SON DAKİKA

#Farkındalık

HABER DEĞER - Farkındalık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Farkındalık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mustafa Yalçın'dan 'Engelliler Günü' mesajı Haber

Mustafa Yalçın'dan 'Engelliler Günü' mesajı

Kayseri Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, engelli bireylerin hem Talas’ta hem de Türkiye’nin dört bir yanında hayatın her alanında önemli başarılara imza attığını belirterek, “Onların önündeki engelleri kaldırmak, daha güzel imkânlar sunmak zorundayız. Bu hem bir görevin hem de insan olmanın gereğidir” ifadelerini kullandı. Kayseri Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın mesajında, toplumun tüm bireylerine önemli sorumluluklar düştüğünü hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı: “3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün, engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözüm odaklı şekilde dile getirildiği ve bu hususta somut gelişmelerin yaşandığı bir gün olmasını temenni ediyorum.” “ŞEHRİ ONLARA GÖRE DİZAYN EDİYOR, HER ADIMIMIZDA ONLARI DÜŞÜNÜYORUZ” Başkan Yalçın, Talas Belediyesinin engelli bireyler için yaptığı çalışmalara da özel bir parantez açtı: “Engelli kardeşlerimizi günlük hayatın içine çekecek proje ve hizmetler geliştiriyor, şehrimizi onların ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. 7/24 Kütüphanemizde hem fiziki engelli hem de görme engelli kardeşlerimiz için özel düzenlemeler yaptık. Belediyemizin atölyesinde kurduğumuz bakım onarım birimiyle engelli araçlarının tamirlerini ücretsiz gerçekleştiriyor, hatta evlerine kadar teslim ediyoruz. Engelliler için Engelsiz Parklar yapıyoruz. Çeşitli organizasyonlarla akülü araç temin ediyoruz. Yani biz onların hayatını kolaylaştırmak için her gün yeni bir adım atıyoruz.” “HER ÇOCUK İÇİN UMUT BAHÇESİ, HER AİLE İÇİN BİR NEFES: YUNUS BÜYÜKKUŞOĞLU OKULU” Başkan Yalçın, 3 Aralık’ta açılışı yapılacak olan ve hayırsever Yunus Büyükkuşoğlu tarafından yaptırılan Özel Eğitim Uygulama Okulu’nun Talas için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek şunları söyledi: “Bu okul, özel çocuklarımız için bir umut bahçesi, ailelerimiz için ise bir nefes olacak şekilde tasarlandı. Eğitimi, sevgiyi ve desteği aynı çatı altında buluşturan bu eserin ilçemize kazandırılmasında emeği geçen hayırseverimize şükranlarımı sunuyorum. Bugünün, sorumluluk, duyarlılık, bilinç ve farkındalık düzeyimizi yeniden gözden geçirmeye vesile olmasını diliyorum.” 5 YILDA 1.851 ARAÇ TAMİR EDİLDİ Talas Belediyesi Engelli Araçları Bakım Onarım Atölyesi’nin, açıldığı günden bu yana binlerce kişiye umut olduğunu hatırlatan Başkan Yalçın, “29 Ocak 2020’den bu yana tam 1.851 engelli aracı atölyemizde bakım ve onarımdan geçti. Bu hizmet, bizim için sadece bir teknik çalışma değil; gönülden yapılan bir destek, bir dayanışma örneğidir

Vatandaşlara sıfır atık kiti Haber

Vatandaşlara sıfır atık kiti

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre bilincini yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak adına “Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi” kapsamında Çiftlik(İstiklal) Caddesi’nde bulunan 436 işletmeye Sıfır Atık Kiti dağıtıldı. “Temiz Çevre, Temiz Samsun” hedefiyle çalışmalarını sürdüren Samsun Büyükşehir Belediyesi, sıfır atık ve çevre bilinci alanındaki projelerine her geçen gün yenilerini ekliyor. Bu doğrultuda kent genelinde sürdürülebilir bir atık yönetimi oluşturmak amacıyla yürütülen çalışmalar, İlkadım ilçesinin en yoğun noktalarından biri olan İstiklal (Çiftlik) Caddesi’nde önemli bir dönüşüm hamlesiyle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, “Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi” kapsamında daha önce cadde genelinde düzenlediği Çevre Anneleri etkinlikleri ile vatandaşlarda sıfır atık farkındalığını artırmış, doğal kaynakların korunması ve geri dönüşümün önemine dikkat çekmişti. Bu bilinçlendirme adımlarının ardından yine “Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi Farkındalık Pazarı” kurularak sürdürülebilir yaşam kültürünün toplumun tüm kesimlerine yayılmasını hedeflemişti. Çevre dostu kitler işletmelere dağıtıldı Proje kapsamında yine Büyükşehir Belediyesi, çevre duyarlılığını güçlendirmek ve cadde esnafının sürdürülebilir uygulamalara katılımını artırmak amacıyla bölgedeki işletmelere “çevre kitleri” dağıttı. İçerisinde termos, tasarruf ampulü, perlatör, bez çanta ve file bulunan çevre dostu bu kitler, toplam 436 işletmeye ulaştırıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin kent genelinde yürüttüğü bu örnek uygulamalar sayesinde Samsun’un sürdürülebilir şehircilik alanında bölgeye öncülük etmeyi sürdürmesi hedefleniyor.

