Urumçi Yangını’nın 3. Yılında Uygur Hareketi acıyı anıyor
Uygur hareketi, 24 Kasım 2022 tarihinde Urumçi’de meydana gelen trajik yangının kurbanlarını derin bir üzüntüyle anıyor. Bir apartmanda çıkan yangında, çocuklar dahil en az 44 kişi hayatını kaybetmiş, ancak resmi medya yalnızca 10 ölüm bildirmişti. Yangın sırasında uygulanan aşırı sıkı COVID-19 karantina önlemleri, insanların evlerinden çıkmasını engellemişti. Bölge sakinlerinin tanıklıkları ve deliller, gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Pandemi döneminde Çin rejimi, tüm ülkede acımasız “Sıfır Covid” politikasını uygulasada, Uygur bölgesinde bu kısıtlamalar soykırımın bir parçası olarak orantısız şekilde sert uygulandı. Yetkililer, apartman dairelerinin kapılarını dışarıdan mühürleyerek aileleri içeride hapsetti, bu durum açlık, tıbbi bakımın reddi ve uzun süreli tecrit nedeniyle intihar vakalarını artırdı. Yangın çıktığında ise sakinler kaçış imkânı bulamadan alevler arasında mahsur kaldı.
Urumçi Yangını, Çin rejiminin Uygur hayatına karşı kayıtsızlığını ve karantinaların vahşetini gözler önüne seren bir dönüm noktası oldu. Yetkililer, halkın öfkesini bastırmaya ve bilgiyi sansürlemeye çalışsa da, bu trajedi Çin genelinde “Beyaz Kâğıt Protestoları” olarak adlandırılan nadir bir başkaldırı dalgasını başlattı. İnsanlar, sokaklara çıkarak sansürü kınadı ve hesap sorulmasını talep etti. Ancak üç yıl geçmesine rağmen, Uygurlar hâlâ gerçekleri öğrenmekten, adalet aramaktan ve yas tutmaktan mahrum.
Uygur hareketi İcra Direktörü Ruşan Abbas, “Urumçi Yangını ve tamamen önlenebilir ölümler, rejimin insan hayatına karşı sergilediği umursamazlığı gözler önüne serdi. Bu olay, uluslararası toplum için bir uyarı zili olmalıydı. Ancak rejim, toplu gözaltılar, zorla çalıştırma, zorla kısırlaştırma, organ toplama ve etnik kimliklerin sistematik yok edilmesi gibi soykırıma tam cezasızlıkla devam ediyor.” dedi.
Uygur hareketi, Urumçi Yangını’nın kurbanlarını saygıyla anıyor ve Uygur halkına karşı devam eden soykırımı açığa çıkarmak ve sona erdirmek konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguluyor. Hareket, uluslararası toplumu hesap verilebilirlik talep etmeye, hayatta kalanların ve ailelerin sesini desteklemeye ve Uygur insan haklarını ilerletmek için kararlı adımlar atmaya çağırıyor.