Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye yolunda sabotaj siyasetine geçit yok
Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye yolunda sabotaj siyasetine geçit yok
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, X hesabından paylaştığı Pazar Yazısı’nda geçiş süreci, demokratik siyaset ve sabotaj girişimlerine dair sert uyarılarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 07.12.2025 09:09
Haber Güncellenme Tarihi: 07.12.2025 09:13
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Türkiye’nin “terörsüz bir geleceğe” doğru en kritik aşamaya girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, hukuki düzenlemeler ve toplumsal bütünleşme perspektifini hedef alan “sabotaj siyaseti” konusunda net mesajlar verdi. Uçum, “Hiç kimse terörle başaramadığını hukuk ve demokrasi üzerinden elde edeceğini zannetmesin”diyerek bölgeye yönelik provokatif girişimlere karşı devletin hazırlıklı olduğu vurgusunu yineledi.
Geçiş süreci ve bütünleşme tartışmalarına ‘kırmızı çizgi’ vurgusu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yazısında devlet-toplum bütünleşmesinin çerçevesinin tartışmaya kapalı olduğunu belirterek, özellikle geçiş sürecini manipüle etmek isteyen aktörlere dikkat çekti.
Uçum’un, Öcalan’ın 27 Şubat açıklamasına gönderme yaparak söylediği şu cümle yazının en sert çıkışlarından biri oldu:
“Geçiş süreci hukukuna aykırı anlamlar yükleyip Türkiye’yi bölme planları kuranlar bunun altında kalır.”
Uçum’a göre demokratik siyaset alanı ancak silahların tamamen bırakıldığı, sistematik terörün son bulduğu bir zeminde genişleyebilir. Bu noktada “fırsatın istismar edilmemesi” gerektiğinin altını çizdi.
“Silahların gölgesinde demokratik talep olmaz”
Uçum, demokratikleşme perspektifinin hiçbir şekilde şiddetle bağdaşmayacağını vurgularken, süreçte görevli aktörleri şu sözlerle uyardı:
“Silahların gölgesinde demokratik talep olmaz. Milli birliği zedeleyen bir dille toplumsal entegrasyon sağlanamaz.”
Yazının bu bölümü, hem süreci tahrik edecek iç unsurlara hem de “emperyalist odaklar” olarak nitelendirdiği dış aktörlere yönelik sert bir mesaja dönüştü. Uçum, geçiş sürecinde silah bırakmayı sabote edenlere hiçbir şekilde prim verilmemesi gerektiğini ifade etti.
“Sabotajcılar teşhir edilip etkisizleştirilmelidir”
Uçum’a göre Türkiye, süreçte “son düzlük” olarak nitelendirilen kritik bir aşamada bulunuyor. Bu nedenle sabotaj girişimlerinin daha görünür hale geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ortaya çıkan sistematik fikri ve fiili sabotajların teşhir edilip etkisizleştirilmesi öncelikli konulardan biri oldu.”
Bu cümle, devletin terörün sona erdirilmesi hedefi doğrultusunda hem iç hem de dış müdahale girişimlerine karşı “proaktif bir güvenlik yaklaşımı” izleyeceğine işaret ediyor.
Erdoğan’ın grup konuşmasıyla uyumlu: ‘Devlet her ihtimale hazır’
Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup konuşmasından uzun bir alıntı yaparak sabotaj ihtimallerine dair yapılan uyarıları hatırlattı:
“Terör bitince işsiz kalacak olanlar, bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek.”
Uçum, bu sözlerin süreci okuma açısından kritik olduğunu vurguladı ve ekledi:
“Belli ki devlet her türlü ihtimale hazırdır.”
İmralı ziyareti sonrası ‘kapsamlı rapor’ beklentisi
Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri, Uçum’un İmralı ziyareti sonrası yapılan Komisyon çalışmalarına dair verdiği bilgiydi. Uçum’a göre süreç şu anda kritik eşikte:
“Komisyon dinleme çalışmalarını tamamladı. Artık kapsamlı bir raporla hukuki-siyasi perspektifin ortaya konması bekleniyor.”
Bu ifade, TBMM’de yapılacak hukuki düzenlemelerin hazırlık aşamasında olunduğuna işaret ediyor. Uçum, siyasi partilere “büyük uzlaşı” çağrısı yaparak Meclis’in bu süreci yönetebilecek kudrette olduğunu belirtti.
“Tarihsel fırsatı heba edenler, toplumsal hafızada kara leke olur”
Uçum’un yazısında topluma ve siyaset kurumlarına yönelik en çarpıcı uyarılardan biri ise şu ifadeydi:
“Bu büyük imkânı dar parti siyasetleri için istismar edenler tarih ve toplumsal vicdan önünde hesap verir.”
Bu sözler, sürecin kişisel veya kısa vadeli politik çıkarlarla sabote edilmesine karşı güçlü bir siyasi etik vurgusu taşıyor.
