SON DAKİKA

#Edebiyat

HABER DEĞER - Edebiyat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Edebiyat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk Edebiyatının Çınarı: Yavuz Bülent Bâkiler Kimdir? Haber

Türk Edebiyatının Çınarı: Yavuz Bülent Bâkiler Kimdir?

1936 yılında Sivas’ta doğan Yavuz Bülent Bâkiler, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversite yıllarından itibaren edebiyata ilgi duyan Bâkiler, şiirlerini ve yazılarını çeşitli dergilerde yayımlamaya başladı. Edebiyat Kariyeri ve Eserleri Bâkiler, özellikle hece ölçüsüyle yazdığı şiirleriyle tanındı. Türk kültürünü, Anadolu’nun ruhunu, milli değerleri ve toplumsal meseleleri ele alan şiirlerinde duygu ve düşünceyi iç içe sunan bir üslup geliştirdi. Öne çıkan eserleri arasında: Yalnızlık Duvak Seninle Harman Üsküp’ten Kosova’ya Türkistan Türkistan yer alır. Fikir ve Kültür Çalışmaları Şairliğinin yanı sıra deneme ve gezi yazılarıyla da dikkat çeken Bâkiler, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Türkistan, Balkanlar gibi coğrafyaları gezerek izlenimlerini kaleme aldı. Yazılarında Türk dünyası birliği, milli kimlik, kültürel değerlerin korunması gibi konulara ağırlık verdi. Meslek Hayatı Bir dönem avukatlık yapan Yavuz Bülent Bâkiler, aynı zamanda TRT’de program yapımcılığı ve yöneticilik görevlerinde bulundu. Kültür hayatına katkıları nedeniyle çeşitli ödüllere layık görüldü. Mirası Yavuz Bülent Bâkiler, şiirlerinde Anadolu’nun sesi olmayı amaçlamış, yazılarında ise Türk dünyası ile Türkiye arasındaki kültürel köprüleri vurgulamıştır. Bugün hem şair kimliği hem de fikir adamı yönüyle Türk edebiyatının önemli değerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 28.09.2025'te vefat etmiştir.

Gogol'un ölümsüz eseri: “Bir Delinin Hatıra Defteri” neden hala çok satanlarda? Haber

Gogol'un ölümsüz eseri: “Bir Delinin Hatıra Defteri” neden hala çok satanlarda?

Rus edebiyatının bu başyapıtı, sadece bir hikâye değil; aynı zamanda insan ruhunun kırılganlığını, toplumun acımasız çarklarını ve bireyin yalnızlığını sorgulayan derin bir ayna. Kitap, bir kez daha neden klasik olduğunu kanıtlıyor: Çünkü her çağda, her okurda farklı bir yankı uyandırıyor. Bir Delinin Hatıra Defteri, Aksenti İvanoviç Poprişçin’in günlüğü üzerinden, bir memurun zihinsel çöküşünü ve gerçeklikten kopuşunu anlatıyor. Ancak bu eseri yalnızca bir delilik hikâyesi olarak görmek haksızlık olur. Gogol, kara mizah ve keskin hicivle, 19. yüzyıl Rus toplumunun bürokratik çürümüşlüğünü, sınıf ayrımının ezici ağırlığını ve bireyin bu sistem içinde nasıl öğütüldüğünü gözler önüne seriyor. Poprişçin’in iç dünyası, hem trajik hem de absürt bir şekilde, modern insanın da tanıdık hissettiği çaresizliği yansıtıyor: Toplumun dayattığı rollerle hayaller arasındaki uçurumda debelenme. Kitabın en çarpıcı yanı, Gogol’ün deliliği bir metafor olarak kullanmadaki ustalığı. Poprişçin’in giderek gerçeklikten kopan düşünceleri, bireyin toplum tarafından nasıl görünmez kılındığını, değersizleştirildiğini ve sonunda kendi zihninde bir sığınak aramak zorunda kaldığını gösteriyor. Günlük formatı, bu çöküşü adım adım hissettiriyor; okur, karakterin zihnindeki kaosu neredeyse kendi içinde yaşıyor. Gogol, bu kaosu öyle işliyor ki, bir noktada kendinizi Poprişçin’in hayallerine hak verirken buluyorsunuz. Belki de hepimiz, bir an için, kendimizi İspanya kralı ilan etme arzusu taşıyoruzdur! Kitaptan bir alıntı, bu ruh halini özetliyor: “Uzağa, çok uzağa, hiçbir şeyi göremeyeceğim, duyamayacağım insansız bir dünyaya götürsün beni!” Bu cümle, Poprişçin’in çaresiz çığlığı olmasının ötesinde, modern insanın da sık sık hissettiği bir kaçış arzusunu yansıtıyor. Toplumun beklentileri, statü kaygıları ve adaletsizlikler karşısında kim, bir anlığına her şeyi geride bırakıp “insansız bir dünya” hayal etmemiştir ki? Gogol’un eseri, sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda sistem eleştirisi. Rus bürokrasisinin soğuk, hiyerarşik yapısı, bugün bile farklı biçimlerde varlığını sürdürüyor. Poprişçin’in hikâyesi, yalnızca 1835 Rusya’sına değil; günümüzün kurumsal dünyasına, statü odaklı toplumlarına da dokunuyor. Kitap, okuru hem güldürüyor hem sarsıyor; çünkü Gogol, insanın en karanlık köşelerini mizahla aydınlatmayı başarıyor. Okurken, Poprişçin’in deliliğinin aslında bir tür özgürlük arayışı olduğunu düşündüm. Toplumun ona biçtiği rolden kaçarken, kendi gerçekliğini inşa etmeye çalışıyor. Ama bu inşa trajik bir şekilde çöküyor. Gogol burada bize şunu soruyor: Gerçek delilik, sistemin içinde “normal” kalmaya çalışmak mı, yoksa o sistemden tamamen kopmak mı? Bu soru, kitabın sayfaları kapansa da zihinde dönüp duruyor. Nikolay Gogol kimdir? Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852), Ukrayna doğumlu, Rus edebiyatının en önemli figürlerinden biri. Eserlerinde realizmle fantastik öğeleri harmanlayan Gogol, hiciv ve kara mizah konusundaki yetkinliğiyle tanınıyor. Ölü Canlar, Müfettiş, Palto ve Burun gibi eserleriyle dünya edebiyatına damga vurmuş bir yazar. Dostoyevski’nin ünlü sözüyle: “Hepimiz Gogol’ün paltosundan çıktık.” Bu ifade, Gogol’ün edebiyat üzerindeki derin etkisini açıkça gösteriyor.

