SON DAKİKA

HÜDAPAR Kadın Kolları Başkanı Sülün'den İstanbul Sözleşmesi çıkışı: 'Ahlak ve inanç kurşuna diziliyor'

HÜDAPAR Kadın Kolları Başkanı Aynur Sülün, İstanbul Sözleşmesi ve buna paralel çıkarılan kanunları eleştirerek, izlenen politikaların ahlak ve inanç değerlerini hedef aldığını savundu.

Haber Giriş Tarihi: 04.08.2025 16:23
Haber Güncellenme Tarihi: 04.08.2025 16:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
HÜDAPAR Kadın Kolları Başkanı Sülün'den İstanbul Sözleşmesi çıkışı: 'Ahlak ve inanç kurşuna diziliyor'

HÜDAPAR Kadın Kolları Başkanı Aynur Sülün, kamuoyunda uzun süredir tartışılan İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden hedef aldı. Yaptığı açıklamada, sözleşme ve bu sözleşmeye paralel olarak çıkarılan kanunları eleştiren Sülün, "Bu sözleşmelere paralel çıkarılan kanunlar, izlenen feminist odaklı politikalar, ahlakın, inancın kurşuna dizilmesi şeklinde devam ediyor" ifadelerini kullandı.

"Feminist odaklı politikalar" eleştirisi

Aynur Sülün, açıklamasında İstanbul Sözleşmesi'nin yanı sıra feminist odaklı politikaların da toplumsal değerlere zarar verdiğini öne sürdü. Sülün'e göre, bu tür politikalar ve kanunlar, toplumun ahlaki ve inançsal yapısını zedelemekte ve aile kurumunu tehdit etmektedir. HÜDAPAR'ın, bu konudaki duruşunu net bir şekilde ortaya koyduğu belirtildi.

İstanbul Sözleşmesi tartışmaları yeniden gündemde

Türkiye'nin 2021 yılında çekildiği İstanbul Sözleşmesi, o tarihten bu yana siyaset ve kamuoyu gündeminde tartışılmaya devam ediyor. Sözleşmeyi savunanlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hayati bir önem taşıdığını belirtirken, karşı çıkanlar ise aile yapısını bozduğunu ve geleneksel değerlere aykırı hükümler içerdiğini iddia ediyor. HÜDAPAR'ın bu konudaki açıklaması, tartışmaları yeniden alevlendirdi.

HÜDAPAR Kadın Kolları Başkanı Aynur Sülün'ün bu çıkışı, İstanbul Sözleşmesi etrafındaki tartışmaların devam ettiğini ve farklı siyasi partilerin konuya ilişkin görüşlerinin ayrıştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

İstanbul Sözleşmesi nedir, neden önemli?

İstanbul Sözleşmesi, tam adıyla "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", kadına yönelik şiddetle mücadele için en kapsamlı uluslararası sözleşme olarak kabul edilir. 2011 yılında İstanbul'da imzaya açılması nedeniyle bu isimle anılır.

Sözleşmenin temel amacı, kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali olarak tanımlayarak, bu şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için devletlere bir yol haritası sunmaktır. Dört ana başlık üzerine kurulmuştur:

Önleme: Şiddetin kök nedenlerini ele alarak toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefler.

Koruma: Şiddet mağdurlarına sığınma evleri ve danışmanlık hizmetleri gibi destekler sunmayı öngörür.

Kovuşturma: Şiddet uygulayanların cezalandırılması için hukuki süreçlerin güçlendirilmesini sağlar.

Politika: Şiddetle mücadelede kapsamlı ve koordineli politikalar oluşturulmasını gerektirir.

Sözleşme, hukuki olarak bağlayıcı olması ve şiddetle mücadeleye bütüncül bir yaklaşım getirmesi nedeniyle önem taşır. Ancak, sözleşme, bazı çevrelerce "aile yapısını zedelediği" veya "toplumsal değerlere aykırı olduğu" gerekçesiyle de eleştirilmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.