SON DAKİKA

#Üniversite

HABER DEĞER - Üniversite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üniversite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Alpedo Dondurma’da ‘51 kat fazla bakteri’ skandalı: Daha önce de ceza kesilmiş Haber

Alpedo Dondurma’da ‘51 kat fazla bakteri’ skandalı: Daha önce de ceza kesilmiş

Böcek ailesinin bir otelde yaşadığı zehirlenme şüphesinin ardından Alpedo Dondurma hakkındaki gıda güvenliği iddiaları yeniden açığa çıktı. Daha önce Sütçü İmam Üniversitesi’nin analizlerinde dışkı kaynaklı bakteriler tespit edilen firmanın, geçmiş yıllarda da Tarım Bakanlığı denetimlerinde sınır değerin çok üzerinde bakteri bulundurduğu belirlendi. Belgeler, dondurmanın insan sağlığı açısından yüksek risk taşıdığını, bu düzeydeki bir ürünün piyasaya sunulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Bakanlık testinde sınır 100 iken 5.100 bakteri çıktı Osmaniye İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2022’de yaptığı analizde, Alpedo’nun “Maraş Sade Dondurma” numunesinde gram başına 5 bin 100 Enterobacteriaceae tespit edildi. Yönetmelikte izin verilen sınırın 100 bakteri olduğu belirtilirken, ürünün 51 kat fazla yük taşıdığı belirlendi. Dışkı kökenli bulaşma ve ölümcül enfeksiyon riski vurgulandı Gıda güvenliği uzmanları, bu tür bir bakteri düzeyinin hijyen eksikliğini, dışkı kaynaklı bulaşmayı, ekipman ve su kirliliğini veya soğuk zincirin kırıldığını gösterdiğini belirterek ürünün “kesinlikle tüketilmemesi” gerektiğini ifade etti. Bu yük, E. coli ve Salmonella gibi ölümcül patojenlerin bulunma ihtimalini de yükseltiyor. Ürüne 41 bin TL ceza, satışa yasak kararı Kahramanmaraş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, söz konusu uygunsuzluk nedeniyle firmaya 41 bin 426 TL idari para cezası kesti ve dondurmanın piyasaya arz edilemeyeceğini bildirdi. Ceza ve yasak kararına rağmen ürünlerin uzun süre kamu kurumlarına ve okullara satıldığı iddia edildi. Üniversitenin yeni analizleri de sorun tespit etti Firmanın 1 Ekim 2025 başvurusuyla yapılan son analizlerde de Sütçü İmam Üniversitesi, dondurmalarda dışkı kaynaklı bakteriler buldu. Firma avukatı sonuçları reddederken, üniversite iddiaları yalanlamadı. Alpedo’nun sahipleri deprem dosyasında firariydi Alpedo’nun sahipleri Mustafa Pekel ve Sami Kervancıoğlu, Kahramanmaraş’taki Ezgi Apartmanı’nın yıkımında “asli kusurlu” bulunan isimler olarak 876’şar yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Deprem sonrası uzun süre firari kalan iki isim, yaklaşık 700 gün sonra Ankara’da bir villada yakalanmıştı.

Rojin davasında baba Nizamettin Kabaiş: Yabancı numaralardan tehdit alıyorum Haber

Rojin davasında baba Nizamettin Kabaiş: Yabancı numaralardan tehdit alıyorum

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 1. sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş (21), 27 Eylül akşamı Van Gölü kıyısında kaybolmuş, 15 Ekim’de kaybolduğu yerden 24 km uzaklıktaki Mollakasım Köyü sahilinde cansız bedenine ulaşılmıştı. ANKA’ya konuşan baba Nizamettin Kabaiş, kızının dosyasında iki erkek DNA’sı ve Rojin’in atletinde başka bir kadına ait kan izi bulunduğunu söyleyerek soruşturmanın hızlandırılmasını istedi. Baba: “Yabancı numaralardan dört kez tehdit aldım.” Kabaiş, son adli rapor bulgularının basına yansımasının ardından 3–4 farklı yabancı numaradan mesaj geldiğini, “Rojin’in ölümünde parmağımız var; geri çekilmezsen ölümünüz yakındır” içerikli tehditler aldığını aktardı. “Mücadelemi sürdüreceğim” diyen baba, tehditlerin kendisini yıldırmayacağını söyledi. “Atletindeki kan başka bir kadına ait; kim olduğu tespit edilmeli.” Kabaiş, kızının atletinde bir kadına ait kan izi saptandığını belirterek, bu kişinin rolünün aydınlatılmasının kritik olduğunu, üniversite ve yurt yönetimlerinin ihmali bulunduğunu savundu ve her iki kurum hakkında şikâyetçi olduklarını bildirdi. “İntihar ısrarı bizi yaraladı; somut delil yoktu.” Rojin’in kaybolduğu dönem bazı yetkililerin “intihar” vurgusuna tepki gösteren aile, 19 kez Van’a gidip geldiklerini, telefonundaki son 3 günde 16 görüşme bilgisinin paylaşıldığını ancak oda arkadaşıyla görüştürülmediklerini söyledi. Yetkililere çağrı: “Dosyayı hızla aydınlatın.” Kabaiş, Cumhurbaşkanı, İçişleri ve Adalet Bakanlığına seslenerek, iki erkek DNA’sının sahiplerinin tespiti ve kadın kan izinin kaynağının bulunması için bölge taraması ve karşılaştırmalı DNA çalışması talep etti. Tanık olabilecek yurttaşlara da “Gören, duyan, bilen varsa bildirsin” çağrısı yaptı. Ne olmuştu? Rojin Kabaiş, üniversitede derslere başladıktan üç gün sonra kaybolmuş, 18 gün süren aramaların ardından cansız bedenine ulaşılmıştı. Aile, otopsi ve delil toplama süreçlerinde gecikme iddiasında bulunuyor; yurt ve üniversite için “ölüme sebebiyet veren ihmal” suçlamasıyla hukuki girişimlerini sürdürüyor.