Edebiyat dünyasında taciz ifşaları: 178 edebiyatçıdan ortak bildiri Haber

Edebiyat dünyasında taciz ifşaları: 178 edebiyatçıdan ortak bildiri

Kaan Sezyum hakkında iddia ve özür Bir kadın, yazar-komedyen Kaan Sezyum’un evinde tacize uğradığını öne sürdü. İddiasına göre Sezyum, “Beni koltuğa itip üzerime atladı. Öpmeye yaklaşırken ittim. ‘Niye geldin o zaman’ dedi” ifadelerini kullandı. Kaan Sezyum, sosyal medyadan yaptığı açıklamada iddiayı kabul ederek özür diledi: “Pişmanım ve çok üzgünüm. Olayın ardından psikolojik destek almaya başladım. Karşı taraf itiraz edince hemen durdum. Herhangi fiziksel bir zorlamada bulunmadım. Ortamı yanlış okudum. Hareketlerimin sorumluluğu bana aittir.” Taciz ifşası sonrası BirGün gazetesi, Sezyum’la yollarını ayırdığını duyurdu. Ahmet Ergenç hakkında iddialar Eleştirmen ve çevirmen Ahmet Ergenç hakkında da çok sayıda kadından taciz ve tecavüz girişimi iddiaları geldi. İddialara göre Ergenç, geçmişte ders verdiği üniversitedeki öğrencilerine de tacizde bulundu ve bu nedenle görevine son verildi. Çevirmen Banu Karakaş, yaşadığı bir olayı şöyle paylaştı: “Geçen yıl Türkiye seyahatimde bir programın resepsiyonuna geldi. Sarhoştu, beni sürekli evine davet etti. Günlerce mesaj attı, hâlâ duruyor. Gitmedim ama genç yaşta olsaydım gidebilirdim.” AICA devrede Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin (AICA) Türkiye şubesi, Ergenç’in derneğin etik komisyonuna sevk edildiğini açıkladı. 178 edebiyatçıdan ortak bildiri Sanat dünyasında art arda gelen ifşaların ardından 178 edebiyatçı, taciz ve güç istismarına karşı ortak bildiri yayımladı. Bildiride şu ifadeler yer aldı: “Taciz faillerini unutmayacağız, unutturmayacağız.”

Genç Akıl Dergisi’nden Haber Değer’e ziyaret Haber

Genç Akıl Dergisi’nden Haber Değer’e ziyaret

Genç Akıl Dergisi’nin sahibi Songül Kayar, Haber Değer Gazetesi’ni ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmenimiz Aydoğan Doğan ile gündeme dair sohbet gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında derginin üçüncü sayısı Aydoğan Doğan’a hediye edildi. Doğan, sohbetinde Alevi toplumunun Türkiye kültürüne olan yadsınamaz katkısına dikkat çekerek Songül Kayar’a başarı dileklerini iletti. Derginin amacı ve süreci hakkında bilgi veren Songül Kayar, şunları söyledi: “Biz Alevi gençleri, kendimizi birçok alanda geliştirme ve geleceğe emin adımlarla yürüme gayreti içindeyiz. Dergiyi çıkarmaktaki amacımız, gençlerimizi araştırmaya ve yazmaya teşvik etmek. Geçmişten aldığımız ilhamla, günümüz koşullarında oluşturduğumuz bakış açımızı ilmi bir çerçevede okuyucuyla buluşturuyoruz. Bu nedenle hem mutlu hem de gururluyuz. Dileğimiz, dergimizi satın alarak biz gençlere destek olmanız. Attığımız her adım, desteğinizle daha da güçlenecektir. Şimdiden tüm destekçilerimize teşekkür ediyorum.” Alevi Gençler Derneği bünyesinde “Üniversiteli Alevi Gençler Dergisi” olarak yayın hayatına başlayan ve yoluna artık “Genç Akıl Dergisi” adıyla devam eden dergi, üçüncü sayısıyla okurların karşısına çıktı. Bu özel sayı, usta ozan Davut Sulari’nin 100. doğum yılına ithafen hazırlanarak, kapak ve içeriklerinde değerli sanatçıyı öne çıkardı. Ziyaretinde sunduğu değerli fikirleri ve anlamlı hediyesi için Songül Kayar’a gazetemiz adına teşekkür ederiz. Genç Akıl Dergisi’nin 3. sayısına ulaşmak için: alevigenclerdernegi@gmail.com

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.