Chp Kayyum Haberleri - Son Dakika Chp Kayyum Haber Güncel Gelişmeler

CHP İstanbul kayyum ataması: 26 ilçe belediye başkanından sadece 8'i kamuoyunda ses çıkardı, sessizliğin arkasında ne var?

İstanbul'un 26 CHP'li ilçe belediye başkanından yalnızca 8'inin atama hakkında olumlu veya olumsuz sosyal medya paylaşımı yapması, dikkatleri "sessiz çoğunluğun" nedenlerine çekti. Uzmanlar ve parti kaynakları, bu durumun parti içi bölünmeler, hukuki belirsizlikler ve stratejik suskunluktan kaynaklandığını belirtiyor. Atama süreci ve tepkiler İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Eylül 2025'te aldığı kararla CHP'nin 8 Ekim 2023'te yapılan 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'ni iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimi görevden alınırken, yerine eski il başkanlarından Gürsel Tekin başkanlığında bir heyet (Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap) kayyum olarak atandı. Karar, kongrede "oy hilesi" iddialarına dayandırıldı; savcılık soruşturmasında aralarında Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın da bulunduğu 10 kişi hakkında hapis istemiyle iddianame hazırlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, atamayı "hukuksuz" olarak nitelendirerek Tekin'i partiden ihraç etti ve "Kayyumu kabul eden herkes ihraç edilecek" dedi. Tekin ise kararı kabul ettiğini açıklayarak, "Söz konusu CHP ise gerisi teferruattır" ifadesini kullandı ve partiyi "adliye koridorlarından kurtarmak" amacıyla hareket edeceğini belirtti. Ancak Tekin, 8 Eylül'de polis eşliğinde il binasına girdiğinde gerginlik yaşandı; bina çevresinde protestolar oldu ve CHP, binayı kapatarak Bahçelievler İlçe Başkanlığı'nı yeni adres olarak belirledi. Dışarıdan tepkiler de gecikmedi. Barolar Birliği, kararı "yok hükmünde" ilan etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise CHP'yi "koltuk kavgası" yapmakla suçladı. DEM Parti gibi muhalif partiler de kayyuma karşı çıktı. Belediye başkanlarının sessizliği: Sadece 8 paylaşım İstanbul'un CHP'li 26 ilçe belediye başkanı (Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüpsultan, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu'ndan sorumlu), kayyum ataması hakkında sınırlı tepki gösterdi. Sosyal medya ve haber taramalarına göre, yalnızca 8 başkan (örneğin Beyoğlu'ndan İnan Güney, Beşiktaş'tan Rıza Akpolat, Şişli'den Muammer Keskin gibi isimler) olumlu veya olumsuz paylaşımda bulundu. Bu paylaşımlar genellikle atamayı kınayan, hukuksuzluk vurgusu yapan kısa açıklamalarla sınırlı kaldı. Kalan 18 başkan ise sessiz kaldı; hiçbir paylaşım veya resmi açıklama yapmadı.

Özgür Özel’den sert çıkış: Hayatı durduracak eylemler yaparız!

Özel, hükümetin CHP’ye yönelik hamlelerini “hukuki darbe” olarak nitelendirerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya benzeri bir tek parti düzeni kurmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. “Kurucu partiye darbe yapılıyor” İstanbul il başkanlığı seçim sürecine değinen Özel, “Geleceğin iktidar partisine darbe yapıldı. Kurucu partiye el koymaya çalışıyorlar. Karşımızda otoriter bir yönetim var. Eğer CHP giderse, Türkiye de gider” dedi. “Hayatı durma noktasına getiririz” Özel, barışçıl ama etkili sivil itaatsizlik eylemleri planladıklarını açıklayarak, “Milyonların değil, on milyonların katılabileceği büyük protestolara hazırız. Hayatı durma noktasına getirecek eylemler yaparız” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kazanamayacağını bildiğini öne süren Özel, “Bu nedenle Rusya’daki gibi zayıf bir muhalefet istiyor” diye konuştu.

