Darbe gölgesinden demokrasiye: TSK ve Cumhurbaşkanının samimi imajı
Darbe gölgesinden demokrasiye: TSK ve Cumhurbaşkanının samimi imajı
İstanbul’da düzenlenen “Teknofest Mavi Vatan” açılışında, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a maket takdim etmesi, sıradan bir protokol anı olmaktan çıktı. Görüntü, bir yandan TSK ile Cumhurbaşkanının samimi ilişkisini gözler önüne sererken, diğer yandan Türkiye’nin yakın tarihinde süregelen “asker–siyaset” tartışmalarına dair güçlü bir sembol olarak değerlendirildi: Artık sahnede darbe gölgesi değil, halkın iradesine saygılı bir ordu var.
Haber Giriş Tarihi: 30.08.2025 16:39
Haber Güncellenme Tarihi: 30.08.2025 17:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Protokolden öteye geçen kare
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını sürdürürken sahneye çıkan Bakan Güler ve Oramiral Tatlıoğlu, ağır bir maketi birlikte taşıyarak Erdoğan’a takdim etti. İlk bakışta basit bir hediye sunumu gibi görünen bu an, hem törende samimiyetin öne çıktığı bir kare olarak kayıtlara geçti hem de asker–sivil ilişkilerine dair geniş bir tartışma başlattı.
Samimiyetin yansıması mı, ciddiyetin aşılması mı?
Görüntülerde bakan ve amirallerin gülümseyerek maketi taşıması, sosyal medyada farklı yorumlara yol açtı. Birçok kullanıcı bu kareyi “samimi” bulurken, bazıları da “TSK’nın ciddiyetinden uzaklaşıldığı” eleştirisini getirdi. En dikkat çekici yanı ise; ne bakanın, ne amirallerin, ne de Cumhurbaşkanının bu anlarda herhangi bir rahatsızlık duymamalarıydı. Aksine gülümseyerek verilen bu görüntü, protokolün ötesinde yeni bir mesaj içeriyordu.
Toplumun hafızasında darbe travması
Türkiye’nin yakın tarihinde TSK, uzun yıllar boyunca siyasetin merkezinde yer aldı. 1960, 1980, 28 Şubat ve 2007 e-muhtırası gibi dönemler, “askeri vesayet” kültürünü pekiştirdi ve halkın zihninde “asker = darbe” algısını derinleştirdi. Bu nedenle asker–siyaset ilişkisini yansıtan her kare, hâlâ bu travmayı hatırlatıyor.
Yeni TSK: Başkomutanın emrinde, siyasetin dışında
Teknofest’teki bu görüntü ise farklı bir tablo ortaya koydu. Komutanların halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı ile uyumlu ve samimi şekilde yan yana sahne alması, TSK’nın demokrasiye saygısının ve kendi asli görev alanına odaklanmasının sembolü olarak yorumlandı. Artık ordu, siyasetin gölgesinde değil; güvenlik ve savunma alanındaki görevine odaklanan bir kurum olarak öne çıkıyor.
Halkın algısında dönüşüm
Yakın dönemde “kılıç çekme hadisesi” ile yeniden alevlenen vesayet tartışmalarına karşın, bu kare tam tersine bir etki yarattı. Sosyal medyada mizahi yorumlar kadar, “Artık darbenin değil, demokrasinin yanında bir ordu var” yorumları da öne çıktı. Bu da, halkın algısında TSK’ya dair ciddi bir dönüşümün işareti olarak okunuyor.
Darbenin gölgesi değil, demokrasinin teminatı
Maket takdimi teknik olarak küçük bir protokol ayrıntısıydı. Ancak bu ayrıntı, Türkiye’nin asker–siyaset ilişkilerinde geçirdiği büyük dönüşümün sembolüne dönüştü. Cumhuriyet’in ordusu artık halkın seçtiği liderle yan yana, demokrasinin yanında ve sadece kendi görevine odaklı bir imaj çiziyor.
