Ayhan Bilgen: Gazze hepimizin turnusol kağıdı olacak

“İnsanlık ölüyor, kurallar tükendi”
Bilgen, programda yaptığı konuşmada, “Bence insani müdahale için geç bile kaldık. Sadece orada insanlar ölmüyor; insanlık ölüyor aslında. Hepimizin tanıklık ettiği çağın utancı… Bunun başka hiçbir izahı yok. Uluslararası kurumlar, mekanizmalar, kurallar, teamüller, gelenekler… Bence hepsini tükettik” dedi.

Batı’da da Gazze’ye yönelik duyarlılık olduğunu ifade eden Bilgen, “Bizzat Gazze’ye gitme çabaları, yardım ulaştırma girişimleri, kampanyalar, yürüyüşler; Filistin’i hatırlatan semboller… Bunlar, insanlığın hala ölmediğini gösteriyor. Ancak egemen iradeye baktığımızda ikircikli bir yaklaşım var. Bir tarafta Netanyahu’yu şımartan, ‘Ne yaparsa yeridir’ diyenler; diğer tarafta ise iki devletli çözüm takvimi açıklayanlar var. Bu, ölüm-sıtma tercihi gibi” diye konuştu.

“Tarihin görmediği bir vahşet”
Gazze’de yardım dağıtmanın bile bir “infaz sistemine” dönüştüğünü söyleyen Bilgen, “Bu kadar vahşeti, bu kadar insanlık dışılığını tarihin hiçbir döneminde görmedik. Savaşların da kuralları vardır ama bugün Batı, kendi ürettiği insani değerleri tüketmiş durumda” ifadelerini kullandı.

“İslam dünyası güçsüz, bedel ödemek istemiyor”
İslam dünyasının Gazze konusunda etkisiz kaldığını vurgulayan Bilgen, “Netanyahu’nun gücünden çok bizim güçsüzlüğümüz konuşulmalı. İslam dünyasının çaresizliği daha önemli. Bedel ödemek istemiyoruz, bu riski almak istemiyoruz. Bu da hepimize kaybettiriyor” dedi.

Mısır uyarısı ve Netanyahu’nun geleceği
Hakan Fidan’ın Mısır ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilgen, Gazze’nin tamamen işgal edilmesi durumunda Mısır ve Ürdün’ün de tehdit altına gireceğini söyledi. Netanyahu’nun siyasi geleceğine ilişkin ise, “İkna edilemezse iktidarını sürdüremez. Meşhur ‘bisiklet teorisi’ gibi; pedalı çevirmek zorunda yoksa devrilecek” değerlendirmesini yaptı.

BM takvimi baskı oluşturacak
Eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na dikkat çeken Bilgen, bu tarihin Netanyahu üzerinde baskı yaratacağını ifade etti. “O tarihe kadar ya geri adım atacak ya da İsrail iç siyasetinde yeni bir konsept oluşacak” dedi.

“Hem suçlu hem güçlü”
İsrail’in insani yardım konusundaki tutumunu eleştiren Bilgen, “Birleşmiş Milletler’i, yardımın Hamas kontrolünde olduğu iddiasıyla suçluyorlar. Sanki sorun oradaymış gibi… Buna Anadolu’da ‘Hem suçlu hem güçlü’ denir” şeklinde konuştu.

“Gazze dünya düzenini değiştirecek”
Gazze’deki ölümleri “sadece rakam değil, umut” olarak nitelendiren Bilgen, kayıt altına alınan 20 bine yakın çocuk isminin önemine değindi. Dünyada farklı şehirlerdeki protestoların 68 kuşağındaki gibi bir dönüşüm yaratabileceğini belirterek, “Gazze üzerinden yeni bir dünya kurulacak; saflar yeniden çizilecek” dedi.

Boykot ve toplumsal bilinç
Boykot çağrılarını “kritik” olarak nitelendiren Bilgen, “Birçok firmaya diz çöktürdü. Gazze’de öfkeli bir nesil yetişecek. İşgalciler kendi elleriyle bir felaketi hazırlıyor” ifadelerini kullandı.

Etnik dar bakışa eleştiri
“Bize ne Gazze’den” diyenlere tepki gösteren Bilgen, “Bu artık etnik ya da bölgesel bir mesele değil; dünya siyasetinde bir tuğlayı çektiğinizde bütün duvarı yıkacak boyutta” dedi.

“Gazze hepimizin turnusol kağıdı”
Kıbrıs Türkleri’nin “Bizi öldüren palikaryanın kurşunu değil, anavatanın sessizliğidir” sözünü hatırlatan Bilgen, “Gazze konusunda nerede durduğunuz, geleceğin dünyasında nerede duracağınızı gösterecek. Gazze, hepimizin turnusol kâğıdı olacak” diye konuştu.

“Vicdan ile saltanat arasında bir yol ayrımı”
Meclisteki bir komisyonun bile varlık sebebinin İsrail tehdidiyle ilişkili olduğunu belirten Bilgen, “Gazze’de vicdandan yana olanlarla, eski saltanatına devam etmek isteyenler arasında bir yol ayrımına tanıklık edeceğiz” dedi. Muhtemelen birkaç gün içinde yapılacak Trump-Putin buluşmasının Alaska’da ikinci bir Yalta görüşmesi niteliği taşıyabileceğini ifade eden Bilgen, bu görüşmenin de Gazze’deki gelişmelerin küresel siyasetteki etkilerini derinleştireceğini vurguladı.