Balkan Insight: Erdoğan muhalefeti bastırıyor!

Balkan Insıght: “Mahkeme kararıyla muhalefete darbe” Balkan Insight, İstanbul’daki gelişmeleri “Türkiye’de muhalefetin kuşatma altında olduğu” şeklinde yorumladı. Haberde, mahkemenin CHP’nin 2023 il kongresini iptal ederek Gürsel Tekin’i kayyum olarak ataması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefet üzerindeki baskıyı artırma çabasının yeni bir göstergesi olarak değerlendirildi. “Defol Gürsel” sloganları ve biber gazı Haberde, CHP’lilerin ve milletvekillerinin polis ablukasına rağmen binayı korumaya çalıştığı, protestocuların ise “Defol Gürsel” sloganları attığı belirtildi. Polisin biber gazı ve barikatlarla müdahale etmesi de “uluslararası kamuoyuna yansıyan sert görüntüler” arasında yer aldı. İmamoğlu öne çıkan hedef Balkan Insight ayrıca Mart ayından bu yana yüzlerce CHP’li belediye başkanı ve yöneticinin tutuklandığını hatırlatarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da iktidarın en önemli hedeflerinden biri olduğunu yazdı. İnternet yavaşlatıldı Haberde, İstanbul’da internetin yavaşlatıldığı ve sosyal medya erişiminde uzun süreli kesintiler yaşandığına da dikkat çekildi. Bu durum, “protestoların yayılmasının engellenmesi” olarak yorumlandı.

Dünya basınında CHP krizi: “Kuşatma”, “baskı”, “olağanüstü kurultay” ve “internet kısıtlaması”

