SON DAKİKA

#Yapay Zeka

HABER DEĞER - Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fitch’ten Türkiye’ye sürpriz not: Büyüme beklentisi yukarı çekildi Haber

Fitch’ten Türkiye’ye sürpriz not: Büyüme beklentisi yukarı çekildi

Türkiye için 2025 beklentisi yukarı revize edildi Rapora göre Türkiye ekonomisinin 2025 yılına ilişkin büyüme beklentisi yüzde 3,5’ten yüzde 3,8’e çıkarıldı. 2026 yılı tahmini yüzde 3,5 seviyesinde korunurken, 2027 için büyüme öngörüsü yüzde 4,2 olarak açıklandı. Fitch Ratings, revizyonun arkasındaki ana etkenleri küresel finans koşullarındaki görece iyileşme ve yatırım harcamalarındaki artış olarak sıraladı. Küresel büyüme tahminlerinde de artış var Küresel ekonomi için 2025 büyüme tahmini yüzde 2,4’ten yüzde 2,5’e, 2026 beklentisi ise yüzde 2,3’ten yüzde 2,4’e yükseltildi. Buna karşın dünya ekonomisinin büyüme hızının 2024’teki yüzde 2,9’dan gerileyerek 2025’te yüzde 2,5’e, 2026’da yüzde 2,4’e düşmesi bekleniyor. 2027 yılı için küresel büyüme tahmini ise yüzde 2,6 olarak kaydedildi. ABD, Avro Bölgesi ve Çin öne çıktı Raporda ABD ekonomisi için 2025 büyüme tahmini yüzde 1,6’dan yüzde 1,8’e, 2026 beklentisi yüzde 1,6’dan yüzde 1,9’a çıkarıldı. Avro Bölgesi için 2025 beklentisi yüzde 1,1’den yüzde 1,4’e, 2026 ise yüzde 1,1’den yüzde 1,3’e yükseltildi. Çin ekonomisinin 2025 büyüme öngörüsü yüzde 4,7’den yüzde 4,8’e çıkarılırken, 2026 ve 2027 projeksiyonları yüzde 4,1’de sabit tutuldu. Yapay zekâ ekonominin yönünü değiştiriyor Raporda, yapay zekânın belirgin bir makroekonomik etki yarattığı vurgulandı. Özellikle ABD’de bu yılın ilk yarısındaki GSYH artışının yaklaşık yüzde 90’ının bilgi teknolojileri yatırımlarından geldiği belirtildi. Aynı zamanda hisse senedi piyasalarındaki yükselişin ve teknoloji harcamalarındaki artışın “balon” riskine işaret ettiği ancak şu aşamada şirket borçluluğunda kayda değer bir sıçrama görülmediği ifade edildi. Merkez bankalarının faiz rotası şekilleniyor Rapora göre ABD, Avro Bölgesi ve İngiltere’de politika faizlerinin 2026 ortasına kadar “nötr” seviyelere yaklaşması bekleniyor. ABD Merkez Bankası’nın aralık ayında faizi sabit tutmasının ardından, haziran ayına kadar üç ayrı faiz indirimine gitmesi öngörülüyor. Avrupa Merkez Bankası için ek bir faiz indirimi beklentisi paylaşılmazken, İngiltere Merkez Bankası’nın 2026’da üç kez faiz indirimi yapabileceği belirtildi.

