SON DAKİKA

#Sorumluluk

HABER DEĞER - Sorumluluk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sorumluluk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Pekin’den Tokyo’ya uyarı: Tayvan konusunda geri adım atılmazsa karşılık veririz Haber

Pekin’den Tokyo’ya uyarı: Tayvan konusunda geri adım atılmazsa karşılık veririz

Çin Ticaret Bakanlığı uyardı Çin Ticaret Bakanlığı, Japonya’nın Tayvan konusundaki açıklamalarını “yanlış ve yanıltıcı” olarak niteledi. Bakanlık Sözcüsü He Yadong, Japonya’nın bu tutumunu sürdürmesi halinde Çin’in gerekli karşı adımları atmaktan kaçınmayacağını açıkladı. “Sorumluluk Tokyo’ya ait olur” He Yadong, Japonya’nın söz konusu açıklamaları düzeltmemesi durumunda doğacak tüm sonuçların sorumluluğunun Tokyo’ya ait olacağını söyledi. Pekin yönetimi, bu çıkışıyla sürece dair diplomatik tansiyonu açık biçimde yükseltti. İşbirliği çağrısı masada duruyor Buna karşın Pekin, kapıların tamamen kapanmadığı mesajını da verdi. Bakanlık, Japonya’dan Çin’e verilen taahhütlere uyulmasını ve iki ülke arasında “normal ekonomik işbirliği” için uygun koşulların yaratılmasını talep etti. “Çin güvenli yatırım merkezi” vurgusu Çin tarafı, ülkenin yabancı yatırımcılar için güvenli ve verimli bir pazar olmaya devam ettiğini savundu. Açıklamada özellikle Japon şirketleri başta olmak üzere çok uluslu firmaların Çin pazarına ilgisinin sürdüğü belirtildi. Tayvan krizi ticareti de etkileyebilir Pekin’in resti, yalnızca diplomatik alanda değil ticari ilişkilerde de yeni bir gerilim ihtimalini gündeme getirdi. Uzmanlar, Tayvan dosyasının iki ülke arasında ekonomik yaptırımlara uzanabilecek bir süreci tetikleme riskine dikkat çekiyor.

30 Kasım Dünya Şoförler Günü’ne özel kutlama Haber

30 Kasım Dünya Şoförler Günü’ne özel kutlama

Konya Büyükşehir Belediyesi, “30 Kasım Dünya Şoförler Günü” dolayısıyla Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi’nde görevli şoförler için program düzenledi. Konya Büyükşehir Belediyesi, “30 Kasım Dünya Şoförler Günü” dolayısıyla program düzenledi. Büyükşehir Taş Bina Kültür Sanat’ta gerçekleştirilen programda Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi’nde görevli şoförler bir araya geldi. “RAYLI SİSTEMLERLE BERABER GÜNDE ORTALAMA 500 BİNE YAKIN KİŞİYE HİZMET VERİYORUZ” Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Hasan Görgülü, programda yaptığı konuşmada, şoförlerin her gün şehri bir yerden bir yere taşıdığını belirterek, “Raylı sistemlerle beraber günde ortalama 500 bine yakın kişiye hizmet veriyoruz. Aslında her biriniz direksiyona geçtiğinde Belediye Başkanımızı temsil ediyorsunuz. Allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun, kaza bela vermesin” dedi. “HEPİNİZİN ALIN TERİ, GAYRETİ VE EMEĞİ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ” Konya Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Uzbaş, şoförlüğün büyük sorumluluk, yüksek dikkat ve güçlü emanet bilinci gerektiren değerli bir meslek olduğunu söyledi. Şoförlerin her gün binlerce yolcu taşıdığına dikkati çeken Uzbaş, “Vatandaşlarımızı evlerine, işlerine, okullarına güvenle ulaştırmak ve şehrin 24 saat boyunca ayakta kalmasını sağlamak ancak fedakarlık, sabır ve özveriyle mümkündür. Her gün binlerce yolcuyu güvenle taşıyan sizler, kamu hizmetlerinin doğrudan vatandaşla temas eden en güçlü yanlarından birini temsil ediyorsunuz. Hepinizin alın teri, gayreti ve emeği bizim için çok kıymetli. 30 Kasım Dünya Şoförler Günü’nüzü tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Furkan Kuşdemir’in de katıldığı programın sonunda 20 yılını dolduran şoförler ile örnek şoförlere plaket takdim edildi.

