CHP'nin kurultayı tüm Türkiye'yi doğrudan ilgilendirir.

CHP'nin kurultayı, sadece parti yönetimini, hatta sadece delegeleri değil, tüm Türkiye'yi, demokrasiyi ve siyasal çözümü önemseyen herkesi doğrudan ilgilendirir.

Haber Giriş Tarihi: 29.06.2025 14:06
Haber Güncellenme Tarihi: 29.06.2025 17:45
Muhabir: Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
CHP'nin kurultayı tüm Türkiye'yi doğrudan ilgilendirir.

Cumhuriyetin kurucu partisi kabul edilen ve başta Demokrat Parti olmak üzere çoğu siyasi partinin içinden çıktığı CHP'nin kurultayı, sadece parti yönetimini, hatta sadece delegeleri değil, tüm Türkiye'yi, demokrasiyi ve siyasal çözümü önemseyen herkesi doğrudan ilgilendirir. 38. Kurultayda delege iradesine müdahale sayılabilecek mali ilişkilere girildiği neredeyse, kimse tarafından reddedilmemektedir. Bunu normal görmek, olağanlaştırmak, çürümeye, yozlaşmaya teslim olmaktır. Konunun, hukuk ve ceza mahkemeleri tarafından ele alınıyor olması da, siyasetin bu konudaki duyarsızlığı ve sorumsuzluğunun sonucudur. Türkiye'de nasıl darbeleri izah ederken, bunu sadece askerlerin cuntacı hevesleri ile ele alamazsak, almıyorsak, bu konuda siyasette oluşan boşluğun ve darbelere zemin oluracak biçimde askeri göreve çağıran siyaset tarzının payı büyükse, aynı şekilde bugün yargının siyasal alanda yük üstlenmek zorunda kalması da, siyasetin kendi tercihleri ya da tercih yapmaktan çekinmesi ile doğrudan ilişkilidir. Parti içi etik kurulları ve disiplin mekanizmaları işletilmediği için, başvuru ve şikayetlerin tek odağı yargı olmak zorunda kalmıştır. Bu durumda, yargının keyfi davranarak, insiyatif alarak görevden kaçması kabul edilebilir bir durum olamaz. İstanbul Belediyesi'nde usulüne aykırı işlemler üzerine iddialar ve ifadeler varsa, belediye başkanının cumhurbaşkanı adayı olması bunların soruşturma konusu ve yargılama konusu yapılmasını nasıl engelleyebilir ?


Aynı şekilde kurultay ile ilgili para aldığını, para verdiğini iddia eden somut beyanlar olduğunda, yargının bu konuyu sümen altı yapmasını, halının altına süpürmesini nasıl isteyebiliriz ? Her iki konuda da, doğru olan muhataplarının meydan okuması ve açık biçimde yargılanarak aklanma talebinde bulunmasıdır. Elbette başta iktidar partisi olmak üzere başka partilerin kurultayları ya da belediye yönetimleri için de aynı duyarlılığın sergilenmesini istemek hem hak hem de görevdir. Bir yandan kurultay ile ilgili açılmış davayı, yargının siyasete müdahalesi olarak tarif edip, Diğer yandan, el altından makbul kayyum isimleri belirleyerek, bunların siyasal iradeye teklif olarak sunulması kabul edilemez.

Kurultayda, irade zedelenmesine sebep olan bir müdahale olmamışsa, olağanüstü kurultay yapma tedbirine niye ihtiyaç duyulmuştur. Bugün itibarıyla, kurultayın en önemli esas konusu olan delege iradesinin tezahürüyle ilgili sakatlıklar, gayet tabi butlan sonucunu doğurabilir. Bu durumda, önceki yönetimin tümünün söz sahibi olacağı, meselenin sadece genel başkan ve Kılıçdaroğlu konusu olmayacağı açıktır.

Görevi üstlenecek olan yönetimin, ilçe, hatta mahalle düzeyinden başlayarak bir yeniden yapılanma, arınma ve ayıklanma esaslı kongreler planlaması bir zorunluluğa dönüşmüştür. Finans kapitalin ulusal hükümetleri kuşatması, rehin alması ve tehlikeli politikaları dayatması karşısında, iktidarıyla muhalefetiyle el ele vermek ve birlikte hareket etmek zorundayız. Ne iktidara , ekonomi politikalar üzerinden dayatmalar yapılmasına göz yumabiliriz, ne de muhalefetin teslim alınarak ülkenin geleceğine ipotek konulmasına seyirci kalabiliriz.

Yazının tamamı için ; https://www.haberdeger.com/yazarlar/ayhan-bilgen-1427/demokrasinin-otenazi-hakki-ve-ne-olacak-chp-nin-hali-195165

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.