Ayhan Bilgen: Komisyonun başarısı gerçekçi hedeflerle ve kapsayıcı bir dille mümkündür
Ayhan Bilgen: Komisyonun başarısı gerçekçi hedeflerle ve kapsayıcı bir dille mümkündür
Meclis çatısı altında kurulması planlanan yeni komisyona ilişkin resmi X hesabından açıklamalarda bulunan Eski Milletvekili Ayhan Bilgen, silah bırakma sürecine yönelik katkının ancak doğru yöntem ve sorumluluk paylaşımıyla sağlanabileceğini belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 05.08.2025 11:22
Haber Güncellenme Tarihi: 05.08.2025 11:27
Kaynak:
Haber Merkezi
https://haberdeger.com/
Komisyonun amacı silah bırakmayı kolaylaştırmak ve toplumsal hayata katılımı desteklemek olmalıdır
Eski Milletvekili Ayhan Bilgen, resmi X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun görev tanımının netleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Komisyonun esas hedefinin silah bırakma sürecini kolaylaştırmak ve örgüt üyelerinin topluma yeniden kazandırılması yönünde katkı sunmak olması gerektiğini ifade etti. Silah bırakma ve örgütsel tasfiye süreçlerinin doğrudan Meclis tarafından yönetilemeyeceğini belirten Bilgen, bu alanın güvenlik birimlerinin uzmanlık alanı olduğunu ve pratikte komisyon eliyle yürütülmesinin gerçekçi olmayacağını kaydetti. Ancak güvenlik kurumlarınca yürütülen sürecin Meclis’teki komisyon tarafından desteklenebileceğini ve bu destek için kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Toplumsal uyumun sağlanması için yasal düzenlemeler ve siyasi katılım imkanları tartışılmalıdır
Bilgen'e göre silah bırakan bireylerin tekrar silahlı ortama yönelmemesi için iki ana çalışma alanı öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki, bireysel ihtiyaçlar ve demokratik siyasete katılım olanaklarıyla ilgilidir. Cezaevinde bulunanlar ile yurt dışında yaşayanların infaz rejimi üzerinden topluma yeniden kazandırılmaları gerektiğini belirten Bilgen, mevcut mevzuatın güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Cezaevinden çıkacak ya da yurt dışından dönecek kişilerin istihdamı, askerlik yükümlülüğü ve diğer sosyal haklara dair düzenlemelerin yeniden ele alınmasının önemine işaret etti. Mahkum statüsündeki bireylerin kamu hizmeti yoluyla askerlik yapmasının değerlendirilebileceğini söyledi.
Demokratikleşme adımları ve anayasa tartışmaları komisyon gündemine alınmalıdır
Bilgen, komisyonun görevlerinden birinin de demokratikleşmeye dair anayasal ve yasal düzenlemelerin önünü açmak olması gerektiğini savundu. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği Terörle Mücadele Kanunu’ndaki bazı maddelerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bilgen, Anayasa’nın 42. ve 66. maddeleri gibi toplumsal tartışmalara neden olan başlıklarda da uzlaşı arayışının önem taşıdığını belirtti.
Komisyonun yapısı, işleyişi ve kamuoyuyla ilişkisi sağlıklı zeminde kurulmalıdır
Komisyonun etkin çalışabilmesi için görev paylaşımının açık biçimde yapılması ve zaman planlamasının netleştirilmesi gerektiğini ifade eden Bilgen, eğer alt komisyonlarla çalışılacaksa bu yapıya uygun görevlendirme yapılmasının şart olduğunu söyledi. Ayrıca komisyonun kamuoyuyla kuracağı iletişimin hayati önemde olduğunu, yanlış algıların ve provokatif yorumların önüne geçilmesi için bilgilendirme sürecinin dikkatle yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Medya temsili konusunda partiler arası dengenin gözetilmesinin ve bireysel sızıntıların engellenmesinin komisyonun güvenilirliği açısından önemli olduğuna dikkat çekti.
Komisyona katılmayan partilere yönelik dil ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalıdır
Bilgen, komisyona üye vermeyen partilere yönelik kullanılacak dilin dikkatle seçilmesi gerektiğini belirtti. "Komisyona katılmayanlar teröre destek veriyor" gibi suçlayıcı söylemlerin toplumsal kutuplaşmayı artıracağını ve sürecin meşruiyetine zarar vereceğini ifade etti. Komisyonun çıktılarının geniş kesimlerce sahiplenilebilmesi için tüm siyasi partileri kapsayan, çoğulcu bir dilin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
Komisyonun görevi geçmişle yüzleşmek değil, uygulanabilir adımlar atmaktır
Bilgen açıklamasının sonunda, kurulacak komisyonun kısa sürede somut ve uygulanabilir hedeflere odaklanması gerektiğini belirtti. Geçmişle yüzleşme, tarihsel tartışmalar ve geniş kapsamlı analizlerin bu komisyonun görevi olmadığını ifade eden Bilgen, sınırlı süreye sahip bir yapının verimliliğinin ancak gerçekçi hedeflerle mümkün olacağını söyledi. Aksi durumda sürecin başarısız olabileceğini ve kamuoyundaki güvenin zedeleneceğini dile getirdi.