İstanbul’da sokak köpeklerine kontrolsüz besleme yasaklandı! Haber

İstanbul’da sokak köpeklerine kontrolsüz besleme yasaklandı!

İstanbul Valiliği, kent genelinde sahipsiz köpeklerin kontrolsüz şekilde beslenmesini yasaklayan yeni bir genelge yayımladı. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve ilgili mevzuata dayandırılan kararın, çevresel kirliliği önlemek, haşere–kemirgen popülasyonundaki artışı durdurmak ve yurttaşların sağlık-güvenlik risklerini azaltmak amacıyla alındığı açıklandı. Genelge kentteki tüm belediyelere acil sorumluluk yüklüyor Valilik, İstanbul’un bütün belediyelerine doğal yaşam alanı ve hayvan bakımevleri kurmaları için yer tahsisi yapıldığını, bu alanların projelendirme ve inşaat süreçlerinin ivedilikle tamamlanması gerektiğini duyurdu. Böylece sahipsiz köpeklerin toplanması, kısırlaştırılması ve rehabilitasyon süreçlerinin hızlandırılması hedefleniyor. Kontrolsüz besleme sağlık ve güvenlik riskleri nedeniyle yasaklandı Genelgede, özellikle hastaneler, okullar, havalimanları, ibadethaneler, parklar, bahçeler, oyun alanları ve yol kenarlarında sahipsiz köpeklere kontrolsüz besleme yapılmasına izin verilmeyeceği vurgulandı. Bu yasağın nedeni olarak, ekolojik dengenin bozulması, çevresel kirlilik ve olası güvenlik sorunları gösterildi. Valilik uyardı: Olası kayıpların sorumluluğu belediyelerde olacak İstanbul Valiliği, sahipsiz hayvanlardan kaynaklanabilecek can ve mal kayıplarının, belediyelerin görevlerini yerine getirip getirmediği çerçevesinde değerlendirileceğini belirtti. Belediyeler sürecin “titizlikle” takip edilmesi konusunda tekrar uyarılırken, uygulamada hiçbir aksaklığa izin verilmeyeceği açıklandı. Karar 05 Kasım tarihli kurul toplantısının ardından alındı Genelge, 5 Kasım 2025’te yapılan İl Hayvanları Koruma Kurulu toplantısında sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülen çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda hazırlandı. Valilik, Türkiye toplumunun güvenliği ve ekolojik dengenin korunması için kararların hızla uygulanması gerektiğini belirtti.

