SON DAKİKA

#Mit

HABER DEĞER - Mit haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mit haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nazım Hikmet'in ‘Davet’ şiiri ve el yazısı ilk kez paylaşıldı Haber

Nazım Hikmet'in ‘Davet’ şiiri ve el yazısı ilk kez paylaşıldı

Nazım Hikmet’in el yazısı ve imzası MİT arşivinden çıktı Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT), tarihî belgelerinin gizliliğini kaldırmaya devam ediyor. Son olarak, ünlü şair Nazım Hikmet’e ait olduğu değerlendirilen 1950 tarihli bir belge paylaşıldı. Belge; şairin kendi el yazısı, imzası, çizimi ve “Davet” şiirinin dizelerini içeriyor. ‘Davet’ şiirinin unutulmaz dizeleri Belgelerde yer alan şiirden öne çıkan dizeler şöyle: “Dörtnala gelip Uzak Asyadan Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim... Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak bu cehennem, bu cennet bizim... Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine bu hasret bizim.” Bu dizeler, Nazım Hikmet’in hem yurt sevgisini hem de özgürlük idealini yansıtan en bilinen satırları arasında kabul ediliyor. Nazım Hikmet kimdir? Yaşam Öyküsü: Hikmet Bey ve Celile Hanım’ın oğlu olan Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902’de Selanik’te dünyaya geldi. Babası, Osmanlı Hariciyesi’nde görev yapmış; annesi ise ilk kadın ressamlarımız arasında anılan, sanatçı ruhlu Celile Hanım’dı. İlk eğitimini annesi ve mevlevi şairi büyükbabası Nazım Paşa’dan aldı. Henüz 11 yaşında ilk şiirini yazdı. Galatasaray ve Nişantaşı Sultanilerinde okuduktan sonra 1915’te Bahriye Mektebi’ne girdi. 1918’de ilk şiiri yayımlandı. İstanbul’un işgaliyle birlikte şiirleri yurtsever bir nitelik kazandı. Hastalık nedeniyle Bahriye’den ayrıldıktan sonra Anadolu’ya geçti, öğretmenlik yaptı. Moskova’da eğitim gördü, Rusya’daki devrime tanıklık etti. 1928’de yurda döndü, ancak siyasi görüşleri ve etkili yazıları nedeniyle sık sık gözaltına alındı, yargılandı. 17 yılını hapishanelerde geçirdi. 1950’de çıkarılan Genel Af Yasası’yla özgürlüğüne kavuştu. Ancak suikast girişimi endişesiyle yurt dışına çıktı ve ömrünün sonuna kadar hasret içinde yaşadı. Barış hareketlerinde aktif rol aldı, Dünya Barış Konseyi Başkanlık Divanı’na seçildi. 3 Haziran 1963’te Moskova’da hayatını kaybetti. Şiirleri, ölümünden sonra Türkiye’de yayımlandı.

MHP'li Feti Yıldız'dan komisyonda izlenecek yola dair açıklama Haber

MHP'li Feti Yıldız'dan komisyonda izlenecek yola dair açıklama

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, yarın ikinci kez toplanıyor. Basına kapalı yapılacak toplantıya, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de katılacak. Toplantıda, komisyon üyelerine Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından son gelişmelere dair bir sunum yapılması bekleniyor. Komisyonun işleyişine dair dikkat çeken bir açıklama ise MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’dan geldi. Sosyal medya platformu X üzerinden paylaşımda bulunan Yıldız, komisyonun Meclis'e doğrudan yasa teklifi sunmayacağını, bunun yerine belirlenen konular çerçevesinde “tavsiye niteliğinde teklif taslakları” hazırlayacağını açıkladı. “Yeni bir şey keşfetmeyeceğiz, ilkeler belli” Feti Yıldız paylaşımında, komisyonun çoğunluğunun hukukçulardan oluştuğunu hatırlatarak, çalışmaların evrensel hukuk normları ve Ceza Muhakemesi Hukuku’nun temel ilkeleri çerçevesinde yürütüleceğini vurguladı. Yıldız, adil yargılanma, suçsuzluk karinesi, özel hayatın gizliliği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gibi birçok temel hakkı ve insan haklarını hatırlattı. Komisyonun amacı, bu ilkelere dayanarak toplumun tamamını kucaklayan, aidiyet ve güven duygusunu pekiştiren bir zemin hazırlamak olarak tanımlandı. “Terörsüz Türkiye için yeni bir dil inşa edelim” MHP’li Yıldız’ın çağrısı, sadece yasal düzenleme değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal dilin dönüşümüne dair bir mesaj da içeriyor. “Sükunetle düşünelim. Düşmanlık körüklemeye hevesli olanların tuzağına düşmeyelim” sözleriyle toplumsal birlik ve sağduyu vurgusu yapan Yıldız, “Terörsüz Türkiye yolunda yeni bir dil inşa edelim” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.

MİT Akademisinden kritik uyarı: “İsrail, İran’daki ajan modelini türkiye’de uygulamaya çalışıyor” Haber

MİT Akademisinden kritik uyarı: “İsrail, İran’daki ajan modelini türkiye’de uygulamaya çalışıyor”

Milli İstihbarat Akademisi, “İsrail-İran Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” başlıklı dikkat çekici bir analiz yayımladı. Raporda, İsrail’in İran’daki siyasi, ekonomik ve güvenlik açıklarını kullanarak yürüttüğü ajan devşirme stratejisinin, benzer yöntemlerle Türkiye’de de devreye sokulabileceği vurgulandı. İran'dan Türkiye'ye uzanan tehlike: Sosyal fay hatları hedefte Analizde, İsrail’in İran’daki başarısız güvenlik politikaları ve iç zaafları kullanarak devlete sızmayı başardığı belirtilirken, aynı yöntemin Türkiye’deki sosyal kırılganlıklar, etnik ve dini farklılıklar üzerinden işletilebileceği kaydedildi. Devlet yöneticilerine suikast senaryoları Raporda yer alan bir diğer çarpıcı unsur ise, İsrail’in İran’da yürüttüğü sahte saldırı ve suikast senaryoları oldu. Bu yöntemle toplumda güvensizlik ve panik ortamı oluşturulmaya çalışıldığı, söz konusu eylemlerin istihbarat zafiyeti değil, sistematik psikolojik harp taktiği olduğu ifade edildi. “Tersiz Türkiye” modeli önerildi Milli İstihbarat Akademisi, benzer tehditlerin Türkiye’ye sirayet etmesini önlemek için şu stratejilerin önemine dikkat çekti: Birlik ve kardeşlik duygusunun güçlendirilmesi Ekonomik ve sosyal reformların kararlılıkla sürdürülmesi Dijital manipülasyonlara karşı stratejik farkındalık geliştirilmesi Raporda en dikkat çeken ifadelerden biri ise şu oldu: “Tersiz Türkiye modeli inşa edilmeli; içeriden sızmaya yönelik tüm boşluklar kapatılmalı.” Yeni güvenlik stratejileri gündemde Akşam Gazetesi’nin aktardığına göre, Türk istihbarat birimleri İsrail’in İran’daki iç karışıklıklardan nasıl faydalandığını yakından inceledi. Bu çerçevede, Türkiye’nin güvenlik stratejilerini yeni tehditlere göre yeniden şekillendirdiği belirtiliyor. Milli İstihbarat Akademisi'nin yayımladığı bu analiz, dış kaynaklı istihbarat operasyonlarına karşı uyanıklığın artırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.