Afyoncu'nun amacı ne?

Erhan Afyoncu'nun provokatif Türklük çıkışları: Kılıç çekme skandalını unutturmak için mi, yoksa siyasi ajanda mı?

Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, son dönemde Türk kimliği üzerine yaptığı sert açıklamalarla Türkiye'yi kutuplaştırmaya devam ediyor. "Osmanlı padişahları Türk olmakla iftihar ederlerdi" diyerek Osmanlı hanedanını Oğuz Han'a bağlayan Afyoncu, bu söylemleriyle milliyetçi bir provokasyon yarattığı iddiasıyla eleştiriliyor. Bazı kesimler, Afyoncu'yu devlet içinde yuvalanmış Kemalist kliklerin temsilcisi olarak görüyor ve çıkışlarının siyasi bir ajandayı –hatta Milli Savunma Bakanlığı koltuğunu– hedeflediğini öne sürüyor. Bu tartışmalar, kılıç çekme skandalı sonrası zedelenen imajını milliyetçi bir kalkanla onarma girişimi mi, yoksa daha derin bir sabotaj mı?

Kılıç çekme skandalı: Provokasyonun kökeni

Afyoncu'nun tartışmalı geçmişi, 30 Ağustos 2024'te Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde patlak veren "kılıç çekme" olayıyla başladı. Teğmenler, tören sonrası kılıçlarını çekerek "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attı –bu eylem askeri disipline aykırı bulundu ve 5 teğmen ihraç edildi. Ancak avukat Mustafa Güler'in iddiasına göre, olay fotoğrafları Afyoncu'nun talimatıyla çekilmişti, bu da rektörü doğrudan sorumlu kılıyordu.

Bu skandal, Afyoncu'yu "Kemalist eğilimler"le suçlayan muhafazakar kesimlerde imaj kaybına yol açtı ve orduya siyaset sokmakla itham edildi.

Eleştirmenler, bu olayın devlet içinde bir klik tarafından organize edilmiş bir provokasyon olduğunu savunuyor –Afyoncu'nun ise bu klikin temsilcisi olarak hareket ettiğini iddia ediyorlar.

Son provokasyonlar: Türklük üzerinden gerilim

2025 Ağustos'unda Afyoncu, X hesabından ve medya açıklamalarında milliyetçi söylemini zirveye taşıdı:"Osmanlı padişahları Türk olmakla iftihar ederlerdi. Hanedan, şecerelerini Oğuz Han'a bağlayarak Türklüklerini öne çıkardı."

"Halife olan Osmanlı padişahları Türk olduklarını tarih kitaplarında yazdırtmaktan çekinmemiş, kimse onlara 'İslami değil' dememiştir."

Bu ifadeler, AK Partili Mehmet Metiner tarafından "süreci sabote etmek" ve "İslam'a aykırı" olarak nitelendirildi.

Metiner, Afyoncu'nun MSÜ'de subayları bu yönde yetiştirdiğini ve "Türkiye Yüzyılı"nı tehlikeye attığını söyledi. Eleştirmenler, bu çıkışların etnik gerilimleri (örneğin Kürt-Türk ayrışmasını) körükleyerek ortamı gerdiğini ve kasıtlı bir provokasyon olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, Afyoncu'nun "LGBT ciddi bir tehdit" ve "Talat Paşa tartışması Türk'e bakışını gösterir" gibi geçmiş açıklamaları, milliyetçi kliklerle bağlantısını güçlendiriyor.

Devlet içinde klik iddiaları: Temsilci mi, sabotajcı mı?

Afyoncu'nun eylemleri, bazı yorumcular tarafından devlet içinde yuvalanmış bir Kemalist klik'in temsilciliği olarak görülüyor. X'te yayılan iddialara göre, Afyoncu Milli Savunma Bakanlığı için kulis çalışmaları yapıyor ve bu çıkışlarla profilini yükseltiyor.

Bir kullanıcı, "Kemalist cahil Erhan Afyoncu Milli Eğitim Bakanı olursa çocuklarımız heykellere tapmaya başlar" diyerek onu Erdoğan karşıtı bir figür olarak suçladı.

Başka bir post, Afyoncu'ya yönelik eleştirilerin "itibar suikasti" olduğunu söylese de, bu savunmaların klik içinden geldiği iddia ediliyor.

Uzmanlara göre, Afyoncu'nun provokasyonları siyasi bir sabaotaj ve milliyetçi söylemlerle hükümetin "Türkiyeli" kimlik politikasını baltalıyor. Devlet kurumlarında Kemalist unsurların sesi olarak hareket ediyor, kılıç olayını organize etmekle suçlanıyor. Bakanlık spekülasyonları arasında, çıkışları PR aracı olarak kullanıyor.

Afyoncu, eleştirilere "Kimliğimizi sınırlamaya kalkmasınlar" diye yanıt verse de, tartışma Türkiye'nin milli kimlik krizini derinleştiriyor.

Bu provokasyonlar, devlet içindeki klik savaşlarının bir yansıması mı? Gelişmeleri izliyoruz –ama sessiz kalmak, daha büyük sabotajlara kapı açabilir.

Edip YETMİŞSEKİZ