleniyor; albüm kapaklarında "Ayşe Barım'a sevgilerle" notları bile bulunuyor. Eleştirmenler, Barım'ın DMC gibi büyük şirketlerle bağlantılarını kullanarak, belirli sanatçıları piyasaya hakim kıldığını öne sürüyor. Bir tanık ifadesinde, "O dönemin piyasasının müzik mafyaları: Sezen Aksu, DMC, Ercan Saatçi, Ayşe Barım, Altan Çetin" diye listeleyerek, bu ağın nasıl işlediğini ima etti. Mafya benzeri yapı: Tehditler, sömürü ve siyasi bağlantılar Barım'ın "mafya" etiketi, sadece ekonomik hakimiyetten gelmiyor. Şikayetler arasında, kadınları ahlaksız ilişkilere zorladığı iddiaları da yer alıyor. Bir sosyal medya paylaşımında, "Ayşe Barım ile ilgili şikayetlerden biri kadınları ahlaksız ilişkiye zorlaması. Ayşe Barım hangi cemaate mensup? Manukyan gibi kadın tüccarları hangi cemaate mensup?" sorusuyla bu konu gündeme taşındı. Yapım şirketlerinin kadınları sömürdüğü eleştirileri, Barım'ın ağıyla bağlantılı olarak anılıyor. Ayrıca, siyasi bağlantılar da tartışma konusu. Ocak 2025'te Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan Barım, "hükümeti devirmeye teşebbüs" suçlamasıyla karşı karşıya. Tutukluluğu Temmuz 2025'te uzatıldı, sağlık sorunlarına rağmen serbest bırakılmadı. Bazı yorumcular, bu tutukluluğun sektördeki "kadrolu sanat sepet tayfası"nı susturduğunu, CHP'li belediyelerle bağlantılı medya operasyonlarını etkilediğini söylüyor. Televizyon dizilerinde aynı oyuncuların dönüp dolaşıp ekrana gelmesi de Barım'ın etkisiyle açıklanıyor. Sektörün sessizliği ve gelecek Barım'ın tutukluluğu devam ederken, sektördeki korku duvarı çatlamaya başladı. Yapımcılar, "haberleri bile ortadan kaldırıyorlar" diye uyarıyor. Ancak, Perçem gibi isimler umutlu: "Allah belasını verir bir şekilde." Bu iddialar, Türk eğlence endüstrisinin şeffaflığını sorgulatıyor. Barım gerçekten bir baron mu, yoksa sektörün günah keçisi mi? MUHABİR : Edip YETMİŞSEKİZ

#Ünlü