SON DAKİKA

İntihar mı cinayet mi? Büşra Cin’in ölümündeki karanlık perde aralanıyor

Aydın’ın Nazilli ilçesinde, üniversite öğrencisi Büşra Cin’in erkek arkadaşı Ö.K.’nin evinde tabancayla vurulmuş halde ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada çarpıcı detaylar ortaya çıktı.

Haber Giriş Tarihi: 15.10.2025 10:34
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2025 10:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
İntihar mı cinayet mi? Büşra Cin’in ölümündeki karanlık perde aralanıyor

Hazırlanan iddianamede, “intihar” iddiasını çürüten yeni delillere yer verildi. Silah üzerinde sanık Ö.K.’nin DNA’sı tespit edilirken, olay yerinde yapılan incelemelerde atışın bitişik mesafeden yapıldığı belirlendi. Savcılık, Ö.K. hakkında “kadına karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.

DNA ve atış bulguları cinayet şüphesini güçlendirdi

Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İzmir Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı ve Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı raporlarına yer verildi.
Raporda, sanığa ait el swap örnekleri ve montta atış artıklarının bulunduğu, ayrıca olayda kullanılan tabancanın dış yüzeyinde sanığa ait DNA örnekleri tespit edildi.

Adli uzmanlar, bu bulguların atışın bitişik mesafeden yapıldığına işaret ettiğini belirtti. Bu detay, sanığın savunmasını zayıflatırken, olayın kasten öldürme olabileceği şüphesini güçlendirdi.

Mesajlar ölüm öncesi tartışmayı gözler önüne serdi

İddianamede, olay gecesine ait mesaj kayıtları da dikkat çekti. Sanık Ö.K.’nin, Büşra Cin’e attığı son mesajlardan birinde,

Her şey bitti Büşra, artık bitmiştir, her şey yok olmuştur
ifadelerini kullandığı yer aldı.

Bu mesajın, olayın hemen öncesinde gönderilmiş olması, olası bir planlı eylem ihtimalini gündeme getirdi.

“İntihar” senaryosunu çürüten detaylar

Olay yerinde yapılan incelemelerde, Büşra Cin’in beden pozisyonunun intihar olasılığını zayıflattığı belirtildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Maktulün yatakta uzanır vaziyette intihar etmiş olması halinde ellerinin vücudunun yanına veya gövdesinin üstüne düşmesi beklenirdi. Ancak maktulün her iki kolu içe doğru bükülmüş, elleri omuza temaslı, parmakları içe kapanmış biçimde bulundu.”

Ayrıca, olay yerinde intihar notu bulunmaması, silahın sanığa ait olması ve maktulü son gören kişinin sanık olması, savcılığın “kasten öldürme” suçuna yönelmesine neden oldu.

Sanığın savunması: “Büşra’yı incitecek hiçbir şey yapmadım”

Tutuklu sanık Ö.K., savunmasında suçlamaları reddetti:

“Büşra ile aramızda ayrılık kararı vardı ama onu incitecek hiçbir şey yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum.”

Ancak savcılık, mevcut delillerin sanığın olayı gerçekleştirdiğine dair yeterli şüphe oluşturduğunu vurguladı.

Kadın cinayetlerinde bir dosya daha aydınlanıyor

Büşra Cin’in ölümüyle ilgili iddianame, Türkiye’de kadın cinayetlerine ilişkin yargı süreçlerinin seyrine dair önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.
Savcılığın “intihar değil, cinayet” yönündeki değerlendirmesi, kadınların ölüm nedenlerinin etkin şekilde soruşturulması gerektiği yönündeki toplumsal talebi bir kez daha gündeme taşıdı.

Büşra Cin davası, kadın cinayetlerinde adalet arayışının simge dosyalarından biri olmaya aday görünüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.