Yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek artarken, gözlerden kaçan bir gerçek gün yüzüne çıktı.Bu teknoloji sadece elektrik değil, aynı zamanda ciddi miktarda su da tüketiyor.
Haber Giriş Tarihi: 03.09.2025 14:30
Haber Güncellenme Tarihi: 03.09.2025 14:38
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek artarken, gözlerden kaçan bir gerçek gün yüzüne çıktı: Bu teknoloji sadece elektrik değil, aynı zamanda ciddi miktarda su da tüketiyor. Yeni bir araştırmaya göre, ChatGPT gibi yapay zeka sistemleriyle yapılan kısa bir sohbet ya da 100 kelimelik bir e-posta taslağı, ortalama yarım litre, yani bir şişe suya eşdeğer tüketim yaratıyor.
Bu hesaba, veri merkezlerinde işlemcileri soğutmak için kullanılan suyun yanı sıra, elektriği üreten enerji santrallerinin su harcaması da dahil. Özellikle buharlaştırmalı soğutma sistemleri, yerel kaynaklardan alınan suyun büyük bölümünü atmosfere geri dönülmez şekilde buharlaştırıyor. Daha verimli alternatifler bulunsa da maliyet ve dönüşüm zorluğu nedeniyle yaygınlaşmış değil.
Araştırmaya göre sistemler arasında ciddi farklar var. Örneğin GPT-5’in ürettiği orta uzunlukta bir yanıt 39 mililitre su tüketirken, GPT-4o’da bu miktar 3,5 mililitreye düşüyor. Google’ın Gemini modeli ise yalnızca 0,26 mililitre ile en düşük tüketimi sağlıyor. Ancak sorgu sayısı büyüdükçe rakamlar çarpıcı boyutlara ulaşıyor. OpenAI’nin açıkladığı günlük 2,5 milyar sorgu, GPT-5 üzerinden hesaplandığında 97,5 milyon litre su anlamına geliyor.
Karşılaştırma yapıldığında, sadece ABD’de bahçe ve çim sulaması günlük 34 milyar litre su tüketiyor. Ancak uzmanlar, yapay zekânın hızla büyüyen bir endüstri olduğu için bu rakamın gelecekte daha da artacağına dikkat çekiyor. Özellikle sıcak ve kurak bölgelerde kurulan veri merkezleri, yerel su kaynaklarını tehdit ederken, şirketlere “daha serin ve nemli bölgelerde veri merkezleri kurma”, şeffaflık sağlama ve verimliliği artırma çağrısı yapılıyor.
Sonuç olarak, yapay zekanın geleceğini sadece inovasyon değil; çevre dostu ve sürdürülebilirlik odaklı kararlar da şekillendirecek gibi görünüyor. Teknolojiyle attığımız her adımın, gezegenin kaynaklarına da doğrudan bir etkisi olduğu artık inkâr edilemez.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dijital lüksün ekolojik krizi
Yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek artarken, gözlerden kaçan bir gerçek gün yüzüne çıktı.Bu teknoloji sadece elektrik değil, aynı zamanda ciddi miktarda su da tüketiyor.
Yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek artarken, gözlerden kaçan bir gerçek gün yüzüne çıktı: Bu teknoloji sadece elektrik değil, aynı zamanda ciddi miktarda su da tüketiyor. Yeni bir araştırmaya göre, ChatGPT gibi yapay zeka sistemleriyle yapılan kısa bir sohbet ya da 100 kelimelik bir e-posta taslağı, ortalama yarım litre, yani bir şişe suya eşdeğer tüketim yaratıyor.
Bu hesaba, veri merkezlerinde işlemcileri soğutmak için kullanılan suyun yanı sıra, elektriği üreten enerji santrallerinin su harcaması da dahil. Özellikle buharlaştırmalı soğutma sistemleri, yerel kaynaklardan alınan suyun büyük bölümünü atmosfere geri dönülmez şekilde buharlaştırıyor. Daha verimli alternatifler bulunsa da maliyet ve dönüşüm zorluğu nedeniyle yaygınlaşmış değil.
Araştırmaya göre sistemler arasında ciddi farklar var. Örneğin GPT-5’in ürettiği orta uzunlukta bir yanıt 39 mililitre su tüketirken, GPT-4o’da bu miktar 3,5 mililitreye düşüyor. Google’ın Gemini modeli ise yalnızca 0,26 mililitre ile en düşük tüketimi sağlıyor. Ancak sorgu sayısı büyüdükçe rakamlar çarpıcı boyutlara ulaşıyor. OpenAI’nin açıkladığı günlük 2,5 milyar sorgu, GPT-5 üzerinden hesaplandığında 97,5 milyon litre su anlamına geliyor.
Karşılaştırma yapıldığında, sadece ABD’de bahçe ve çim sulaması günlük 34 milyar litre su tüketiyor. Ancak uzmanlar, yapay zekânın hızla büyüyen bir endüstri olduğu için bu rakamın gelecekte daha da artacağına dikkat çekiyor. Özellikle sıcak ve kurak bölgelerde kurulan veri merkezleri, yerel su kaynaklarını tehdit ederken, şirketlere “daha serin ve nemli bölgelerde veri merkezleri kurma”, şeffaflık sağlama ve verimliliği artırma çağrısı yapılıyor.
Sonuç olarak, yapay zekanın geleceğini sadece inovasyon değil; çevre dostu ve sürdürülebilirlik odaklı kararlar da şekillendirecek gibi görünüyor. Teknolojiyle attığımız her adımın, gezegenin kaynaklarına da doğrudan bir etkisi olduğu artık inkâr edilemez.
En Çok Okunan Haberler