‘Başarma eşiğindeyiz’ mesajı: Terörsüz Türkiye için son aşama
Mehmet Uçum, Pazar Yazısı’nı umut ve kararlılık tonuyla bitirdi:
“Bu kez başarmanın eşiğindeyiz. Doğru adımları atarak terörsüz bir hayata geçişi hep birlikte başaracağız.”
“Terörsüz Türkiye” vurgusu, hem devletin hem de siyaset kurumlarının ortak hedefi olarak konumlandırıldı. Uçum’a göre bu aşamada hatalardan uzak durmak, doğru adımlar atmak ve toplumsal bütünlüğü korumak belirleyici olacak.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye yolunda sabotaj siyasetine geçit yok
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, X hesabından paylaştığı Pazar Yazısı’nda geçiş süreci, demokratik siyaset ve sabotaj girişimlerine dair sert uyarılarda bulundu.
Türkiye’nin “terörsüz bir geleceğe” doğru en kritik aşamaya girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, hukuki düzenlemeler ve toplumsal bütünleşme perspektifini hedef alan “sabotaj siyaseti” konusunda net mesajlar verdi. Uçum, “Hiç kimse terörle başaramadığını hukuk ve demokrasi üzerinden elde edeceğini zannetmesin”diyerek bölgeye yönelik provokatif girişimlere karşı devletin hazırlıklı olduğu vurgusunu yineledi.
Geçiş süreci ve bütünleşme tartışmalarına ‘kırmızı çizgi’ vurgusu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yazısında devlet-toplum bütünleşmesinin çerçevesinin tartışmaya kapalı olduğunu belirterek, özellikle geçiş sürecini manipüle etmek isteyen aktörlere dikkat çekti.
Uçum’un, Öcalan’ın 27 Şubat açıklamasına gönderme yaparak söylediği şu cümle yazının en sert çıkışlarından biri oldu:
Uçum’a göre demokratik siyaset alanı ancak silahların tamamen bırakıldığı, sistematik terörün son bulduğu bir zeminde genişleyebilir. Bu noktada “fırsatın istismar edilmemesi” gerektiğinin altını çizdi.
“Silahların gölgesinde demokratik talep olmaz”
Uçum, demokratikleşme perspektifinin hiçbir şekilde şiddetle bağdaşmayacağını vurgularken, süreçte görevli aktörleri şu sözlerle uyardı:
Yazının bu bölümü, hem süreci tahrik edecek iç unsurlara hem de “emperyalist odaklar” olarak nitelendirdiği dış aktörlere yönelik sert bir mesaja dönüştü. Uçum, geçiş sürecinde silah bırakmayı sabote edenlere hiçbir şekilde prim verilmemesi gerektiğini ifade etti.
“Sabotajcılar teşhir edilip etkisizleştirilmelidir”
Uçum’a göre Türkiye, süreçte “son düzlük” olarak nitelendirilen kritik bir aşamada bulunuyor. Bu nedenle sabotaj girişimlerinin daha görünür hale geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
Bu cümle, devletin terörün sona erdirilmesi hedefi doğrultusunda hem iç hem de dış müdahale girişimlerine karşı “proaktif bir güvenlik yaklaşımı” izleyeceğine işaret ediyor.
Erdoğan’ın grup konuşmasıyla uyumlu: ‘Devlet her ihtimale hazır’
Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup konuşmasından uzun bir alıntı yaparak sabotaj ihtimallerine dair yapılan uyarıları hatırlattı:
Uçum, bu sözlerin süreci okuma açısından kritik olduğunu vurguladı ve ekledi:
İmralı ziyareti sonrası ‘kapsamlı rapor’ beklentisi
Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri, Uçum’un İmralı ziyareti sonrası yapılan Komisyon çalışmalarına dair verdiği bilgiydi. Uçum’a göre süreç şu anda kritik eşikte:
Bu ifade, TBMM’de yapılacak hukuki düzenlemelerin hazırlık aşamasında olunduğuna işaret ediyor. Uçum, siyasi partilere “büyük uzlaşı” çağrısı yaparak Meclis’in bu süreci yönetebilecek kudrette olduğunu belirtti.
“Tarihsel fırsatı heba edenler, toplumsal hafızada kara leke olur”
Uçum’un yazısında topluma ve siyaset kurumlarına yönelik en çarpıcı uyarılardan biri ise şu ifadeydi:
Bu sözler, sürecin kişisel veya kısa vadeli politik çıkarlarla sabote edilmesine karşı güçlü bir siyasi etik vurgusu taşıyor.
‘Başarma eşiğindeyiz’ mesajı: Terörsüz Türkiye için son aşama
Mehmet Uçum, Pazar Yazısı’nı umut ve kararlılık tonuyla bitirdi:
“Terörsüz Türkiye” vurgusu, hem devletin hem de siyaset kurumlarının ortak hedefi olarak konumlandırıldı. Uçum’a göre bu aşamada hatalardan uzak durmak, doğru adımlar atmak ve toplumsal bütünlüğü korumak belirleyici olacak.
En Çok Okunan Haberler