Kısacası: “Başkomutanın emrinde, milletin hizmetinde, demokrasinin teminatı bir ordu.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Darbe gölgesinden demokrasiye: TSK ve Cumhurbaşkanının samimi imajı
İstanbul’da düzenlenen “Teknofest Mavi Vatan” açılışında, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a maket takdim etmesi, sıradan bir protokol anı olmaktan çıktı. Görüntü, bir yandan TSK ile Cumhurbaşkanının samimi ilişkisini gözler önüne sererken, diğer yandan Türkiye’nin yakın tarihinde süregelen “asker–siyaset” tartışmalarına dair güçlü bir sembol olarak değerlendirildi: Artık sahnede darbe gölgesi değil, halkın iradesine saygılı bir ordu var.
Protokolden öteye geçen kare
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını sürdürürken sahneye çıkan Bakan Güler ve Oramiral Tatlıoğlu, ağır bir maketi birlikte taşıyarak Erdoğan’a takdim etti. İlk bakışta basit bir hediye sunumu gibi görünen bu an, hem törende samimiyetin öne çıktığı bir kare olarak kayıtlara geçti hem de asker–sivil ilişkilerine dair geniş bir tartışma başlattı.
Samimiyetin yansıması mı, ciddiyetin aşılması mı?
Görüntülerde bakan ve amirallerin gülümseyerek maketi taşıması, sosyal medyada farklı yorumlara yol açtı. Birçok kullanıcı bu kareyi “samimi” bulurken, bazıları da “TSK’nın ciddiyetinden uzaklaşıldığı” eleştirisini getirdi. En dikkat çekici yanı ise; ne bakanın, ne amirallerin, ne de Cumhurbaşkanının bu anlarda herhangi bir rahatsızlık duymamalarıydı. Aksine gülümseyerek verilen bu görüntü, protokolün ötesinde yeni bir mesaj içeriyordu.
Toplumun hafızasında darbe travması
Türkiye’nin yakın tarihinde TSK, uzun yıllar boyunca siyasetin merkezinde yer aldı. 1960, 1980, 28 Şubat ve 2007 e-muhtırası gibi dönemler, “askeri vesayet” kültürünü pekiştirdi ve halkın zihninde “asker = darbe” algısını derinleştirdi. Bu nedenle asker–siyaset ilişkisini yansıtan her kare, hâlâ bu travmayı hatırlatıyor.
Yeni TSK: Başkomutanın emrinde, siyasetin dışında
Teknofest’teki bu görüntü ise farklı bir tablo ortaya koydu. Komutanların halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı ile uyumlu ve samimi şekilde yan yana sahne alması, TSK’nın demokrasiye saygısının ve kendi asli görev alanına odaklanmasının sembolü olarak yorumlandı. Artık ordu, siyasetin gölgesinde değil; güvenlik ve savunma alanındaki görevine odaklanan bir kurum olarak öne çıkıyor.
Halkın algısında dönüşüm
Yakın dönemde “kılıç çekme hadisesi” ile yeniden alevlenen vesayet tartışmalarına karşın, bu kare tam tersine bir etki yarattı. Sosyal medyada mizahi yorumlar kadar, “Artık darbenin değil, demokrasinin yanında bir ordu var” yorumları da öne çıktı. Bu da, halkın algısında TSK’ya dair ciddi bir dönüşümün işareti olarak okunuyor.
Darbenin gölgesi değil, demokrasinin teminatı
Maket takdimi teknik olarak küçük bir protokol ayrıntısıydı. Ancak bu ayrıntı, Türkiye’nin asker–siyaset ilişkilerinde geçirdiği büyük dönüşümün sembolüne dönüştü. Cumhuriyet’in ordusu artık halkın seçtiği liderle yan yana, demokrasinin yanında ve sadece kendi görevine odaklı bir imaj çiziyor.
Kısacası:
“Başkomutanın emrinde, milletin hizmetinde, demokrasinin teminatı bir ordu.”
En Çok Okunan Haberler