Zohran Mamdani’nin seçim zaferi, Amerika’daki siyasi atmosfer için sadece yerel bir başarı değildi. Gençler için de siyasetin nasıl değişebileceğinin canlı bir kanıtı idi. Bu zaferin bize anlattığı çok şey var. Artık kazananlar yalnızca güçlü bağlara sahip olanlar ya da eski kadroların destekledikleri değillerdir.
Sahaya inenler, değişim talep edenler ve bunun için cesaretle adım atanlarındır.

Mamdani’nin başarısının temelinde, partinin güçlü isimleri ya da güç merkezlerinden aldığı destek pek yoktu, gençlerin enerjisi, tabanın kararlılığı ve sistemin dışındaki yeni aktörlerin örgütlenme gücü vardı. Yani kazanan yalnızca bir aday değildi, “biz bir şeyleri değiştirebiliriz” diyen yeni bir kuşak vardı.

Bu durum, özellikle Demokrat Parti için önemli bir uyarı niteliğinde, çünkü artık soru “eski yöntemlerle nasıl kazanırız” değil, “yeni kazanma yollarını nasıl benimseriz” yollarını bulmaktır. Joe Biden döneminde yaşanan yıpranma, partinin krizini daha görünür hale getirmişti. Eskisi gibi güvenli isimlerle, klasik kampanyalarla ya da sadece parti içi dengelere yaslanarak başarı sağlanamayacağı açıkça ortada gözüküyordu.

Aslında Mamdani başarısının sırrı geleneksel çizgiyi takip etmek yerine, farklı geçmişlerden gelen insanlarla birlikte yürüdü. Sadece temsil değil, dönüşüm vaat etti. Gençlerle konuştu, onları sadece dinlemedi, yanına aldı. Başkasının yazdığı senaryoyu oynamak yerine, kendi hikayesini yazdı. Bugün Demokrat Parti’nin hatta tüm gençlerin önünde çok kritik bir soru var:
Mamdani gibi insanlara benzemeye mi çalışacağız, yoksa onlara alan açıp yeni bir siyasetin önünü mü açacağız?

Bu seçim sonucu yalnızca New York’ta kalmayacaktır, dalga dalga yayılacak. Çünkü bu sadece bir zafer değil, bir yöntem değişikliğinin işaret ettiği zaferin yoludur. Gençler için bu an siyasetin artık yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya kurulabileceğini gösteriyor.

“Artık sahnenin gerisinde değil, önünde olma zamanı” dedi. Değişim, büyük salonlarda değil, sokakta, okulda, sosyal medyada, yani sizin olduğunuz her yerde başlıyor ve mesajı net olarak ortaya koyuyor:
Siyaset sadece oy vermek değil, fikir üretmek, örgütlenmek ve cesaretle söz söylemektir.

Mamdani’nin başarısı, taklit edilmek için değildi, ilham vermek için yola çıktı çünkü mesele bir kişiyi kopyalamaktan ziyade o kişinin açtığı alanları büyütmektir.

Kısaca Zohran Mamdani’nin zaferi bunu açıkça söylüyor ki gelecek, bekleyenlerin değil, mücadele edenlerindir.