“Olmaz” dediler… Genç Türk girişimciler milyon dolarlık yatırımı kaptı Haber

“Olmaz” dediler… Genç Türk girişimciler milyon dolarlık yatırımı kaptı

Yapay zeka teknolojilerinin küresel ölçekte kartları yeniden dağıttığı bir dönemde, Türkiye’den çıkan genç bir ekip, geliştirdikleri derin teknoloji ile ABD’li yatırımcıların dikkatini çekmeyi başardı. Otonom yapay zeka ajanları (autonomous AI agents) üzerine çalışan Mindra, ABD merkezli TQ Ventures liderliğindeki yatırım turunda 1,2 milyon dolar fon topladı. Bu başarıyı daha da anlamlı kılan ise kurucu ekibin henüz üniversite öğrencisi olması ve "bu yaşta, bu coğrafyadan olmaz" denilen tabuları yıkmasıydı. Fikir şubatta doğdu, yüz yüze gelince devleşti Mindra’nın kuruluş hikayesi, aslında çok yeni. Kurucu ortaklar, fikrin ilk tohumlarının bu yılın şubat ayında atıldığını belirtiyor. Ekip, çalışma hayatından ve kendi deneyimlerinden elde ettikleri içgörülerle fikri olgunlaştırsa da, başlangıçta farklı şehirlerde olmaları ve devam eden başka bir startup projesi nedeniyle süreci hemen başlatamadı. Ekip o günleri şu sözlerle anlatıyor: "Hepimiz yüz yüze bir araya gelince tekrar bu fikir üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaya başladık ve şu anki noktaya getirdik. Girişimcilik bizim için hep doğal bir şeydi; bizi buna iten bir 'kırılma anı'ndan ziyade, bizi vazgeçirecek bir durumun oluşmaması bizi buraya taşıdı." ABD’li yatırımcıyı fikre değil, ekibin inadına inandırdılar Birçok girişimin hayali olan ABD merkezli bir fondan yatırım alma süreci ise Mindra ekibi için stratejik bir sınav oldu. TQ Ventures’ı ikna eden unsurun sadece "parlak bir fikir" olmadığını belirten kurucular, startup dünyasının zorlu gerçeklerine dikkat çekti: "Startup, tek bir güzel fikir bulup gerçekleştirdiğiniz basit bir proje değil. Her gün yeni rakiplerle yarışmanız, yaratıcı fikirler bulmanız ve yanlış yaptığınızda düşmemeniz gerekiyor. Bizim TQ’ya gösterdiğimiz en önemli özellik; aklımızdakileri hayata geçirme yeteneğimizin yanı sıra, sürekli inovasyon yapabilen, yılmayan ve her koşulda bir yolunu bulan bir ekip olduğumuzdu." Yapay zeka sadece konuşmayacak, aksiyon alacak Mindra’nın odaklandığı "otonom yapay zeka ajanları" kavramı, son kullanıcı için karmaşık görünse de ekip bunu net bir şekilde tanımlıyor: "Ajanları; sistemlerimize entegre olabilen, veriyi analiz edebilen ve en sonunda aksiyon alan araçlar olarak görüyoruz." Yapay zekanın kabiliyetlerinin artmasıyla bu sistemlerin birer otomasyon cihazına dönüştüğünü belirten ekip, Mindra’nın farkını "orkestrasyon" (orchestrator) yeteneğiyle ortaya koyuyor. Şirket, sadece ajanları yönetmekle kalmıyor; şirketlerin bu ajanları entegre ederken gerçek değere ulaştığı, otomatize edilmiş sistemler tasarlıyor. Blockchain güvencesiyle binde birin altında maliyet Mindra’yı rakiplerinden ayıran en büyük teknik