Dijital ayak izleri tehlike saçıyor: Uzmanlardan kritik uyarı
Dijital ayak izleri tehlike saçıyor: Uzmanlardan kritik uyarı
Uzmanlar, sosyal medyada yapılan masum paylaşımların bile kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde kimlik hırsızlığından dolandırıcılığa kadar birçok riske kapı araladığını vurguluyor.
Haber Giriş Tarihi: 23.11.2025 09:29
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2025 09:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
İnternet ve dijital platformlarda yapılan her etkileşim sonucunda oluşan dijital ayak izleri, akıllı telefonlar, sosyal medya uygulamaları ve çevrim içi alışveriş platformlarıyla birlikte her geçen gün büyüyor. Beğeniden konum bilgisine kadar uzanan bu görünmez kayıtlar, yanlış kişilerin eline geçtiğinde ciddi güvenlik riskleri oluşturabiliyor.
Kimlik hırsızlığı, siber zorbalık, hedefli dolandırıcılık ve kurumsal casusluk, dijital ayak izlerinin kötüye kullanımında öne çıkan tehditler arasında yer alıyor.
“Dijital ayak izlerinin sayısı önemli ölçüde arttı”
Kaspersky GReAT Uzmanı Fatih Şensoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artan sosyal medya kullanımının platformlara güveni yükselttiğini, bunun da bırakılan dijital ayak izlerini çoğalttığını söyledi. Şensoy, dijital sosyalleşme gibi görünen paylaşımların bile ciddi riskler taşıdığını belirtti.
Şensoy şöyle konuştu:
“Favori restoranlar, kahve zincirleri ya da aktivitelerle ilgili paylaşımlar masum görünse de kötü niyetli kişiler bu izlerden faydalanabiliyor. Fotoğraflardan konum çıkarıp, canlı yayınlardan deepfake üretebiliyorlar. Yazılı paylaşımlardan bile kişinin ruh hali analiz edilebiliyor.”
Siber suçluların en çok ilgilendiği bilgilerin; çalışılan kurum, sık gidilen lokasyonlar, kullanılan bankacılık uygulamaları ve yakın çevre bilgileri olduğunu söyleyen Şensoy, Türkiye’de artan teknoloji kullanımına paralel olarak siber suçların da arttığını vurguladı.
“Eski hesaplar ve paylaşımlar silinmeli”
Şensoy, kullanıcıların dijital ayak izlerini yönetebilmeleri için bilinçlenmeleri gerektiğini ifade ederek şu önerilerde bulundu:
Kendinizi düzenli olarak Google’da aratın.
Eski hesaplarınızı ve paylaşımlarınızı silin.
Veri ihlali bildirimlerini açın.
Tarayıcı geçmişi, çerezler ve önbelleği temizleyin.
Kurumların dijital ayak izi yönetimini genellikle profesyonel güvenlik firmalarıyla yürüttüğünü belirten Şensoy, çalışanlara verilecek kapsamlı siber güvenlik eğitimlerinin kritik önem taşıdığını söyledi.
Son olarak Şensoy, “Siber güvenlik zincirinin en zayıf halkası her zaman kullanıcıdır. Bu nedenle bilinçli davranmak dijital dünyada her zaman kritik olacaktır.” uyarısında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dijital ayak izleri tehlike saçıyor: Uzmanlardan kritik uyarı
Uzmanlar, sosyal medyada yapılan masum paylaşımların bile kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde kimlik hırsızlığından dolandırıcılığa kadar birçok riske kapı araladığını vurguluyor.
İnternet ve dijital platformlarda yapılan her etkileşim sonucunda oluşan dijital ayak izleri, akıllı telefonlar, sosyal medya uygulamaları ve çevrim içi alışveriş platformlarıyla birlikte her geçen gün büyüyor. Beğeniden konum bilgisine kadar uzanan bu görünmez kayıtlar, yanlış kişilerin eline geçtiğinde ciddi güvenlik riskleri oluşturabiliyor.
Kimlik hırsızlığı, siber zorbalık, hedefli dolandırıcılık ve kurumsal casusluk, dijital ayak izlerinin kötüye kullanımında öne çıkan tehditler arasında yer alıyor.
“Dijital ayak izlerinin sayısı önemli ölçüde arttı”
Kaspersky GReAT Uzmanı Fatih Şensoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artan sosyal medya kullanımının platformlara güveni yükselttiğini, bunun da bırakılan dijital ayak izlerini çoğalttığını söyledi. Şensoy, dijital sosyalleşme gibi görünen paylaşımların bile ciddi riskler taşıdığını belirtti.
Şensoy şöyle konuştu:
“Favori restoranlar, kahve zincirleri ya da aktivitelerle ilgili paylaşımlar masum görünse de kötü niyetli kişiler bu izlerden faydalanabiliyor. Fotoğraflardan konum çıkarıp, canlı yayınlardan deepfake üretebiliyorlar. Yazılı paylaşımlardan bile kişinin ruh hali analiz edilebiliyor.”
Siber suçluların en çok ilgilendiği bilgilerin; çalışılan kurum, sık gidilen lokasyonlar, kullanılan bankacılık uygulamaları ve yakın çevre bilgileri olduğunu söyleyen Şensoy, Türkiye’de artan teknoloji kullanımına paralel olarak siber suçların da arttığını vurguladı.
“Eski hesaplar ve paylaşımlar silinmeli”
Şensoy, kullanıcıların dijital ayak izlerini yönetebilmeleri için bilinçlenmeleri gerektiğini ifade ederek şu önerilerde bulundu:
Kendinizi düzenli olarak Google’da aratın.
Eski hesaplarınızı ve paylaşımlarınızı silin.
Veri ihlali bildirimlerini açın.
Tarayıcı geçmişi, çerezler ve önbelleği temizleyin.
Sosyal medya gizlilik ayarlarını gözden geçirin.
Kaspersky'nin Privacy Checker aracıyla hesap ayarlarınızı güvenli hâle getirin.
“Kurumlarda siber güvenlik eğitimi şart”
Kurumların dijital ayak izi yönetimini genellikle profesyonel güvenlik firmalarıyla yürüttüğünü belirten Şensoy, çalışanlara verilecek kapsamlı siber güvenlik eğitimlerinin kritik önem taşıdığını söyledi.
Son olarak Şensoy, “Siber güvenlik zincirinin en zayıf halkası her zaman kullanıcıdır. Bu nedenle bilinçli davranmak dijital dünyada her zaman kritik olacaktır.” uyarısında bulundu.
En Çok Okunan Haberler