Ankara’da toplumsal cinsiyet temelli şiddet masaya yatırıldı Haber

Ankara’da toplumsal cinsiyet temelli şiddet masaya yatırıldı

25 Kasım 2025 Salı, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Ankara’da Türk Hukuk Kurumu Salonunda “Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet” konulu panel düzenlendi. Panel, yaklaşık iki buçuk yıldır şiddete karşı ortak zemin oluşturmaya çalışan ve kendilerini “Biz Susmuyoruz” bileşenleri olarak tanımlayan 17 farklı demokratik kitle örgütünün ortak etkinliği olarak gerçekleştirildi. Panelin kolaylaştırıcılığını Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği Başkanı Av. Elif Kabadayı Tatar üstlenirken, konuşmacı olarak Ufuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Av. Dr. Nezahat Doğan Demiray ve Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkan Yardımcısı Av. Sanem Küçükarzuman yer aldı. Etkinliğe salon desteği sunan Türk Hukuk Kurumu ve hazırlık sürecine katkı veren Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı da moderatör tarafından ayrıca teşekkürle anıldı. “Şiddetle mücadele, 17 örgütün ortak toplumsal uzlaşı çağrısıdır” Açılış konuşmasını yapan Elif Kabadayı Tatar, birbirinden çok farklı alanlarda çalışan örgütlerin neden bir araya geldiğini anlattı. Çevre, hayvan hakları, kadın hakları, hukuk ve tüketici örgütlerinden oluşan geniş yelpazeye dikkat çeken Tatar, salonu şu sözlerle selamladı: “Hayvan hakları derneğinden kadın örgütüne, avukatlardan şiddetsiz toplum derneğine uzanan bir yelpazemiz var. Belki ‘Bu kadar farklı yapı nasıl yan yana geldi?’ diye soruluyor; yanıtı basit: Şiddete bir yerde dur demek zorundaydık.” Yaklaşık iki buçuk yıl önce birkaç demokratik kitle örgütünün bir araya gelerek süreci başlattığını aktaran Tatar, kimsenin adının diğerinin önüne geçmemesi için özellikle öncülük vurgusundan kaçındıklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Nisan ayında ‘Şiddete Karşı Toplumsal Uzlaşı Metni’ hazırladık ve hem kurumlara hem bireylere imza çağrısı yaptık. Başlangıçta 23 kuruluşken bugün 35 kuruluşa ulaştık. Federasyonlar, konfederasyonlar da düşünülürse aslında çok daha büyük bir kitleyiz.” Bugünkü panelin ise bu 35 kurumdan 17’sinin ortak organizasyonu olduğunu vurgulayan Tatar, panele dair temel hedefi “yalnızca farkındalık değil, birlikte değiştirebileceğimiz acı bir gerçeği görünür kılmak” sözleriyle özetledi. Mirabal Kardeşler’in mirası hatırlatıldı: “Direnişçi ruhlarına buradan selam olsun” Panelde 25 Kasım’ın tarihsel arka planı da ayrıntılı biçimde anlatıldı. Tatar, Birleşmiş Milletler’in 1999’da aldığı kararla bugünü “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan ettiğini hatırlattı; ancak bu tarihin köklerinin çok daha geriye uzandığını vurguladı. Konuşmasında, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı siyasal mücadele yürüten Mirabal Kardeşlerin hikâyesini anımsatan Tatar, diktatörün “Bu ülke için iki tehdit var: kilise ve Mirabal Kardeşler” sözleriyle kardeşleri hedef gösterdiğini vurguladı. Cezaevindeki eşlerini ziyaretten dönerken üç kız kardeşin vahşice katledilip arabalarıyla uçurumdan aşağı atıldığını hatırlatan Tatar, şu sözlerle salona seslendi: “Mirabal Kardeşler’in direnişçi ruhlarına buradan bir selam gönderelim. Her türlü baskıya boyun eğmeyen kadınların hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.” Latin Amerika kadın hareketinin, Birleşmiş Milletler’den çok önce 25 Kasım’ı mücadele ve anma günü olarak sahiplendiğini anlatan Tatar, bugünkü etkinliği de bu tarihsel mirasın devamı olarak tanımladı. “Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, en yaygın insan hakları ihlallerinden biri” Ufuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Av. Dr. Nezahat Doğan Demiray, konuşmasında şiddetin yalnızca bireyler arası çatışma değil, devlet, hukuk ve toplum tarafından yeniden üretilen yapısal bir mesele olduğunun altını çizdi. Toplumsal cinsiyet kavramının hukukun gündemine çok geç girdiğini belirten Demiray, Birleşmiş