özelliklerden biri, farklı şirketler ve altyapılarla yazılmış ajanların güvenli bir şekilde iletişim kurmasını sağlaması. Gelecekte yapay zeka ajanlarının birbirleriyle çalışacağı bir dünya öngören ekip, bu noktada geliştirdikleri ödeme protokolüne dikkat çekiyor. Sistemin XRP Ledger (Blockchain) üzerinde çalışması, ajanların ne yaptığını takip etmeyi ve ödemelerin şeffaflığını sağlıyor. Özellikle ajanlar arası ödemelerde komisyon oranını %0.01’in (binde bir) altına çekmeyi hedefleyen Mindra, bu düşük maliyeti kendi iş modeliyle değil, kullandıkları teknolojinin avantajıyla sunuyor. Ekip, "İzlenebilirlik bizim için çok kıymetli. Ödeme miktarını ve yerini doğru işlediğimizden emin olmak için blockchain teknolojisi kritik rol oynuyor" diyor. "Türkiye’de kendimizi anlatmak çok maliyetli" Girişimin neden doğrudan ABD pazarına odaklandığı sorusuna ise kurucular, "zaman maliyeti" üzerinden gerçekçi bir yanıt veriyor. Mindra’nın "doğuştan global" bir şirket olduğunu vurgulayan ekip, Türkiye pazarındaki zorlukları şöyle özetliyor: "Yaptığımız iş global ve teknolojinin sınırlarını zorluyor. Türkiye’de ne yazık ki bu vizyonun anlaşılması uzun yıllar alacak. 'Anlaşılma'ya ayıracağımız zaman bizim için büyük bir maliyet. Türkiye’de bizi anlayan şirketlere kapımız hep açık ama ana hedefimiz daima global pazar olacak." Kuruculardan geleceğe bakış: Ajanlar birbirini işe alacak Mindra’nın üç kurucu ortağı İlker Yörü, Deniz Soylular ve Zeynep Yorulmaz, girişimin geleceğine dair heyecanlarını ve kişisel motivasyonlarını ise şu sözlerle paylaşıyor: Zeynep Yorulmaz: "Beni en çok heyecanlandıran şey, yapay zeka ajanlarının birbirini işe alacağı bir geleceği görmek. Ekosistem çok hızlı değişiyor ve bu rekabetçi büyüme Mindra için büyük avantaj. Ajanların daha kompleks işleri tamamlayabilecek kapasiteye gelmesini şirketlerde görmek için sabırsızlanıyorum." Deniz Soylular: "Bize üniversitede okurken şirket kurmanın saçma olduğunu, daha çok şey öğrenmemiz gerektiğini, çok genç olduğumuzu söylediler. Yatırımcılar mesajlarımıza dönmedi. Şimdi ise okurken aldığımız bu yatırım, Türkiye’nin en büyük tohum öncesi turlarından biri oldu. Mindra’nın kültüründe başarılmamış olanı başarmak var." İlker Yörü: "5 yıl sonra yapay zeka ajanlarının sadece iş üretmekle kalmayıp birbirleriyle ticaret yaptığı yeni bir otonom çağ başlayacak. Biz de dünyanın her yerinde geçerli altyapımızla, bu devasa ekonominin finansal ve operasyonel omurgasını oluşturacağız." Gençlere altın tavsiye: "Deneyen kazanır" Milyon dolarlık yatırıma ulaşan genç ekip, kendi yollarından gelmek isteyen Türk girişimcilere de net bir mesaj veriyor: "Artık 'bir şey olur mu olmaz mı' diye düşünmeyi bırakın. Bu dünyada sadece deneyen ve gerçek müşteriden öğrenen kazanıyor. Network elde etmenin ve ekosisteme girmenin en güzel yolu, kendi startup’ınızın olmasıdır."