Reuters: “Kuşatma” altında miting çağrısı Reuters, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul İl Başkanlığı çevresinde kurulan polis barikatlarını “kuşatma” olarak nitelendirdiğini aktardı. Haberde, partinin aylardır süren bir “hukuki baskı dalgasının” hedefi olduğu, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mart ayında tutuklanmasının son on yılın en büyük sokak eylemlerini tetiklediği vurgulandı. Reuters, polisin özel harekât güçleriyle CHP İstanbul İl Başkanlığı çevresini sarmasını “siyasi baskının sembolü” olarak değerlendirdi. The Arab Weekly: Olağanüstü kurultay ile çıkış arayışı The Arab Weekly, CHP’nin 21 Eylül’de olağanüstü kurultay kararı aldığını duyurdu. Haberde, mahkemenin İstanbul İl Başkanlığı’nı ve 195 delegesini görevden almasının ardından Ankara’da 900’den fazla delegenin dilekçe vererek olağanüstü kurultay çağrısı yaptığı belirtildi. Analistler, bu adımı “partinin ulusal düzeydeki liderliğine açılacak daha büyük davaya hazırlık” olarak yorumladı. Gazete ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’nin, bu süreci “demokratik siyasete ve çoğulculuğa sahip çıkma iradesi” olarak nitelediğini aktardı. Hindustan Times: İnternet kısıtlamaları gündemde Hindustan Times (HT) ise gelişmeleri daha çok dijital özgürlükler üzerinden haberleştirdi. Netblocks ve İfade Özgürlüğü Derneği verilerine dayanan haberde, CHP’nin miting çağrısının hemen ardından Türkiye’de X, YouTube, Instagram, Facebook, TikTok ve WhatsApp gibi platformlara erişimin kısıtlandığı belirtildi. HT, bant genişliği düşürülerek erişimin engellenmesinin (throttling) CHP çağrısıyla aynı saatlerde başladığını, yetkililerin ise resmi bir açıklama yapmadığını yazdı. Haberde, bu durumun “ifade özgürlüğüne yönelik yeni bir müdahale” olarak değerlendirildiği aktarıldı. Al Bawaba: Protestolar ve “yargı darbesi” vurgusu Al Bawaba, İstanbul’daki protestoları ve Özgür Özel’in sert açıklamalarını öne çıkardı. Özel’in İçişleri Bakanı’na hitaben, “Partililerimizin kendi binalarına girmesine izin vermiyorsunuz, insanları sokakta bırakıyorsunuz, polisi vatandaşla karşı karşıya getiriyorsunuz” sözlerine yer verildi. Haberde ayrıca, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaşanan büyük gösterilere ve CHP’nin bu süreçteki baskılara dikkat çekildi. Al Jazeera kaynaklı bölüme göre, mahkemenin 2023 İstanbul kongresini iptal etmesi ve il yönetimini görevden alması, “nakit ödemelerle delege oylarının etkilendiği” iddiasına dayandırıldı. CHP ise bu kararı “yargı darbesi” olarak niteledi. Ortak vurgular: Baskı, belirsizlik ve toplumsal gerilim Uluslararası basında çıkan haberler farklı yönlere odaklansa da üç ortak tema öne çıkıyor: Siyasi baskı ve yargı kararları – Reuters ve Arab Weekly, CHP’nin hedef alınan bir “hukuki kuşatma” altında olduğunu yazıyor. Parti içi geleceğin belirsizliği – Arab Weekly, olağanüstü kurultayın sadece CHP’nin değil, Türkiye’deki demokratik siyasetin geleceği için kritik olduğunu vurguluyor. İfade özgürlüğü ve dijital alan – Hindustan Times, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarına getirilen kısıtlamaların, siyasi krizle doğrudan bağlantılı olduğunu öne çıkarıyor. Uluslararası basında yer alan haberlerin ortak kesişim noktaları dikkat çekici. Reuters ve Al Bawaba, İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik mahkeme kararlarını ve polis barikatlarını doğrudan demokrasiye tehdit olarak değerlendiriyor. Arab Weekly, olağanüstü kurultay hamlesini partinin geleceğini şekillendirecek kritik bir eşik olarak görüyor. Hindustan Times, internet kısıtlamaları üzerinden meseleyi ifade özgürlüğü bağlamına oturtuyor. Yine Al Bawaba ve Al Jazeera, yaşanan süreci CHP’nin tanımıyla “yargı darbesi” ifadesiyle aktarıyor. Bütün bu yorumlar, farklı coğrafyalardan bakıldığında dahi aynı tabloyu işaret ediyor: CHP, sadece bir parti içi krizle değil, devlet–yargı–güvenlik üçgeninde daralan bir siyasi alanla karşı karşıya. Dünya basını, Türkiye’de yaşananları salt bir iç çekişme olarak değil, demokrasi, hukuk devleti ve ifade özgürlüğü mücadelesinin parçası olarak resmediyor. Sonuç olarak, Türkiye’de CHP etrafında yaşanan gelişmeler uluslararası medyada “siyasi kuşatma”, “kurultay arayışı”, “ifade özgürlüğü kısıtlaması” ve “yargı darbesi” başlıklarıyla okunuyor. Bu tablo, iktidar–muhalefet mücadelesinin ötesinde, ülkenin demokratik geleceğine dair derin bir endişenin küresel kamuoyuna yansıması niteliğinde.

CHP İstanbul İl Yönetimi hakkında flaş gelişme!