KILIÇDAROĞLU: CHP devletin âli menfaatleri için risk almak zorundadır Haber

KILIÇDAROĞLU: CHP devletin âli menfaatleri için risk almak zorundadır

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, X hesabından yayımladığı dikkat çekici mesajda Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel misyonuna ve Türkiye’nin dış politikadaki kritik konumuna dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin hem temiz siyaset hem de devletin ali menfaatlerini koruma görevi gereği, özellikle Orta Doğu’da Türkiye’yi hedef alan tehlikelere karşı sorumluluk almak zorunda olduğunu belirtti. “CHP sıradan bir parti değildir” Kılıçdaroğlu açıklamasında CHP’nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu partisi olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır. Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap sorabilmek için de hesap vermekten kaçınmamak gerekir. Hesap vermek her CHP’linin namus borcudur.” Kılıçdaroğlu, CHP’nin rüşvet, yolsuzluk ve çıkar ağlarıyla yan yana gelmeyeceğini belirterek: “Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılmaz. Üzerine iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal gereğini yapmalı ve yoluna devam etmelidir,” ifadelerini kullandı. “Devletin yönünü belirlemek CHP’nin görevidir” Kılıçdaroğlu konuşmasının ikinci bölümünde CHP’nin yalnızca iç siyasette değil, devletin dış politikadaki stratejik çizgisinde de sorumluluk sahibi olduğuna vurgu yaptı: “Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Türkiye Cumhuriyeti’nin Orta Doğu’dan Asya’ya, Kafkaslardan Avrupa’ya, Altaylardan Tuna’ya söyleyecek sözü vardır.” “Orta Doğu’da bizi tökezletmek isteyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek zorundayız” Kılıçdaroğlu’nun açıklamasındaki en dikkat çeken bölüm ise Türkiye’nin dış politikadaki konumuna ve CHP’nin rolüne ilişkin ifadeler oldu: “Cumhuriyet Halk Partisi, Orta Doğu’da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve devletin âli menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır. Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır.” Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tarihsel olarak bağ kurduğu bölgelerde yalnızlaştırılamayacağını, CHP’nin de bu süreçlerde millet adına sorumluluk üstlenmekle yükümlü olduğunu söyledi. “Tarihin doğru tarafında yer almak cesaret ister” Kılıçdaroğlu açıklamasının sonunda CHP’nin demokrasi, kardeşlik ve adalet mücadelesine devam edeceğini belirterek: “Tarihin doğru tarafında yer almak çoğu zaman cesaret ve kararlılık gerektirir. Aziz milletimize hak, hukuk ve adalet yürüyüşümüze devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu konuştu: Haklılığım ortaya çıkacak Haber

Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu konuştu: Haklılığım ortaya çıkacak

Yeşilçam oyuncusu Metin Akpınar’ın 1980’li yıllarda Suphiye Orancı ile ilişkisinden doğan ikiz kızlarından biri olan Duygu Nebioğlu’nun açtığı tazminat davası ertelendi. Mahkeme, karşı tarafın sosyal-ekonomik durum araştırmasının henüz dosyaya ulaşmaması nedeniyle duruşmayı ileri tarihe bıraktı. Nebioğlu, karar sonrası yaptığı açıklamada sürecin zorlu geçtiğini ve hakikat ortaya çıkana dek mücadele edeceğini söyledi. “Bu mücadele yalnız kendi hikâyem değil” Duygu Nebioğlu, duruşma sonrası yaptığı açıklamada davanın uzamasının kendisini yıprattığını ancak geri adım atmayacağını belirtti. “Hakikatin ortaya çıkmasının kolay olmadığını gördüm. Çok yıprandım ama kimsesiz bırakılan kadınlar ve koparılan çocuklar için mücadeleyi bırakmayacağım” dedi. “Kimliğimin peşine 21 yaşında düştüm” Nebioğlu, gerçek ailesini öğrenme sürecini şöyle anlattı: “21 yaşında kimliğimin peşine düştüm. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kaldığım dönemde annemin kuruma gönderdiği bir mektup olduğunu öğrendim. O mektup sayesinde ikiz kardeşimle birlikte Metin Akpınar’ın öz babam olduğunu annemin beyanından öğrendim.” Yıllar süren bu arayışın kendisi için hem psikolojik hem de hukuki anlamda ağır bir süreç olduğunu vurguladı. “6 yıl boyunca kimsesiz çocuklarla yaşadım” Nebioğlu, hayatının ilk yıllarının dramatik zorluklarla geçtiğini şu sözlerle anlattı: “Gözlerimi Çocuk Esirgeme Kurumu’nda açtım. 6 yıl boyunca kimsesiz çocuklarla birlikte yaşadım. Karanlık odalar, açlık, sefalet… 6 yaşında Antalya’da Özdemir–Emine Nebioğlu çifti beni evlat edindi. İkiz kardeşimi de orada öğrendim.” “Tek gecelik ilişki” açıklaması beni yıktı Nebioğlu, tazminat davası açmasının en önemli sebebinin Metin Akpınar’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalar olduğunu belirtti: “Annemle ilişkisinden ‘tek gecelik’ diye bahsetmesi beni ve annemi toplum önünde itibarsızlaştırdı. Bir sanatçının böyle bir ifade kullanması beni çok üzdü. Bu nedenle hem çocukluk yaralarım hem de insan onuruna sahip çıkmak için dava açtım.” Görüşme talebinin olmadığını da ekleyerek, “Böyle bir sorumluluk bana ait değildir” dedi. “Kimsesiz çocukların sesi olacağım” Nebioğlu, davayı yalnız kendi adalet arayışı için değil, benzer hikâyeler yaşayan çocuklar ve kadınlar için de sürdürdüğünü söyledi: “Nefes aldığım sürece bu davadan vazgeçmeyeceğim. Sonrasında kimsesiz çocukların, sesi bastırılan annelerin, kimlik arayan herkesin yanında olacağım.” Açıklamasında, kendisine yöneltilen “Sana dondurma mı alacaktık, parka mı götürecektik?” sözlerine de değinerek: “Ben kimsesiz çocuklara dondurma alacağım, parka götüreceğim. Hayallerimi bunun üzerine kurdum. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