Milletler verilerine atıfla, mevcut gidişat değişmezse hukuksal anlamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için 286 yıla ihtiyaç olduğu bilgisini paylaştı ve şunları söyledi: “İnsan hakları ‘ölmeden önce’ kavuşulması gereken haklardır. Kadınlara ‘sabredin, çocuklarınız görür, torunlarınız görür’ denilen bir eşitlik, insan hakları değil oyalama politikasıdır.” Demiray, yapısal şiddet kavramını da örneklerle anlatarak, kişinin doğduğu yer, cinsiyeti, sınıfsal konumu ve kimliği nedeniyle hayatının baştan belirlenmesini “gözle görülmeyen ama hayatı kuşatan şiddet” olarak nitelendirdi. Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin, yalnızca kadınlara ve kız çocuklarına değil, LGBTİ+ bireylere, çocuklara ve tüm kırılgan gruplara yönelen saldırıları kapsadığını vurgulayan Demiray, “eşitsizliğin olduğu her yerde şiddet vardır” diyerek sözlerini sürdürdü. “Kadınlar ölürken devlet, ‘önlenebilir olanı önlemekle’ yükümlü” Panelin ikinci konuşmacısı Av. Sanem Küçükarzuman, sahadaki deneyimleri üzerinden kadına yönelik şiddetin boyutlarını anlattı. Küçükarzuman, 2025 yılı boyunca en az 411 kadının öldürüldüğünü, yalnızca son beş günde 12 kadının cinayete kurban gittiğini belirterek tabloyu şöyle özetledi: “Bu rakamların her biri bir yaşam, bir hikâye. Şiddet, dünya çapında en yaygın insan hakları ihlallerinden biri; ama hâlâ çoğu zaman ‘aile içi mesele’ diye küçültülüyor.” Küçükarzuman, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanunun hâlâ yürürlükte olduğunun altını çizdi; buna rağmen bütçe ayrılmaması, sığınakların yetersizliği, şiddet önleme ve izleme merkezlerinin etkin işletilmemesi ve hukuki mekanizmaların eksik uygulanması nedeniyle şiddetin önlenemediğini vurguladı: “İstanbul Sözleşmesi devlete açıkça şunu söylüyordu: Sen sadece olanı cezalandırmayacaksın, önlenebilir olan şiddeti önlemek zorundasın. Kadınlar ölürken bu yükümlülüğü hatırlatmaya devam edeceğiz.” Koruyucu ve önleyici tedbirlerin, ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınlar için hayati önem taşıdığını hatırlatan Küçükarzuman, şiddete maruz kalanların başvurabileceği mekanizmaları da tek tek anlattı; 6284 kapsamında kadının beyanının esas olduğuna, tedbir kararlarının ücretsiz olduğuna dikkat çekti. “Farklı alanlardaki örgütler, şiddete karşı aynı cümlede buluşuyor” Paneli düzenleyen 18 gönüllü kuruluş (etkinliğe 17’si fiilen katıldı) şöyle sıralandı: Alevi Düşünce Ocağı Derneği, Ankara Dayanışma Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği, Doğal Yaşam Derneği, Doğa Kültürü Derneği, Hasanoğlan Köy Enstitüsü Atatürk Öğretmen Okulu Mezunları Derneği, Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu, Hukuk İktisat ve Siyaset Araştırmaları Derneği, Kadın ve Mücadele Derneği, Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği, Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği, Tüketici Dernekleri Federasyonu, Tüketici Hakları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Türkiye Gençlik Birliği Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Şiddetsiz Toplum Derneği Moderatör, bu farklı alanlarda çalışan örgütleri birleştiren ortak paydaları “şiddete karşı toplumsal uzlaşı” olarak tanımladı ve “Hiçbir demokratik kitle örgütünün adı diğerinin gölgesinde kalmasın diye, etkinliklerimizi ‘Biz Susmuyoruz’ üst başlığıyla ve tüm düzenleyici kuruluşların isimleriyle duyurmayı tercih ediyoruz” dedi. “Şiddetsiz, eşit ve özgür bir toplum için umutsuzluğa yer yok” Panelin kapanışında, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadelenin yalnızca kadınların değil, tüm toplumun ortak görevi olduğu vurgulandı. Demiray, “Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadıkça, kağıt üzerindeki hiçbir hak gerçek anlamda kullanılamaz” derken; Küçükarzuman, “Şiddetle mücadele, örgütlü olduğumuzda mümkün. Umutsuzluk bize yasak; çünkü her gün kapımızı çalan kadınlar var” sözleriyle salona seslendi. Etkinlik, şiddete karşı mücadelede dayanışmayı büyütme çağrısıyla son buldu.