İki farklı mahkeme, iki farklı karar Hafta başında İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasına karar vermiş ve yerine beş kişilik Geçici Kurul atamıştı. Ancak ortaya çıkan yeni bilgi, daha önce aynı yönde yapılan bir başvurunun farklı bir mahkeme tarafından reddedildiğini gösterdi. İlk başvuru 8 Ağustos’ta yapıldı CHP’nin 8 Ekim 2023’te gerçekleştirilen İstanbul İl Kongresi’nin iptali ve mevcut yönetimin görevden uzaklaştırılması talebiyle Pendik delegeleri 14 Ağustos’ta başvuruda bulunmuştu. Bu başvuru üzerine İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi 2 Eylül’de tedbir kararını kabul ederek yönetimi görevden aldı. 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ret vermiş Aynı kongreye ilişkin olarak Pendik delegelerinden Müslim Aytaç tarafından 8 Ağustos’ta İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne de başvurulduğu ortaya çıktı. Ancak mahkeme, 21 Ağustos’ta verdiği kararda, görevden alma talebini reddetti. Ret kararının gerekçesi Mahkemenin karar metninde şu ifadelere yer verildi: “Davaya konu uyuşmazlığı çözer mahiyette esas hükmü etkileyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmiştir.” Parti içinde yeni tartışma Aynı konuda iki farklı mahkemenin birbirinden farklı karar vermesi, CHP içinde ve siyasi kulislerde yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Özellikle geçici kayyum heyetinin atanmasının ardından İstanbul’daki parti örgütlenmesinde belirsizlik daha da derinleşti.

Fatih Altaylı’dan Gürsel Tekin iddiası: Kayyum listesini 5 gün önceden hazırladı

Mahkeme kararı sonrası tartışmalar büyüyor İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aldığı karar doğrultusunda CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasına hükmedilmiş ve görev Gürsel Tekin’e verilmişti. Görevi kabul eden Tekin, “Binaya girmeden de bu görevi yürütebilirim” derken, karar öncesi yaptığı aidat ödemesi ve açıklamaları kamuoyunda dikkat çekmişti. Altaylı’dan Silivri’den gelen iddia Silivri Cezaevi’nden yazılı açıklama yapan gazeteci Fatih Altaylı, Tekin hakkındaki kulis bilgisini şöyle paylaştı: “Mahkeme geçen hafta Gürsel Tekin ile temasa geçti. Kayyum listesini kendisi hazırladı. 5 gündür bu kararı beklediğini ve atanacağını bildiğini söylüyorlar.” “Eleştirilebilir ama tepki gösterilmemeli” Altaylı, Tekin’in siyasi geçmişine de değinerek şunları söyledi: “Gürsel Tekin, CHP’de genel başkanlık hariç neredeyse her göreve talip olmuş bir isim. Kılıçdaroğlu tarafından dışlandığı dönemler de oldu, belediye başkanlığı girişimleri de. İsminin kayyum olarak atanmasına tepki göstermem ama yaptığı açıklamaları eleştirebilirim.” “Doğru açıklama bu olmalıydı” Altaylı, Tekin’in görevi kabul ederken daha net bir tavır sergilemesi gerektiğini vurguladı: “CHP İstanbul örgütünü en kısa sürede seçime götürmek, partinin hızını kesmeden süreci yürütmek ve görevi tartışmasız biçimde iade etmek için istemeyerek de olsa bu görevi kabul ettiğini söylemeliydi. Hâlâ böyle bir açıklama yapabilir.” YSK’nın sessizliği dikkat çekiyor Altaylı ayrıca, Ekrem İmamoğlu’nun Tekin dışındaki kayyumları tanımadığını hatırlatarak, sürecin en kritik noktasının Yüksek Seçim Kurulu olduğunu söyledi: “Yetki alanına böylesine açık bir müdahale karşısında YSK’nın sessizliği anlaşılır değil.”

Özel’den sert çıkış: Gürsel Tekin’i partiden ihraç ettik!