Genç Türk girişimciler ABD merkezli yatırımcıdan 1,2 milyon dolar aldı! Haber

Genç Türk girişimciler ABD merkezli yatırımcıdan 1,2 milyon dolar aldı!

Yapay zekâ alanında Türkiye çıkışlı girişimler küresel yatırım sahnesinde daha görünür hâle gelirken, otonom yapay zekâ ajanları üzerine çalışan Mindra, tohum öncesi yatırım turunda ABD merkezli bir fondan 1,2 milyon dolar yatırım alarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Girişimin hedefi, otonom çalışan yapay zekâ ekosistemleri için küresel ölçekte altyapı sağlayıcısı olmak. ABD merkezli fondan güçlü destek Mindra’nın yatırım turuna öncülük eden fonun TQ Ventures olduğu açıklandı. Kurucu ekip, yatırımın sadece finansman değil, aynı zamanda küresel ölçekte vizyonun doğrulanması anlamına geldiğini vurguladı. Şirketten yapılan açıklamada, bu desteğin ürünleşme sürecini hızlandıracağı ve ABD pazarına açılımı kolaylaştıracağı ifade edildi. Üç kurucu, tek hedef: Otonom yapay zeka altyapısı Girişim; Zeynep Yorulmaz, Deniz Soylular ve İlker Yörü tarafından kuruldu. Kurucu ekip, yapay zekânın sadece komut alan değil, birbirleriyle etkileşime giren, karar veren ve görev paylaşabilen ajanlara evrileceği bir dünyaya altyapı sunduklarını belirtiyor. “Sadece yanıt veren değil, düşünen ajanlar” Şirket, geliştirdiği altyapıyla yapay zekâ ajanlarının yalnız başına değil; kolektif biçimde hareket edebildiği sistemler kurmayı hedefliyor. İlker Yörü, LinkedIn üzerinden yaptığı açıklamada, “Yapay zekâ devrimi gelmiyor. Zaten burada. Ve biz bunu inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Küresel rekabette yeni oyuncu Mindra’nın aldığı yatırımın; teknik ekibin büyütülmesi, altyapının ölçeklendirilmesi ve ürünün global geliştiricilerin kullanımına açılması yönünde değerlendirileceği açıklandı. Şirket, özellikle ABD pazarında teknoloji girişimleriyle doğrudan rekabet edecek konuma gelmeyi hedefliyor. Türkiye’den dünyaya Son yıllarda Türkiye’den çıkan teknoloji odaklı girişimlerin küresel yatırımcıların radarına girdiğine dikkat çeken uzmanlar, Mindra örneğinin bu alandaki potansiyeli bir kez daha ortaya koyduğunu belirtiyor. Yapay zekâ ekosisteminde Türkiye çıkışlı modellerin küresel ölçekte altyapı üretme iddiası, sektörde yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor.

Magnolia, Luc Haldimann’ı Yönetim Kurulu Başkanı olarak atadı Haber

Magnolia, Luc Haldimann’ı Yönetim Kurulu Başkanı olarak atadı

Küresel ölçekte lider dijital deneyim platformu (Digital Experience Platform – DXP) sağlayıcısı Magnolia, tanınmış yazılım girişimcisi ve sektörün deneyimli isimlerinden Luc Haldimann’ın Yönetim Kurulu’na katılarak Yönetim Kurulu Başkanı (President) görevini üstlendiğini duyurdu. Luc Haldimann’ın atanması, Magnolia’nın Yapay Zekâ (AI) entegrasyonunu platformuna daha derinlemesine dahil etme çalışmalarını hızlandırdığı bir dönemde, müşterilerine küresel ölçekte son derece kişiselleştirilmiş ve verimli dijital deneyimler sunma hedefi açısından önemli bir stratejik adım olarak öne çıkıyor. Luc Haldimann, kurumsal yazılım dünyasında temel figürlerden biri olarak kabul ediliyor. Derin teknik bilgi birikimini güçlü iş vizyonuyla birleştiren Haldimann, yapay zekâ odaklı inovasyon dalgası içerisinde Magnolia’ya yön verecek lider isimlerden biri olarak görülüyor. Luc Haldimann, büyük ölçekli web siteleri için çözümler geliştiren ve 2003 yılında IXOS Software tarafından satın alınan öncü İsviçre CMS şirketi Obtree Technologies’nin Kurucu Ortağı, eski CTO’su ve eski Yönetim Kurulu Başkanıdır. Ayrıca, küresel finansal hizmetler sektörü için güvenli ve regülasyonlara uyumlu iletişim çözümleri sunan İsviçre merkezli Unblu’nun kurucusudur. Yaklaşık yirmi yıl boyunca Unblu’da CEO olarak görev yaptıktan sonra, kariyerine Unblu’da Strateji’den sorumlu Yönetici (CSO) olarak devam edecektir. CMS sektörü ve kurumsal yazılım satışlarındaki doğrudan deneyimi, Magnolia’nın geleceğini şekillendirmede önemli bir avantaj sunmaktadır. Magnolia Co-CEO’su Alain Kugelmann “Luc Haldimann’ı Yönetim Kurulu Başkanımız olarak aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Luc, dürüstlük, hassasiyet ve uzun vadeli pragmatik yaklaşımıyla İsviçre kalitesinin simgesi olan bir liderdir. İçerik üretimi, müşteri kişiselleştirme ve operasyonel verimlilik alanlarında yapay zekâyı platformumuza entegre ederken onun liderliği bizim için kritik öneme sahip” şeklinde konuştu. Luc Haldimann ise “Magnolia’nın DXP alanındaki gelişimini uzun yıllardır yakından takip ediyorum ve API-first temeli ile küresel erişiminden son derece etkilendim. Dijital deneyim pazarı, yapay zekâ ile birlikte kritik bir dönüm noktasında bulunuyor ve Magnolia’nın teknolojisi bu dönüşüme liderlik etmek için son derece doğru bir konumda. Yönetim Kurulu ve yönetim ekibiyle birlikte çalışarak, müşterilerimiz için dünya çapında hassasiyet, kalite ve çığır açan inovasyon sunmaya devam edecek bir stratejiyi hayata geçirmekten büyük memnuniyet duyuyorum” şeklinde konuştu. Magnolia, Luc Haldimann’ın vizyonunu, üst düzey inovasyon sunma hedefinin ve küresel pazardaki liderliğini genişletme stratejisinin güçlü bir tamamlayıcısı olarak değerlendiriyor. MAGNOLİA HAKKINDA Magnolia, en iyi teknolojileri güçlü ve merkezi bir çalışma alanında birleştiren, modüler (composable) bir dijital deneyim platformudur. Kurumsal ekiplerin tüm markalarını, ürünlerini, kanallarını ve dijital deneyimlerini tek bir sezgisel arayüz üzerinden yönetmesini sağlar. Finans, üretim, sağlık ve daha birçok sektörde faaliyet gösteren önde gelen küresel şirketler, modern dijital deneyim altyapıları için Magnolia’yı tercih etmektedir.