DEM Parti’den İmralı heyetine üye vermeyen CHP’ye tepki Haber

DEM Parti’den İmralı heyetine üye vermeyen CHP’ye tepki

CHP: “Heyete üye vermeyeceğiz, komisyonda kalacağız” İmralı’ya yapılması tartışılan ziyaret için oluşturulan komisyonda kritik gün… CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partisinin İmralı’ya gitmeyeceğini ve heyete üye vermeyeceğini açıkladı. Emir, buna rağmen CHP’nin Komisyon’da yer almaya devam edeceğini söyledi. CHP, kararını “Terörsüz bir Türkiye için sürece destek” yaklaşımıyla temellendirse de ziyaretin “milletin gözünden kaçırılmasına” karşı çıktığını belirtti. Emir, “Toplantının gizli yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tavrımız açık: Heyete üye vermeyeceğiz ancak komisyonda kalacağız,” dedi. DEM Parti’den sert tepki: “Tarihi cesurlar yazar” CHP’nin kararının ardından ilk tepki DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğitten geldi. Koçyiğit, sürecin tarihi bir eşik olduğunu belirterek CHP’yi sorumluluk almamakla eleştirdi. Koçyiğit; “Tarihi cesurlar yazar. Bugün biz tarihi bir eşikteyiz. Demokratik cumhuriyetin inşası için sorumluluk alacak mıyız, almayacak mıyız? Sorunun etrafında dolanamayız, halı altına süpürerek çözümü bir kez daha ıskalayamayız.” diyerek CHP’nin tutumunu eleştirdi. “Muhatap belli, komisyon muhatabıyla buluşmalı” DEM Parti sözcüsü, çözümün adresinin açık olduğunu savunarak mesajını şöyle sürdürdü: “Tek bir çağrısıyla örgütünü feshetmiş bir örgüt lideri var. Sorunun baş aktörü var. Komisyon gerçekten muhatabıyla buluşmalı ve yol haritasının zeminini oluşturmalı.” Bu çıkış, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararının ardından sürecin akıbetine dair yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

En az 2 bin kişiyi öldürdüğünü itiraf eden ‘Ebu Lulu’ kimdir? Haber

En az 2 bin kişiyi öldürdüğünü itiraf eden ‘Ebu Lulu’ kimdir?

