SON DAKİKA

Afganistan'da Devlet İnşası ve Stratejik Yönelimler

Yazının Giriş Tarihi: 19.08.2025 12:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.08.2025 12:14

Afganistan'da Devlet İnşası ve Stratejik Yönelimler
Afganistan, modern devlet inşası süreçlerinin en karmaşık örneklerinden biridir. Yarım yüzyılı aşkın süredir darbeler, iç savaşlar, dış müdahaleler ve geçici yönetimlerle şekillenen ülke, halen meşru, kalıcı ve kapsayıcı bir siyasal yapıya ulaşamamıştır. 2021 yılında Taliban’ın yeniden iktidarı ele geçirmesiyle başlayan yeni süreç, anayasal çerçevenin ve halk temsiliyetinin ortadan kalktığı bir yönetişim modelini ortaya koymuştur. Bu bağlamda devlet inşası yalnızca kurumsal yapıların kurulmasıyla değil, toplumsal güvenin, ekonomik istikrarın ve hukuki temellerin oluşturulmasıyla mümkündür.


1.1 Geçici Hükümet ve Meşruiyet Sorunu

2021'den bu yana Taliban, yazılı bir anayasa olmadan ülkeyi yöneten bir geçici hükümet kurmuştur. Bu yönetim biçimi ne ulusal meşruiyet ne de uluslararası tanınırlık açısından yeterli bir yapı sunmamaktadır. Kurumsal eksiklikler, keyfi kararlar ve halkın yönetime katılamaması, meşruiyet krizini derinleştirmektedir.


1.2 Toplumsal Güvensizlik ve Ekonomik Durgunluk

Afganistan ekonomisi ciddi bir daralma yaşamaktadır. Yaygın işsizlik, yoksulluk ve sermaye kaçışı, ülke içinde ekonomik istikrarsızlığı körüklemektedir. Kadınların eğitim ve istihdamdan dışlanması, iş gücünün yarısının sistem dışına itilmesine neden olmuştur. Bu durum, toplumsal gerilimi artırmakta ve göç dalgalarını tetiklemektedir.


2.1 Güvenlik ve Adaletin Tesisi


Devletin en temel işlevi, bireylerin güvenliğini sağlamaktır. Ancak Afganistan'da güvenlik, yalnızca fiziki değil, hukuki bir güvenlik krizine de dönüşmüştür. Keyfi tutuklamalar, bağımsız yargının olmayışı ve şeffaf yargılama süreçlerinin eksikliği, toplumsal adaleti zedelemektedir. Güvenliğin tarafsız kurumlar eliyle sağlanması ve adalet sisteminin bağımsızlaştırılması, devlet inşasının ilk adımıdır.


2.2 Siyasi Reformlar ve Ulusal Katılım


Afganistan’daki yönetim, etnik ve mezhepsel çeşitliliği temsil etmekten uzaktır. Karar alma süreçlerine halkın ve siyasi aktörlerin katılımı olmaksızın sürdürülebilir bir sistem kurulamaz. Temsili bir Ulusal Konsey’in oluşturulması ve yeni bir anayasa yazım sürecinin halkın katılımıyla yürütülmesi, meşruiyetin yeniden inşası için zorunludur.


2.3 Ekonomik Altyapının Güçlendirilmesi


Devlet inşasında ekonomik istikrar hayati bir rol oynamaktadır. Afganistan’ın yer altı kaynakları, tarım potansiyeli ve jeostratejik konumu önemli fırsatlar sunmaktadır. Ancak mevcut şartlarda üretim ekonomisinden uzak bir yapı söz konusudur. Tarımın modernize edilmesi, madencilik sektörünün şeffaflıkla işletilmesi ve komşu ülkelerle ekonomik iş birliği geliştirilmelidir.


2.4 Kadınların Katılımı ve Toplumsal Reformlar


Kadınların eğitim ve istihdamdan dışlanması, yalnızca insan hakları ihlali değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da ciddi bir kayıptır. Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde kadınların topluma entegrasyonu, devlet kapasitesini güçlendirmiştir. Afganistan’da da benzer şekilde kadınların kamu yaşamına dönüşü, toplumun bütünleşmesini sağlayacaktır.


2.5 Hukukun Üstünlüğü ve Yolsuzlukla Mücadele


Yargı bağımsızlığının sağlanması, yolsuzluğun önlenmesi ve doğal kaynak gelirlerinin şeffaf yönetimi, devletin meşruiyetini güçlendirecektir. Hukukun üstünlüğü, sadece yazılı metinler değil, uygulanabilirlik ve kamu güveni ile sağlanabilir.


2.6 Dış Politika ve Bölgesel Entegrasyon


Afganistan’ın dış dünyadan izole edilmesi, ekonomik ve diplomatik fırsatların kaybına neden olmaktadır. Komşularla dengeli ilişkiler kurulmalı, İslam ülkeleriyle siyasi ve ekonomik ittifaklar oluşturulmalı ve Batı ile diyalog kanalları açık tutulmalıdır. Afganistan’ın Doğu ile Batı arasında denge kurması, jeopolitik önemini yeniden kazandırabilir.


3. Karar Anı: Çöküş mü, Reform mu?


Afganistan tarihi bir yol ayrımındadır. Ya devlet inşasının önceliklerini gerçekçi bir şekilde yeniden tanımlayıp kapsayıcı bir reform sürecine girecek, ya da geçici çözümlerle yüzeysel uygulamalar arasında sıkışıp daha derin bir toplumsal çöküşe sürüklenecektir. Bu süreç, Taliban liderliğinin vizyonuna ve ülke çıkarlarını bireysel çıkarların önüne koyma kapasitesine bağlıdır.


Sonuç itibari ile Devlet inşası yalnızca kurumsal inşa değil, toplumsal uzlaşma, adalet, güvenlik ve ekonomik sürdürülebilirlik gibi temel alanların bütünsel şekilde ele alınmasını gerektirir. Afganistan için hâlâ umut vardır. Ancak bu umut, mevcut yönetişim anlayışının reforme edilmesine, kapsayıcı bir sistem kurulmasına ve halkın taleplerinin dikkate alınmasına bağlıdır. Devlet inşasının başarısı, geçici yapılarla değil; uzun vadeli, katılımcı ve hesap verebilir bir siyasal sistemle mümkündür.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.