Yapay zeka Türkiye’nin en tehlikeli mahallesini seçti Haber

Yapay zeka Türkiye’nin en tehlikeli mahallesini seçti

Yapay zeka tarafından sosyal medya paylaşımları, basında yer alan güvenlik haberleri ve açık kaynak verileri taranarak hazırlanan risk haritası, Türkiye toplumunun en tartışmalı mahallelerinden birini yeniden gündeme taşıdı. Analize göre İstanbul ve Ankara’dan bazı mahallelerin ardından Adana’nın Yüreğir ilçesindeki 19 Mayıs Mahallesi “Türkiye’nin en tehlikeli mahallesi” olarak sıralamanın ilk basamağına oturdu. Mahalle sakinleri yapay zekanın tespitine dair ikiye bölündü Mahallede yıllardır süren güvenlik sorunları, zaman zaman yaşanan silahlı çatışmalar ve narkotik operasyonları nedeniyle bölge uzun süredir tartışmalı bir konumda bulunuyor. Ancak yapay zekanın son listesi, mahalle sakinleri arasında “gerçekçi mi, abartılı mı?” tartışmasını da beraberinde getirdi. Bir kısım yurttaş mahallede risk olduğunu kabul ederken, diğerleri “algı operasyonu” yapıldığını savundu. ‘Her an her şey olabilir’ diyenler de var, ‘Biz burayı seviyoruz’ diyenler de Mahallede büyüdüğünü söyleyen Şükrücan Şengül, 19 Mayıs Mahallesi’nin adının boşuna kötüye çıkmadığını belirterek, “Bizim mahallemiz tehlikeli, her an her şey olabilir. Polis araçları eksik olmaz ama biz burayı seviyoruz” dedi. Tarık Keser ise mahallenin dışarıdan görüldüğü kadar kötü olmadığını savunarak, “İnsanlar abartıyor. Burada herkes birbirine kardeş der, öyle söylendiği kadar vahim bir yer değil” diye konuştu. Mahallede yaşayanlara göre algı gerçeğin önüne geçti Mahallenin “kötü” etiketine karşı çıkan Perişan Yeter, dayanışma kültürüne dikkat çekerek, “Kapımız herkese açık. Misafirperverliği görmeden bizi kötüleyenler haksızlık yapıyor” dedi. 19 yıldır bölgede esnaflık yapan Şükrü Şengül ise, çatışmaların geçmişte kaldığını söyleyerek, “Kimseye karışmazsan sana da bir şey olmaz. Mahallemize haksızlık yapılıyor” ifadelerini kullandı. Yapay zekanın oluşturduğu liste güvenlik verilerini mi, toplumsal algıyı mı yansıtıyor? Uzmanlara göre bu tip yapay zeka listeleri, gerçek suç oranlarından çok medyaya yansıyan olay yoğunluğu, sosyal medya konuşmaları ve algısal risk üzerinden şekilleniyor. Bu nedenle sonuçların, bölgenin sosyolojik yapısını mutlak gerçeğin yerine “kamu algısının dijital izdüşümü” olarak değerlendirmek gerektiği belirtiliyor.

