SON DAKİKA

#Çocuk Cinayetleri

HABER DEĞER - Çocuk Cinayetleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çocuk Cinayetleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Narin davasında sessizlik bozuldu: Müebbet alan amca tek ismi işaret etti! Haber

Narin davasında sessizlik bozuldu: Müebbet alan amca tek ismi işaret etti!

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2024 yılında kaybolduktan sonra cansız bedeni derede bulunan 9 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetine ilişkin davada verilen ağırlaştırılmış müebbet cezaları Yargıtay’a taşınırken, cezaevinde bulunan amca Salim Güran ilk kez konuştu. Güran, kardeşi aracılığıyla yayınladığı mesajda “Bu dava bitmedi, katil bellidir” diyerek Nevzat Bahtiyar’ı işaret etti. Dava Yargıtay aşamasında: Ağırlaştırılmış müebbet kararları masada Narin Güran cinayetinde anne Yüksel Güran, amca Salim Güran ve ağabey Enes Güran, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştı. Sanıklardan Nevzat Bahtiyar’a ise “delilleri yok etme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis verilmişti. Mahkeme, olayın planlı şekilde işlendiğini ve sanıkların birlikte hareket ettiğini karara bağlamıştı. Ailelerin ve avukatların itirazı üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Cezaevinden gelen mesaj: “Susmayacağız, gerçek ortaya çıkacak” Eski muhtar olan ve olay tarihinde tutuklanan amca Salim Güran, sessizliğini bozarak cezaevinden mesaj gönderdi. Güran, paylaşımında “Bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim. Deliller katilin kim olduğunu kabak gibi ortaya koyuyor. Biz kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz, susmayacağız” ifadelerini kullandı. Mesaj, kardeşi tarafından sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Nevzat Bahtiyar iddiası: ‘Deliller ona işaret ediyor’ çıkışı Güran, olayda suçlandığı iddiaları reddederken tüm okları Nevzat Bahtiyar’a çevirdi. Mahkeme gerekçeli kararında tüm sanıkların birlikte hareket ettiği belirtilmişti ancak Salim Güran, “asıl failin saklandığını” ve dosyanın yeniden incelenmesi gerektiğini savunuyor. Aile, hem adli tıp raporları hem de telefon kayıtlarının yeniden araştırılmasını talep ediyor. Ailenin çağrısı: ‘Narin için adalet bitmedi’ Güran ailesi, Yargıtay sürecine dair “Son nefesimize kadar adalet arayacağız” açıklamasında bulundu. Dava sürecini yakından takip eden yurttaşlar ve kadın örgütleri de “çocuk cinayetlerinde cezasızlık kabul edilemez” diyerek sürecin kamuoyu baskısıyla takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Narin Güran cinayeti, Türkiye toplumunda infial yaratan çocuk cinayetleri arasında yer almaya devam ederken, Yargıtay’ın vereceği karar davanın seyrini belirleyecek.

Narin Güran dosyası: Bir çocuğun katledilişinin üzerinden bir yıl geçti Haber

Narin Güran dosyası: Bir çocuğun katledilişinin üzerinden bir yıl geçti

21 Ağustos’ta kayboldu, 8 Eylül’de bulundu Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 sabahı evinden çıktıktan sonra kayboldu. Ailesinin yaptığı kayıp ihbarının ardından başlayan aramalar günlerce sürdü. Tüm şehir seferber oldu, sosyal medyada “#NarinNerede” etiketi gündem oldu. Ancak umut yerini acıya bıraktı: 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde Narin’in cansız bedeni bulundu. Yargı süreci tartışma yarattı Olayın ardından başlatılan soruşturmada aile fertleri de dahil olmak üzere 23 kişi gözaltına alındı, 12’si tutuklandı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Komşuları Nevzat Bahtiyar ise yalnızca “delil karartma” suçundan 4 yıl 6 ay ceza aldı. Karar, yalnızca iki buçuk ayda açıklanmasıyla tartışma yarattı. 23 Ocak 2025’te yayımlanan 950 sayfalık gerekçeli kararda, cinayetin nedeni ve saikine dair net bir yanıt yer almadı. Bu durum, “adil yargılama” tartışmalarını büyüttü. “Hukuk mantığı tersyüz edildi” DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, Meclis’te yaptığı açıklamada dosyadaki hukuksuzluklara dikkat çekti. Çelenk’e göre, davada cinayeti işlediğine dair tek somut delil, Narin’in cansız bedenini dere kenarına taşıdığını itiraf eden kişinin ifadesiydi. Çelenk, “Bir şahıs yalnızca delil karartmadan ceza alırken, üç aile ferdine ağırlaştırılmış müebbet verilmesi, hukuk mantığının dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş biçimde tersyüz edilmesidir” dedi. Çelenk ayrıca, aileye yönelik önyargıların davada belirleyici hale geldiğini vurgulayarak, “Oralarda hep böyle olur” anlayışının yargı kararına sirayet ettiğini söyledi. Dava, sosyal medya spekülasyonlarıyla yürüdü Davanın en çok tartışılan boyutu, medyanın ve sosyal medyanın etkisi oldu. Çelenk, “Kararda medya dedikodularının belirleyici olduğunu görmek için hukukçu olmaya gerek yok” ifadelerini kullandı. Sosyal medyada davaya dair yapılan paylaşımlar, toplumun vicdanını ikiye böldü. Kimileri aileyi suçlarken kimileri masumiyetlerini savundu. Bu tablo, hem yargıyı hem de toplumsal algıyı gölgeledi. Gazeteci Faruk Bildirici davayı “bir medya mahkemesi” olarak tanımladı. Acılı babadan çarpıcı sözler Cinayetin birinci yılında baba Arif Güran, toplum önünde konuştu. “Bir vahşi kızımı katletti ama mahkeme ailemi diri diri gömdü. Bir katilin sözüyle resmen ceza verdiler” sözleriyle yargıya tepkisini dile getirdi. Güran, aile olarak toplumdan dışlandıklarını belirterek, “Dünyaya bakış açımız gitti, artık toplumun içine bile giremiyoruz. 80 milyon insan kızımıza sahip çıktı ama ailemizi yok ettiler” dedi. Yargıtay’daki hızlı incelemeye de tepki gösteren baba Güran, “19 günde 19 klasör nasıl okunur? Mahkemeler artık sosyal medya üzerinden karar veriyor” ifadelerini kullandı. Uluslararası hukuka aykırılıklar Sevilay Çelenk’in açıklamalarına göre davada masumiyet karinesi ihlal edildi, delilsiz mahkûmiyetler söz konusu oldu ve taraflar kendi aleyhlerine tanıklığa zorlandı. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlanan adil yargılanma hakkı ve BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin masumiyet karinesi açıkça çiğnendi. Dava dosyasında belirsizlikler devam ediyor Narin’in ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Ancak cinayetin nedeni hâlâ aydınlatılamadı. Mahkeme kararları delillerin yetersizliği nedeniyle tartışmalı bulunuyor. Sosyal medyanın ve medyanın rolü, adalet arayışını gölgelemeye devam ediyor. Bugün, Narin’in ailesi mezarı başında Mevlid-i Şerif okutacak ve kızları için bir anma yemeği verecek. Ancak toplumun zihninde hâlâ aynı soru yankılanıyor: “Bir çocuk öldürüldü ama hakikat ortaya çıktı mı, yoksa hâlâ sis perdesinin altında mı kaldı?”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.