Sudan’ın Darfur bölgesi, El-Faşir’de yaşanan kitlesel şiddetin merkezindeki isimlerden biri olarak anılan El-Fatih (al-Fateh) Abdullah İdris —nam-ı diğer “Ebu Lulu” veya “El-Faşir Kasabı”— bir çevrim içi yayında “2 bin kişiyi öldürdüğünü” ve daha fazlasını öldürme niyetinde olduğunu söyledi; sosyal medya videolarında gördüğü ve bazı tanıkların aktardığı görüntüler İdris’in sivillere yönelik infazlara karıştığı iddialarını güçlendiriyor. Bu iddialar hem saha raporları hem de uydu verileriyle birlikte uluslararası alarma yol açtı. Ebu Lulu, Darfur’da savaş başlamadan önce yerel bir savaşçı olarak biliniyordu ve El-Faşir’in HDK/RSF tarafından ele geçirilmesiyle kısa sürede öne çıktı. Uzun yıllara yayılan Darfur çatışma geçmişinde bilinen bir aktör olarak görünmeyen İdris’in ismi, El-Faşir’in paramiliter güçlerin kontrolüne geçmesiyle sosyal medyada yayılan infaz görüntüleriyle geniş yankı buldu; bazı medya analizleri ve bölge uzmanları onun daha önce yerel düzeyde tanındığını, ancak son saldırılarla görünürlüğünün dramatik biçimde arttığını belirtiyor. Sosyal medyada dolaşan videolar ve tanık ifadeleri Ebu Lulu’yu “infaz sembolü” haline getirdi. Çok sayıda kısa klipte, El-Faşir civarında İdris’e atfedilen kişilerin sivillere yönelik şiddet uyguladığı ve bazı kayıtların doğrudan çevrim içi hesaplardan yayıldığı iddia ediliyor; bağımsız doğrulamayı zorlaştıran iletişim kesintilerine karşın uluslararası haber kuruluşları ve insan hakları gözlemcileri söz konusu görüntüleri, tanıklıkları ve sağlık kuruluşu raporlarını karşılaştırarak ciddi insan hakları ihlali iddiaları olduğunu vurguladı. BM ve uluslararası kuruluşlar olayları toplu infaz, tecavüz ve etnik hedefleme bağlamında değerlendiriyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, El-Faşir’de toplu katliam ve sivillere yönelik cinsel şiddet iddialarına dair “güvenilir raporlar” aldıklarını bildirirken, bazı kurumlar ve uzmanlar yaşananları savaş suçu veya etnik temizlik/soykırım riski çerçevesinde ele alıyor; uydu görüntüleri ve saha raporları olayların ölçeğine dair kaygıları artırdı ve bağımsız soruşturma çağrılarını tetikledi. Ebu Lulu tek “suçlu” mu sorusu, HDK/RSF içindeki sorumluluk tartışmasını gündeme getirdi. El-Faşir’den gelen görüntüler ve raporlar İdris’in öne çıkan bir isim olduğunu gösterse de BM ve insan hakları gözlemcileri, benzer eylemlere karışan farklı milis grupların ve yerel komutanların da sorumlu olduğunu belirtiyor; bazı açıklamalarda HDK/RSF yetkilileri başlangıçta bağlantıyı reddetti, ardından gözaltılar ve tutuklama haberleri geldi ancak gözlemciler bunun kapsamlı bir hesap verebilirlikten çok “günah keçisi” gösterimi olabileceği uyarısında bulunuyor. İdris’in iddialarının bağımsız doğrulanması iletişim ve erişim engelleri nedeniyle halen sınırlı; resmi soruşturmalar ve uluslararası incelemeler bekleniyor. Saha erişiminin kısıtlı olması, iletişim hatlarının kopması ve çatışma koşulları nedeniyle çeşitli kaynaklar ölü sayıları ve olay ayrıntıları hakkında farklı rakamlar veriyor; bu nedenle uluslararası medya, insan hakları örgütleri ve uydu analizleri şu aşamada en önemli doğrulama kaynakları olarak takip ediliyor. Bağımsız soruşturmalar tamamlandıkça iddiaların kesin çerçevesi netleşecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.