Mehmet Uçum: Türkiye Yüzyılı, terörsüz bir ülkede bütünleşmiş bir toplumla mümkün olacaktır
Mehmet Uçum: Türkiye Yüzyılı, terörsüz bir ülkede bütünleşmiş bir toplumla mümkün olacaktır
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin kaleme aldığı yazıda, geçiş sürecinin yalnızca güvenlik politikası değil, “toplumsal bütünleşme ve rejim inşası hamlesi” olduğunu savundu.
Haber Giriş Tarihi: 30.11.2025 10:33
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2025 10:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Anadolu Ajansı için yazdığı son analizinde Terörsüz Türkiye sürecini değerlendirdi. Uçum, sürecin yalnızca silahlı yapıların tasfiyesiyle sınırlı olmadığını; devlet, millet ve toplum bütünlüğünü kalıcı biçimde kurma hedefi taşıdığını vurguladı. Yazı, yaklaşan yasal düzenlemelere ve Meclis’te yürütülecek sürece dair dikkat çekici mesajlar içerdi.
“Türkiye tarihsel bir eşikte”
Uçum’a göre Türkiye, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yeni bir kırılma noktasında bulunuyor. Yazısında, 20. yüzyılı kurucu dönem, 21. yüzyılı ise “yükseliş çağı” olarak tanımlayan Uçum, bu dönemi “Türkiye Yüzyılı” misyonu çerçevesinde okuyor.
“Türkiye, bir kez daha tarihsel dönüşümlerin eşiğine gelmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra en büyük siyasal ve toplumsal dönüşüm süreçlerinden biri yaşanmaktadır.”
“Terörsüz Türkiye bir güvenlik projesi değil, rejim inşasıdır”
Uçum, süreci yalnızca bir güvenlik veya operasyon politikası olarak ele almanın eksik olduğunu belirterek, Terörsüz Türkiye’nin devlet aklının uzun vadeli bir bütünleşme stratejisi olduğunu savundu.
“Bu süreç, sadece silahlı yapıların tasfiyesi değildir; devletle, milletle ve toplumla bütünleşmenin sağlanmasıdır.”
“Dil sabotajı sürece zarar verir”
Yazının dikkat çeken bölümlerinden biri de siyasi söylemlere yönelik uyarılar oldu. Uçum, sürece zarar veren “ayrımcı”, “üstenci” ve “zafer dili”yle kurulan politik dilin tehlikesine işaret etti.
“Üstencilik dili, zafer dili, ayrılıkçılık dili reddedilmelidir. Bütünleşme yerine parçalanmayı çağrıştıran dil sürece zarar verir.”
Uçum, özellikle bölgesel kimlik siyasetinin, demokratik siyaseti daraltan ve süreci zedeleyen bir unsur haline geldiğini savundu.
“İmralı dinlemesi ve Meclis süreci yaklaşan kritik aşamadır”
Yazıda, İmralı dinlemesinin yapıldığına ve hukuk politikası raporunun tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekildi. Uçum, bu rapora dayanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasal düzenlemelerin gündeme geleceğini belirtti.
“Bu aşamada kurulacak dil son derece önemlidir. Meclis iradesiyle yapılacak düzenlemeler, geçiş sürecinin hukuki zeminini oluşturacaktır.”
“Amaç: Terör vesayetinin tamamen ortadan kaldırılması”
Uçum, sürecin temel hedefini üç başlıkta özetledi:
Sistematik terörün tasfiyesi, şiddete dayalı siyasetin sona erdirilmesi ve terör vesayetinin tüm alanlardan silinmesi.
“Açıklamalar yetmez; sürecin teknik boyutu güçlendirilmelidir. Pratik teyitlerle ilerleme sağlanmalıdır.”
“Bütünleşme tamamlanmadan Türkiye Yüzyılı tam olmaz”
Yazının finalinde Uçum, ortak geleceğin inşasının ancak toplumsal bütünleşme yoluyla mümkün olduğunu ifade ederek, sürecin “tarihsel fırsat penceresi” sunduğunu kaydetti.
“Bu tarihsel fırsat penceresi heba edilmemelidir. Türkiye’nin tüm kesimleri bu sürecin kazananı olacaktır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Uçum: Türkiye Yüzyılı, terörsüz bir ülkede bütünleşmiş bir toplumla mümkün olacaktır
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin kaleme aldığı yazıda, geçiş sürecinin yalnızca güvenlik politikası değil, “toplumsal bütünleşme ve rejim inşası hamlesi” olduğunu savundu.
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Anadolu Ajansı için yazdığı son analizinde Terörsüz Türkiye sürecini değerlendirdi. Uçum, sürecin yalnızca silahlı yapıların tasfiyesiyle sınırlı olmadığını; devlet, millet ve toplum bütünlüğünü kalıcı biçimde kurma hedefi taşıdığını vurguladı. Yazı, yaklaşan yasal düzenlemelere ve Meclis’te yürütülecek sürece dair dikkat çekici mesajlar içerdi.
“Türkiye tarihsel bir eşikte”
Uçum’a göre Türkiye, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yeni bir kırılma noktasında bulunuyor. Yazısında, 20. yüzyılı kurucu dönem, 21. yüzyılı ise “yükseliş çağı” olarak tanımlayan Uçum, bu dönemi “Türkiye Yüzyılı” misyonu çerçevesinde okuyor.
“Terörsüz Türkiye bir güvenlik projesi değil, rejim inşasıdır”
Uçum, süreci yalnızca bir güvenlik veya operasyon politikası olarak ele almanın eksik olduğunu belirterek, Terörsüz Türkiye’nin devlet aklının uzun vadeli bir bütünleşme stratejisi olduğunu savundu.
“Dil sabotajı sürece zarar verir”
Yazının dikkat çeken bölümlerinden biri de siyasi söylemlere yönelik uyarılar oldu. Uçum, sürece zarar veren “ayrımcı”, “üstenci” ve “zafer dili”yle kurulan politik dilin tehlikesine işaret etti.
Uçum, özellikle bölgesel kimlik siyasetinin, demokratik siyaseti daraltan ve süreci zedeleyen bir unsur haline geldiğini savundu.
“İmralı dinlemesi ve Meclis süreci yaklaşan kritik aşamadır”
Yazıda, İmralı dinlemesinin yapıldığına ve hukuk politikası raporunun tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekildi. Uçum, bu rapora dayanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasal düzenlemelerin gündeme geleceğini belirtti.
“Amaç: Terör vesayetinin tamamen ortadan kaldırılması”
Uçum, sürecin temel hedefini üç başlıkta özetledi:
Sistematik terörün tasfiyesi, şiddete dayalı siyasetin sona erdirilmesi ve terör vesayetinin tüm alanlardan silinmesi.
“Bütünleşme tamamlanmadan Türkiye Yüzyılı tam olmaz”
Yazının finalinde Uçum, ortak geleceğin inşasının ancak toplumsal bütünleşme yoluyla mümkün olduğunu ifade ederek, sürecin “tarihsel fırsat penceresi” sunduğunu kaydetti.
En Çok Okunan Haberler