Yapay zeka ve veri merkezleri küresel enerji talebini şekillendiriyor Haber

Yapay zeka ve veri merkezleri küresel enerji talebini şekillendiriyor

Küresel rekabetin hızla yükseldiği yapay zeka ve veri merkezleri, enerjide tüketimden iletim, dağıtım ve üretime kadar tüm alanları doğrudan veya dolaylı etkileyerek enerji talebinde domino etkisi yaratıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, veri merkezlerinin elektrik tüketimi 2017’den bu yana yılda ortalama %12 arttı. 2024’te yapılan veri merkezi yatırımları yarım trilyon dolara ulaştı. Geçen yıl veri merkezleri 415 teravatsaate kadar elektrik tüketti ve bu, dünya elektrik tüketiminin yaklaşık %1,5’ini oluşturdu. ABD, Çin ve Avrupa sırasıyla %45, %25 ve %15 pay alıyor. 2030’da tüketimin yaklaşık 945 teravatsaate ulaşması bekleniyor. Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) Genel Sekreteri Gökberk Bilgin, yapay zeka ve veri merkezlerinin iletim ve dağıtım altyapısını yeniden şekillendirdiğini, yükselen enerji talebinin kısa vadede fosil kaynaklara bağımlılığı artırdığını vurguluyor. Bilgin, tek bir büyük yapay zeka modelinin eğitiminin yüzlerce GPU’yu tam kapasite çalıştırdığını, soğutma ve yedekleme sistemlerinin toplam tüketimi %30-40 artırdığını söylüyor. ABD’de veri merkezlerinin elektrik talebinin ulusal enerji dengesinde açık bir yük haline geldiği, yapay zekanın talebinin iletişim ve dağıtım şebekelerinde bölgesel riskler yarattığı belirtiliyor. Çin, enerji maliyetlerini düşük tutabilen ve hızlı büyüyen üretim altyapısıyla avantaj sağlarken, tercihli elektrik tarifeleri ve hızlı proje devreye alımlarıyla veri merkezlerinin ihtiyacını karşılıyor. ABD ise verimlilik artırıcı teknolojiler ve yenilenebilir enerji entegrasyonu ile toplam enerji yükünü kontrol etmeye çalışıyor. Bilgin, özetle şunları belirtiyor: "Yapay zeka, yenilenebilir enerjiyi hızlandırsa da ölçeklenmesi için gereken enerji talebi fosil ve nükleer kaynakların önemini kısa vadede ortadan kaldırmıyor. Teknolojik rekabet ve enerji dönüşümünü yönlendirecek ülkeler, bugünden bu yeni dönemin gerektirdiği politik, düzenleyici ve finansal hazırlıklarıyapacaklar."