Ayhan Bilgen’in yaklaşımı, siyasi kutuplaşmaların gölgesinde yürütülmesi muhtemel bir sürece karşı gerçekçi, temkinli ve yapıcı bir çerçeve sunması bakımından dikkat çekici. Komisyonun başarısını, teknik sınırlar içinde kalmaya, geniş toplumsal mutabakat aramaya ve çözüm sürecini sağlam temellere oturtmaya bağlayan bu bakış açısı; sürecin sağduyu içinde yönetilmesini isteyen kesimler açısından anlamlı bir çağrı niteliğinde.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ayhan Bilgen: Komisyonun başarısı gerçekçi hedeflerle ve kapsayıcı bir dille mümkündür
Meclis çatısı altında kurulması planlanan yeni komisyona ilişkin resmi X hesabından açıklamalarda bulunan Eski Milletvekili Ayhan Bilgen, silah bırakma sürecine yönelik katkının ancak doğru yöntem ve sorumluluk paylaşımıyla sağlanabileceğini belirtti.
Komisyonun amacı silah bırakmayı kolaylaştırmak ve toplumsal hayata katılımı desteklemek olmalıdır
Eski Milletvekili Ayhan Bilgen, resmi X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun görev tanımının netleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Komisyonun esas hedefinin silah bırakma sürecini kolaylaştırmak ve örgüt üyelerinin topluma yeniden kazandırılması yönünde katkı sunmak olması gerektiğini ifade etti. Silah bırakma ve örgütsel tasfiye süreçlerinin doğrudan Meclis tarafından yönetilemeyeceğini belirten Bilgen, bu alanın güvenlik birimlerinin uzmanlık alanı olduğunu ve pratikte komisyon eliyle yürütülmesinin gerçekçi olmayacağını kaydetti. Ancak güvenlik kurumlarınca yürütülen sürecin Meclis’teki komisyon tarafından desteklenebileceğini ve bu destek için kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Toplumsal uyumun sağlanması için yasal düzenlemeler ve siyasi katılım imkanları tartışılmalıdır
Bilgen'e göre silah bırakan bireylerin tekrar silahlı ortama yönelmemesi için iki ana çalışma alanı öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki, bireysel ihtiyaçlar ve demokratik siyasete katılım olanaklarıyla ilgilidir. Cezaevinde bulunanlar ile yurt dışında yaşayanların infaz rejimi üzerinden topluma yeniden kazandırılmaları gerektiğini belirten Bilgen, mevcut mevzuatın güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Cezaevinden çıkacak ya da yurt dışından dönecek kişilerin istihdamı, askerlik yükümlülüğü ve diğer sosyal haklara dair düzenlemelerin yeniden ele alınmasının önemine işaret etti. Mahkum statüsündeki bireylerin kamu hizmeti yoluyla askerlik yapmasının değerlendirilebileceğini söyledi.
Demokratikleşme adımları ve anayasa tartışmaları komisyon gündemine alınmalıdır
Bilgen, komisyonun görevlerinden birinin de demokratikleşmeye dair anayasal ve yasal düzenlemelerin önünü açmak olması gerektiğini savundu. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği Terörle Mücadele Kanunu’ndaki bazı maddelerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bilgen, Anayasa’nın 42. ve 66. maddeleri gibi toplumsal tartışmalara neden olan başlıklarda da uzlaşı arayışının önem taşıdığını belirtti.
Komisyonun yapısı, işleyişi ve kamuoyuyla ilişkisi sağlıklı zeminde kurulmalıdır
Komisyonun etkin çalışabilmesi için görev paylaşımının açık biçimde yapılması ve zaman planlamasının netleştirilmesi gerektiğini ifade eden Bilgen, eğer alt komisyonlarla çalışılacaksa bu yapıya uygun görevlendirme yapılmasının şart olduğunu söyledi. Ayrıca komisyonun kamuoyuyla kuracağı iletişimin hayati önemde olduğunu, yanlış algıların ve provokatif yorumların önüne geçilmesi için bilgilendirme sürecinin dikkatle yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Medya temsili konusunda partiler arası dengenin gözetilmesinin ve bireysel sızıntıların engellenmesinin komisyonun güvenilirliği açısından önemli olduğuna dikkat çekti.
Komisyona katılmayan partilere yönelik dil ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalıdır
Bilgen, komisyona üye vermeyen partilere yönelik kullanılacak dilin dikkatle seçilmesi gerektiğini belirtti. "Komisyona katılmayanlar teröre destek veriyor" gibi suçlayıcı söylemlerin toplumsal kutuplaşmayı artıracağını ve sürecin meşruiyetine zarar vereceğini ifade etti. Komisyonun çıktılarının geniş kesimlerce sahiplenilebilmesi için tüm siyasi partileri kapsayan, çoğulcu bir dilin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
Komisyonun görevi geçmişle yüzleşmek değil, uygulanabilir adımlar atmaktır
Bilgen açıklamasının sonunda, kurulacak komisyonun kısa sürede somut ve uygulanabilir hedeflere odaklanması gerektiğini belirtti. Geçmişle yüzleşme, tarihsel tartışmalar ve geniş kapsamlı analizlerin bu komisyonun görevi olmadığını ifade eden Bilgen, sınırlı süreye sahip bir yapının verimliliğinin ancak gerçekçi hedeflerle mümkün olacağını söyledi. Aksi durumda sürecin başarısız olabileceğini ve kamuoyundaki güvenin zedeleneceğini dile getirdi.
Ayhan Bilgen’in yaklaşımı, siyasi kutuplaşmaların gölgesinde yürütülmesi muhtemel bir sürece karşı gerçekçi, temkinli ve yapıcı bir çerçeve sunması bakımından dikkat çekici. Komisyonun başarısını, teknik sınırlar içinde kalmaya, geniş toplumsal mutabakat aramaya ve çözüm sürecini sağlam temellere oturtmaya bağlayan bu bakış açısı; sürecin sağduyu içinde yönetilmesini isteyen kesimler açısından anlamlı bir çağrı niteliğinde.
En Çok Okunan Haberler