Dünya Diyabet Günü’nde tarama seferberliği Haber

Dünya Diyabet Günü’nde tarama seferberliği

Ankara Üniversitesi Kızılcahamam Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Podoloji Programı öğretim elemanları ve öğrencileri, “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” kapsamında Kızılcahamam’da dikkat çeken bir diyabet farkındalık etkinliğine imza attı. Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı ve İlçe Sağlık Müdürlüğü iş birliğiyle bu yıl 2.’si düzenlenen etkinlikte, Kızılcahamam Belediyesine ait Emekliler Lokali ve Büyük Kaplıca’da kurulan sağlık noktalarında yüzlerce vatandaşa tansiyon ve glukoz ölçümünden ayak muayenesine, oksijen seviyesi ölçümü, monofilament ve diapazon testlerinden diyabetik ayak sağlığı eğitimine kadar kapsamlı taramalar yapıldı. 2 gün boyunca yoğun ilgi gören etkinlikte, her yaştan Kızılcahamamlı hem tarama hizmetlerinden yararlandı hem de diyabetle ilgili bilinçlendirildi. Şikâyeti tespit edilen vatandaşlar ilgili sağlık birimlerine yönlendirilirken, özellikle ilk kez diyabetik ayak eğitimi alan katılımcılar programdan büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Etkinlik kapsamında, “Diyabet Farkındalık Slogan Yarışması”nı kazanan Podoloji Programı 2. sınıf öğrencisi Kardelen Baysal’a ödülü takdim edildi. “Şekerin değil, yaşam kaliten yüksek olsun”, “Diyabetin gözü ayakta, işin çözümü podologta”, “Diyabetin gölgesi ayağına düşmesin”, “Şeker yüksekse risk ayakta, tedbir podologta” sloganları yarışmada dikkat çeken sloganlar arasında yer aldı. Etkinliğe video mesaj gönderen Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, diyabetin hem Türkiye’de hem dünyada giderek büyüyen bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Konfora dayalı yaşantı sebebiyle kiloların arttığını, kalp ve diğer kronik hastalıkların da artış gösterdiğini ifade eden Ünüvar, bunların başında diyabet hastalığının geldiğini söyledi. Bu konuda 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle düzenlenen etkinliklerin son derece kıymetli olduğunu belirten Ünüvar, “Kızılcahamam Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzu bu etkinlik için gönülden tebrik ediyorum. Birlikte hareket edersek, en önemlisi hareket edersek diyabeti yenebileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Kızılcahamam Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Yusuf Yaylı da etkinliğin bu yıl 2.’sinin düzenlendiğine işaret ederek, “Podoloji Programımızın uygulamalarının bu kadar ilgi görmesi bizi çok mutlu etti. Emeği geçen hocalarımıza, öğrencilerimize ve destek sağlayan yetkililere teşekkür ediyorum. Bu etkinlik artık bir gelenek haline geldi, bundan sonraki yıllarda daha da geliştirerek sürdüreceğiz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.