Terk edilmiş havalimanına 30 milyar dolarlık dönüşüm!

Yüzyıllık havacılık mirası yeni bir kimlik kazanıyor

1920’lerden itibaren Kanada havacılığının en önemli merkezlerinden biri olan Downsview, savaş uçağı üretiminden ticari uçak imalatına kadar pek çok kritik faaliyete ev sahipliği yaptı. De Havilland ve Bombardier gibi şirketlerin üretim üsleri bu alanda yer aldı. Havalimanının 2024’te tamamen kapanmasıyla birlikte, Toronto’nun ortasında devasa bir alan boş kaldı. Uzun süren tartışmaların ardından, alanın kapsamlı bir kentsel dönüşümle değerlendirilmesine karar verildi.

Eski pist, kentin en büyük parkına dönüşecek

Projenin en dikkat çekici adımlarından biri, iki kilometrelik eski pistin tamamen araç trafiğine kapatılması olacak. Pist, yedi mahalleyi birbirine bağlayan büyük bir yürüyüş ve etkinlik parkına dönüştürülecek. Toplam 75 dönümlük yeşil alanla birlikte bölge, Toronto’nun en büyük kamusal açık alanlarından biri haline gelecek. Peyzaj tasarımında yerel bitki türleri, kuş göç yolları ve doğal su toplama sistemleri önceliklendirilecek.

Hangarlar yıkılmayacak, üretim ve kültür merkezine dönüşecek

1950–1990 yılları arasında inşa edilen dev hangarlar korunarak yeniden işlevlendirilecek. Bu yapılar film stüdyoları, temiz teknoloji firmaları ve hafif üretim tesisleri için kullanılacak. Hangar çatılarında yeşil alanlar oluşturulacak, yağmur suyu kontrollü şekilde toplanarak taşkın riski azaltılacak. Eski asfalt ve beton malzemeler ise geri dönüştürülerek yeni yollar ve kaldırımlarda değerlendirilecek.

Otomobil değil insan odaklı bir kent planı uygulanacak

Yeni şehir bölgesi, mevcut metro ve tren hatlarıyla entegre şekilde tasarlandı. Yaya ve bisiklet ulaşımı öncelikli olacak; geniş bisiklet yolları ve toplu taşıma aktarma merkezleriyle otomobil kullanımı ikinci plana itilecek. Amaç, düşük karbonlu ve sürdürülebilir bir yaşam alanı oluşturmak.

30 yıllık dönüşümle Toronto’nun yeni merkezi hedefleniyor

Proje etaplar halinde yaklaşık 30 yılda tamamlanacak. İlk aşama olan “Hangar District”in 2026’da başlaması, 2031’de ise 3 bin konutla ilk yerleşimin hayata geçmesi planlanıyor. Sonraki aşamalarla birlikte bölgenin, Toronto’nun yeni cazibe merkezlerinden biri haline gelmesi ve on binlerce yurttaşı barındırması hedefleniyor.