Mahkeme kararı sonrası kriz İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 8 Ekim 2023’te yapılan İstanbul İl Kongresi’ni iptal ederek, İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden aldı. Mahkeme, Gürsel Tekin’in de aralarında bulunduğu beş kişilik heyeti kayyım olarak atadı. Kararın ardından CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı. Özel’den “ihraç” açıklaması Toplantı sonrası Halk TV canlı yayınına katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gürsel Tekin’in partiden ihraç edildiğini açıkladı. Özel şu ifadeleri kullandı: “İsminden bağımsız olarak atanan kayyım heyetinden görevi kabul edeceğini anladığımız kişiyi partiden ihraç ettik. CHP’li hiç kimse Saray’ın kurduğu bu kumpasın parçası olamaz. Parçası olanın Parti’den ilişiğini keseriz. Kendisini tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kurulu’na verdik ve partiden ihraç ettik.” Kongreye gölge düşüren iddialar Bilindiği üzere, 8 Ekim 2023’te yapılan kongrede Özgür Çelik, 342 delegenin oyunu alarak Cemal Canpolat’ı geride bırakmıştı. Ancak seçimde “hile” yapıldığı ve “seçim kanununa muhalefet” edildiği iddiasıyla soruşturma açılmıştı. Hazırlanan iddianamede, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Özgür Çelik’in de aralarında bulunduğu 10 isim hakkında üç yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Mahkeme, bu iddiaları gerekçe göstererek kongreyi iptal etti, yönetimi görevden aldı ve 196 delegeyi tedbiren uzaklaştırdı.

Bahçeli’den kayyum kararı sonrası flaş açıklama

Mahkeme kararının ardından dikkat çeken mesaj İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Yönetimi’ni görevden alıp kayyum atamasının ardından, gözler siyasetin nasıl şekilleneceğine çevrildi. Bu gelişmeler üzerine MHP lideri Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Bahçeli, açıklamasında siyasetin ahlak, akıl ve sağduyu temelinde şekillenmesi gerektiğini vurgularken, Cumhur İttifakı’nın “milli ve manevi değerlerin izinde kararlılıkla ilerlediğini” söyledi. “Türk ile Kürt’ün birliğine gölge düşmeyecek” Bahçeli, “Kökeni, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit, hakkaniyetli ve onurlu bir beraberliğin parçasıdır” ifadelerini kullanarak terörle mücadelede “Terörsüz Türkiye” vurgusunu yineledi. PKK’nın silah bırakma sürecine değinen Bahçeli, örgütün tasfiye aşamalarının sabote edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi ve şu ifadeyi kullandı: “Türk ile Kürt arasındaki sarsılamaz, sorgulanamaz birliğe gölge düşürmeye çalışanların tezgahı bozulmuştur.” ABD ve İsrail’e sert eleştiri MHP lideri, Suriye’deki gelişmelere de değinerek SDG/YPG’nin İsrail’in yörüngesinde hareket ettiğini savundu. Bahçeli, ABD’nin son açıklamalarını “sakıncalı ve sakat” bulduğunu belirtti ve şunları kaydetti: “Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriye’de kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini kazmaktadır. Türkiye, komşu coğrafyalarda oldubittilere müsaade etmeyecek güç ve kararlılıktadır.” Özgür Özel’e sert sözler Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sinop’ta yaptığı konuşmayı da hedef aldı. Özel’in sözlerini “rezalet ve kepazelik” olarak nitelendiren MHP lideri, “Bu patolojik vaka akıl tutulmasının dibindedir” dedi. Özel’in savunma sanayine yönelik eleştirilerini “işbirlikçi ve kimliksiz bir siyasetçinin buruşuk sözleri” diye tanımlayan Bahçeli, “Emperyalizmin oltasına takılan Özgür Özel çıldırsa da o füze denemeleri devam edecek” ifadelerini kullandı. “Cumhur İttifakı istikbalin kudretli devletini inşa edecek” Açıklamasının sonunda Cumhur İttifakı’nın yoluna kararlılıkla devam edeceğini söyleyen Bahçeli, CHP’yi sert bir dille eleştirdi: “CHP’nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı sıfırdır. Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı, istikbalin kudretli devletini inşa edecek, istiklal ve egemenlik haklarımızı canımız pahasına muhafaza edecektir.”

#Chp Kayyum