Bakan Tekin, TBMM’de 2026 eğitim bütçesini sundu: Gayemiz yetkin ve erdemli nesiller yetiştirmek Haber

Bakan Tekin, TBMM’de 2026 eğitim bütçesini sundu: Gayemiz yetkin ve erdemli nesiller yetiştirmek

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kapsamlı bir sunum yaptı. Tekin, konuşmasına Dünya Çocuk Hakları Günü’nü anarak başlayarak, “Dünyadaki tüm mazlum çocukların haklarını birlikte savunmak zorundayız” dedi. “Eğitim, birey–toplum–devlet düzleminde kurucu bir görevdir” Eğitim sistemine ilişkin genel çerçeveyi aktaran Bakan Tekin, eğitimin yalnızca pedagojik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir mesele olduğuna dikkat çekerek: “Öğretmenin rehberliğini merkeze alan, üretken düşünmeyi öne çıkaran, muhakemeyi güçlendiren bir eğitim iklimi kurmak zorundayız.” Tekin, yapay zekâ destekli araçların öğretmenin yerini almayan, rehberliğini güçlendiren bir perspektifle kullanıldığını söyledi. “Kapsayıcı eğitim düzenini güçlendiriyoruz” Eğitimi insan onurunu, adaleti ve öğretmen saygınlığını önceleyen kamusal bir ödev olarak gördüklerini vurgulayan Tekin, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için belirledikleri vizyonda şu başlıkları öne çıkardı: Öğretmenin rehberliği Fırsat eşitliği Aile–okul iş birliği Krizlere karşı dayanıklı müfredat Güçlü rehberlik sistemleri Tekin, “Gayemiz yetkin ve erdemli insanlar yetiştirmektir.” ifadelerini kullandı. 2026 Bütçesi: 2 trilyon 905 milyar TL Tekin, 2026 yılı için eğitime ayrılan toplam bütçenin 2 trilyon 905 milyar 40 milyon 206 bin TL olduğunu açıkladı. Bu tutar, merkezi yönetim bütçesinin %15,33’üne karşılık geliyor. MEB için ayrılan pay ise 1 trilyon 943 milyar 965 milyon 746 bin TL oldu. 23 yılda derslik ve öğretmen sayısında büyük artış Bakan Tekin, eğitimde fiziki ve beşerî kapasitenin ciddi biçimde arttığını belirtti: Derslik sayısı 2002’de 367 bin → 2025’te 753 bin 571 Öğretmen sayısı 2002’de 515 bin → 2025’te 1 milyon 34 bin Son 23 yılda 821 bin 351 öğretmen atandı Derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında da önemli düşüşler yaşandığını belirten Tekin, Türkiye’nin bu göstergelerle OECD raporlarında övgüyle anıldığını söyledi. PISA ve TIMSS’te yükselen performans OECD’nin PISA 2022 raporuna göre Türkiye’nin fen, matematik ve okuma alanında son 20 yıldır istikrarlı biçimde yükseldiğini belirten Tekin: Türkiye, okuma becerilerinde 456 puanla uluslararası ortalamanın üzerine çıktı. Fen bilimlerinde 476 puanla ortalamanın üzerinde performans gösterdi. TIMSS 2023 verilerinde ise Türkiye, özellikle 4. sınıf fen bilimleri kategorisinde Avrupa birincisi oldu. Deprem bölgesinde derslik kapasitesi artırılıyor 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki okullara ilişkin tabloyu paylaşan Tekin: 865 okul ve 13 bin 321 dersliğin yeniden eğitime açıldığını 10 bin 539 dersliğin yapımının sürdüğünü Bölgedeki derslik kapasitesinin, deprem öncesinin %15 üzerine çıkacağını duyurdu. Yükseköğretimde 6 milyon 800 bin öğrenci Sunumun yükseköğretim bölümünde ise: Türkiye’de 208 üniversitede 6,8 milyon öğrenci bulunduğu, Öğretim üyesi sayısının 2002’de 25 bin → 2025’te 113 bine yükseldiği, Kadın akademisyen oranının %46,91 ile OECD ortalamasının üzerinde olduğu belirtildi. “Eleştirileriniz bizim için değerlidir” Konuşmasının sonunda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine seslenen Tekin: “Eleştiri ve önerilerinizi saygıyla dinliyoruz. Kırdığımız bir milletvekili olduysa özür dileriz.” dedi. Bütçe görüşmeleri Komisyon’da devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.