Rojin’in babasına ölüm tehditleri! DNA raporu skandalı büyüyor Haber

Rojin’in babasına ölüm tehditleri! DNA raporu skandalı büyüyor

Baba Kabaiş ölüm tehditleri aldığını açıkladı: “Canımdan geçerim ama davadan vazgeçmem” Van’da şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, kimliği belirsiz kişiler tarafından tehdit edildiğini belirtti. Kabaiş, WhatsApp üzerinden “Bu davadan vazgeçin, elimizdesiniz” mesajları aldığını, numaraların Endonezya ve İran hattı çıkması nedeniyle tehditlerin organize biçimde gönderildiğini söyledi. Savcılığa başvuru yapıldığını belirten Kabaiş, “Kızım için adalet arıyorum, tehditlerle geri adım atmam” dedi. Adli Tıp raporu: Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulundu ATK’nın 10 Ekim 2025 tarihli raporunda, Rojin Kabaiş’in göğüs bölgesinde ve vajinasında iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edildiği belirtildi. Buna rağmen dosyanın hâlâ “intihar” ihtimali üzerinden yürütülmesi hem ailede hem kamuoyunda infial yarattı. Kabaiş, “Kızımın vücudunda iki farklı DNA var, darp izleri var, akciğerlerinde su yok, ama hâlâ intihar deniliyor. Bu nasıl mantık?” diyerek tepki gösterdi. “Rojin’in telefonu hâlâ açılmadı, Portekiz’e gönderilmedi” iddiası Aile, soruşturmanın kritik delillerinden biri olan cep telefonunun hâlâ yurt dışına gönderilmediğini, dosyada yerel bilirkişilerle inceleme yapılmasının planlandığını öğrendi. Baba Kabaiş, “Telefon açıldığında yeni bilgiler ortaya çıkacak ama bir yıldır bekletiliyor. Bu soruşturma neden ilerlemiyor?” sözleriyle süreçteki gecikmeye dikkat çekti. “Yurt ve üniversite ihmali var, bu çocuk göz göre göre kayboldu” Kabaiş, kızının kaybolduğu gün üniversite ve yurt yönetiminin aileyi bilgilendirmediğini, çevrede güvenlik bulunmadığını, alkol alan ve giren–çıkan kişilerin kontrolsüz olduğunu söyledi. “Rojin’i ihmaller öldürdü. Yaşasaydı mezarda değil okulundaydı” diyerek yurt yönetimine tepki gösterdi. “Dosyaya gizlilik kararı getirildi, bizden ne saklanıyor?” Cinayet şüphesi taşıyan dosyada savcılık tarafından gizlilik kararı bulunması, ailede daha büyük şüphe yarattı. Kabaiş, “Bu olayın üzeri örtülmek isteniyor. Bir yıldır tek tutuklama yok, tek açıklama yok. Rojin’in ölümünü kapatmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.

“Önlüğümü çıkardılar, gelinlik giydirdiler” diyen ‘Muhtar Ana’ artık üniversiteli Haber

“Önlüğümü çıkardılar, gelinlik giydirdiler” diyen ‘Muhtar Ana’ artık üniversiteli

Çocuk yaşta evlendirildi, muhtar oldu Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Muradiye Mahallesi’nin 53 yaşındaki muhtarı Dilek Demir’in hayatı, filmlere konu olacak bir hikâye barındırıyor. 13 yaşında okuldan alınıp zorla evlendirilen, 16 yıl süren evliliğinin ardından boşanan Demir, 5 çocuk annesi olmasına rağmen mücadeleyi bırakmadı. Yıllar sonra girdiği seçimleri kazanarak mahalle muhtarı oldu. “Şikâyet kutusu” ile 41 kız çocuğu kurtuldu Göreve başladığında muhtarlık binasının duvarına bir dilek-şikâyet kutusu asan Demir, gelen mektuplarla birçok erken yaşta evliliğin önüne geçti. 2021’e kadar ilgili kurumlarla iş birliği yapan Demir, 41 kız çocuğunu çocuk yaşta evlendirilmekten kurtardı, yeniden okula dönmelerini sağladı. Mahallede “Muhtar Ana” olarak anılan Demir’in mücadelesi belgesel oldu ve 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde kısa belgesel kategorisinde finale kaldı. Artık üniversite öğrencisi Demir, bu yıl YKS’ye girerek Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Yerel Yönetimler Bölümü’ne yerleşti. Kendi hikâyesini şöyle anlattı: “53 yaşındayım. 13 yaşında çocuk gelin oldum. Okulumdan alındım, bir adama verildim. Önlüğümü çıkardılar, gelinlik giydirdiler. Okuma aşkı içimde kaldı. Yıllar sonra muhtar oldum. Kız çocukları benim kırmızı çizgim. Hiçbir çocuk evlendirilmesin, okulundan mahrum edilmesin. Mezun olacağım, kepimi de atacağım.” “Okuma, okuma, okuma” Demir, tüm anne babalara da çağrıda bulundu: “Çocuklarına sahip çıksınlar, okullarına destek versinler. Çocuklarını evlendirmesinler. Biz de tüm çocukların yanındayız. Okuma, okuma, okuma…”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.